Detroit Çeviri İspanyolca
1,858 parallel translation
Detroit son kuyular kuruyana kadar hâlâ üretime devam ediyordu.
Detroit seguía fabricando autos derrochadores de gasolina mientras los pozos petroleros se secaban.
Birkaç yıl önce Detroit'ten buraya taşındım.
Me vine de Detroit hace un par de años.
Tavsiye dinlemiş olsam, hâlen Detroit'de stop lambalarını kontrol ediyor olurdum.
Si hubiera seguido todos los consejos todavía estaría comprobando intermitentes en Detroit.
"Reynolds'ın gördüğü ilgi, haftanın son günlerinde Indianapolis, Detroit'de ve Michigan, Flint'de yaptığı toplantılarla ülkenin orta kesiminde de giderek artıyor."
La popularidad de Reynolds continúa ascendiendo en el Medio Oeste con apariciones programadas en Indianápolis, Detroit y Flint, Michigan, más tarde en la semana.
George, Detroit'te işler nasıl?
Hey, George, ¿ qué tal por Detroit?
En elverişli güzergah, Detroit boyunca yukarıya çıkmak... ama Billy Ray için... Vermont'u nasıl seviyorsa öyleydi.
- Bueno, la mejor ruta es a través de Detroit pero Billy Ray, diablos, el amaba Vermont asi que...
Detroit'e.
Detroit.
... Detroit Free Press'ten haber bekliyorum.
The Seattle Times, The Detroit Free Press.
Seattle Times, Detroit Free Press, San Francisco Chronicle.
The Seattle Times, The Detroit Free Press, San Francisco Chronicle...
Seattle gazetesini bilmiyorum. Chronicle da korkunçtur. Ama Detroit gazetesi çok itibarlıdır.
No me convence el periódico de Seattle, y el Chronicle es horrible, pero el periódico de Detroit tiene buena reputación.
Diğer küresel ısınma haberleri şöyle : Detroit'i vuran tornado bir kaç yangın çıkardı.
En otro calentamiento global, un tornado afectó Detroit, creando algunos fuegos.
Ama Pistons bugün kaybederse... bir daha orada olmayacak.
Los "Pistons" ( de Detroit ) sin embargo... Pierden hoy y no volverán.
İnan bana, suç ortağın olmak gibi bir niyetim yoktu özellikle de bu hurdalıkta.
Créeme, no tenía planeado ser tu Sundance Kid y mucho menos en Detroit.
Tanrı'ya şükür, onu Detroit'ten buraya sağ salim getirebildik.
Gracias a Dios pudimos traerlo de Detroit.
Dinleyin, Detroit'te polislik yapan bir arkadaşım var.
Mira, tengo un amigo en Detroit, es policía.
Lex'in Detroit'te ne aradığını çözemedim ama daha yararlı bir şey bulmuş olabilirim.
No puedo imaginarme qué estaría haciendo Lex en Detroit pero puede que haya encontrado algo aun más útil.
Detroit'e, araba fuarı için gelmediğini anlamıştım, ama Clark'ın kuzeniyle gizlice buluşacağın hiç aklıma gelmemişti.
Pues, me imaginé que no estabas en Detroit para ver el espectáculo del auto eléctrico pero nunca me habría imaginado una reunión secreta con la prima de Clark.
Hayır, Detroit'te olanları yazmak için Daily Planet'e dönmek zorunda kaldı.
No, tuvo que ir al Planet a escribir una historia sobre lo que sucedió en Detroit.
- Kara ile Detroit'te ne yapıyordun?
¿ Qué hacías en Detroit con Kara?
Tamam. Detroit'te on bin mühendis var, ve biz onların araba tasarlamayı bildikerini sanıyoruz.
Hay diez mil ingenieros en Detroit, deberían saber diseñar un automóvil.
Yapı olarak, Detroitte bulabileceğiniz herhangi bir bina gibi.
Estructuralmente, es tan grande como cualquier edificio de Detroit.
Burası Detroit Bob.
Esto es Detroit.
Ford'un Detroit Free Press'e bir ilan verip Robert Kearns'ün icadını çaldıklarını ve beni mahkemeye gitmekten vazgeçirmek için her şeyi yaptıklarını söylemesini.
Si la Ford saca un aviso en el diario Detroit Free Press, diciendo que robaron el invento de Kearns y que han hecho lo posible para negarme mi derecho a ir a juicio.
Adım Robert Kearns ve Detroit, Michigan'da yaşıyorum.
Me llamo Dr. Robert Kearns y vivo en Detroit, Michigan.
Diyeceğim o ki Bob, Detroit'te böyle bir konuda işi jüriye bırakırsan elin boş dönebilirsin.
Bob, le digo, si deja esto en manos de un jurado de Detroit, puede quedarse sin nada.
Kevin'i almak için, Detroit'den geliyordu.
Para recoger a Kevin, venía desde Detroit.
O Detroit'e hiç gitmedi.
Nunca fue a Detroit.
Ben Detroit'deyken iyi olacak mısınız?
¿ Estarán bien mientras yo esté en Detroit esta semana?
Detroit'e gitmedim... Korunmak için tutuluyordum.
No fui a Detroit he estado en custodia de protección.
Babam Detroit'te suçluları savunacak.
Papá defenderá criminales en Detroit.
Büyüyünce Detroit'i nasıl aşağılayacaklar ve sana kaltak diyecekler gör.
Ve cómo crecen para denigrar a la hermosa ciudad de Detroit y llamarte una maldita perra.
DMC, yani Detroit Metal City.
D.M.C ( Detroit Metal City ).
- Detroit'e.
- En Detroit.
Bak, iki saat sonra Detroit'e bir otobüs kalkıyor.
Hay un autobús a Detroit en dos horas.
Lex beni Detroit'de kurtarmaya çalıştı.
Lex trató de salvarme en Detroit.
Ama kafamdan vurulduğumdan beri. Bu unuttuğum şeylerle ilgili imgeler görüyorum.
Pero desde que me dispararon en Detroit estoy teniendo destellos de cosas que había olvidado.
Eminim Detroit'deki ailene ve arkadaşlarına kavuşmak için can atıyorsundur.
Sí, apuesto a que no puedes esperar a ir con tu familia y amigos en Detroit.
Newark'ta, "Canlı Videolar" Detroit'te, "Gerçek Düzenleme".
Vídeos de la Vida en Newark, Edita Bien, en Detroit.
Güneybatı Detroit, zorlu bir muhit.
El suroeste de Detroit es una ciudad difícil.
Detroit'te bir nevi yardım kuruluşu gibi birşeydi.
Es como la del Ejército de Salvación en Detroit.
Detroit, Michigan.
Detroit, Michigan.
Annem... Annem Detroit'te.
Mi mamá... mi mamá está en Detroit.
Yani kilitlenmemiş bir arabayı Detroit ve Baltimore'a geri döndüğünde bulabilirsin ve bütün gün cildinde döküntüler olur değil mi?
Si dejas el coche aparcado sin cerrar en Detroit o Baltimore, seguro que todas tus cosas van a seguir ahí cuando vuelvas del spa con tu piel exfoliada.
Detroit uçuşunda ki tıp öğrencisi James.
El estudiante de medicina de tu vuelo a Detroit - - James.
Çıktığın, Detroitli tıp öğrencisi?
¿ El estudiante de medicina de Detroit con el que estabas saliendo?
Quantico dışına yeni çıkmıştım, ve beni Detroit'e yolladılar.
Había salido recién de Quantico y me enviaron a Detroit.
Bugün Detroit'ten bir haberle başlıyoruz... Detroit'te, devasa boyuttaki amerikan Otomotiv sektörü 2004 model arabalara boyun kemeri taktı.
RETIRADA DE AUTOS DEL MERCADO Comenzamos hoy con noticias de Detroit... donde el gigante automovilístico, Autos Norteamérica... anunció la retirada del mercado de todos los autos con cinturones de cuello.
Evet? Cuma sabahı Detroit'e gitmeni ve otelde bir adamı görmeni istiyorum.
Quiero ir a Detroit, y luego nos vemos en el hotel el viernes por la mañana.
Mafya için çalışan bir kiralık katil
Él es un asesino contrato para la mafia de Detroit.
Üç yıl önce Detroit, Michigan
Tres años antes Detroit, Michigan
Detroit'i özledim.
Echo de menos Detroit.