Diabetes Çeviri İspanyolca
932 parallel translation
Periferal nöropati ile karşı karşıyaysanız, ilk önce- - aklınıza diabet gelsin.
De acuerdo, cuando traten con neuropatías periféricas, siempre piensen... diabetes primero.
Belki de haklısın. Bir gün, birileri bir serum keşfedecek ve bu büyümelere diabete insülin gibi, difteriye antitoksin gibi şifa olacak.
Algún día alguien descubrirá un suero que será para esto... como la insulina para la diabetes y la antitoxina para la difteria.
Duffy nerede?
Diabetes. Eso pasa por contratar enfermos.
Karısı şeker hastası, tek akciğerli bir adamdan fazlasını bekleyemezsin.
Después de todo, tiene sólo un pulmón y una mujer con diabetes.
- Şeker hastası zavallı.
- ¿ Qué le pasa? - El pobrecito tiene diabetes. - Pobrecito...
Komutan, yalnızca benim iğne yapmamı ister.
El comendador, ese que tiene diabetes, dice... que si no se las pongo yo, no dejaría que se las pusiera nadie.
Şeker hastasıyım.
Ve, tengo diabetes.
Şekeri var.
Tiene diabetes.
Fakat tesadüfen daha önemli bir rahatsızlığınız olduğunu öğrendik. Şeker hastasısınız.
Accidentalmente hemos descubierto que tiene una diabetes muy grave.
- Şeker mi?
- ¿ Diabetes?
Ama ben şeker hastasıyım.
Pero sí que tengo diabetes.
- Dua, şeker hastalığını iyileştirir mi?
- ¿ Rezar cura la diabetes?
Astım, romatizma, pis bir kalp, bağırsak iltihabı, şeker hastalığı.
Tenía asma, reuma, padecía del corazón, tenía colitis y hasta diabetes.
Şeker hastasısın.
Tienes diabetes.
Bölgesel kaşıntı diyabetin belirtilerinden biridir. Olağandışı kan şekeri seviyesi.
Prurito localizado, síntoma de diabetes, glicemia anormal.
Son 25 yıldır şeker hastası. Verem, katarakt geçirdi. Yarım düzine muhtelif tümörü, ülseri, safra taşı ve dizinde su oldu.
En los veinticinco últimos años ha sufrido diabetes, tuberculosis cataratas, media docena de tumores, úlceras cálculos biliares y derrame de rodilla de todo lo cual le curaron los médicos de Stuyvesant.
Şeker, astım?
Diabetes? Asma?
Şeker hastası.
Tiene diabetes.
Ameliyat süresince onlarsız yapabilse de, Bay Dudek'in hala gündelik iğnelere ihtiyacı vardı... şeker iğnelerine, dolaşım düzenleyici iğnelere.
Aun si logra salir de la operación el Sr. Dudek necesitará sus inyecciones diarias... Para la diabetes, el regulador circulatorio.
Şeker hastalığı.
Diabetes.
Özellikle senin şekerin için.
Especialmente por tu diabetes.
Şekerine dikkat et.
Cuídate de la diabetes.
Sıçayım senin şeker hastalığına.
Al diablo con tu diabetes.
Columbia Üniversitesinde iki deney faresine büskivi vermişler. Hayvanlar şeker hastası olmuş. New York Times'da okumuştum.
Leí que a dos ratones en la universidad les dio diabetes por comer galletas.
- Karısının da şekeri var zaten.
- Su mujer tiene diabetes. - ¿ Di - diabetes?
Şeker hastalığının insanın ağzını bozduğunu duymamıştım.
Nunca he oído que la diabetes cause lenguaje obsceno.
Evet, ama kim diyabet olmak ister?
Sí, ¿ pero quién quiere diabetes?
Gazete senin hastalığını haber mi yapıyor?
¿ Hablan sobre su diabetes en "La Montaña"?
Halam Augustine'nin evinin her yeri şeker doluydu, sonra böyle gözü pörtledi, ve öldü.
Mi Tía Augustine que tenía una diabetes declarada le sacaron uno de sus ojos y se murió.
O da doğrudan şeker hastası oldu, gözü pörtledi, ve öldü.
¡ Bien, también fue afortunado con la diabetes! Porque le sacaron un ojo y se murió.
Diyabet!
La diabetes!
Diyabetin var mı?
¿ Tienes diabetes?
Diyabetliler için kekten iyisi olamaz...
iHala, un buen tazón de magdalenas! Lo mejor para la diabetes.
Şeker hastalığıyla, 100 yaşına kadar yaşayabilirmişsin.
Que puedes vivir con 100 de diabetes.
Ama şekerden ölünmüyor.
De diabetes no se muere.
Büyükannenin, hafif bir şeker hastalığı var.
Tu abuela tiene un ligero ataque de diabetes.
Belki de, o cadı onu şeker hastası yapmıştır.
Mira, tal vez Io hizo la bruja. O tal vez fue su diabetes.
... ve rahip beyin şekeri çıkarda hasta olursa, yada ölürse ozaman ne olacak.
Pandit... si consigue diabetes y muere,
Efendim bende şeker hastalığı yok ki. Olabilir niye canını tehlikeye atıyorsun?
Yo no tengo diabetes--Usted tiene ese peligro si usted come azúcar
sen de şeker var, tatlı yiyemezsin!
Tienes diabetes, no debes comer dulces.
meyve yiyebilirsin, bütün şeker hastalarının meyve yemesine izin verilir.
La fruta no hace mal a la diabetes.
çünkü sende şeker var, çok fazla muz yiyemezsin.
Tienes diabetes, no puedes comer mucha banana.
- diabetim var. - Darn!
- Diabetes.
neden, Seninde şeker hastalığın mı var? Ama sicilya da ne kadar insan da var?
¿ También tiene diabetes?
italya da bulunmuyor..
Te cura la diabetes.
Şeker hastalığı, biliyor musun?
Es la diabetes, ¿ sabe?
Ben bunu dilemem, bayım. Ben ölüyorum. Yıllardır şeker hastasıyım.
Rezo para que no, señor soy un moribundo hé tenido diabetes por años mi doctor dice que es una cuestiòn de tiempo puedo vivir un mes y tal vez muera bajo mi propio techo ò en la carcel.
Şeker hastasıydı.
Diabetes.
Gestasyonel diyabet.
- Diabetes gestacional.
- Şeker hastasıyım. - Bunu nereden öğrendin?
Tengo diabetes.
- diabet!
- La diabetes.