Dianne Çeviri İspanyolca
138 parallel translation
Dianne karımdı.
Dianne era mi mujer.
Hapisten her çıkışımda Dianne'e dönerdim.
Cuando salía del talego, siempre volvía con Dianne.
Ya Dianne?
¿ Y Dianne?
Dianne'le konuşayım.
Voy a hablar con Dianne.
Tamam. Affedersin Dianne.
Vale, perdona, Dianne.
Aklını mı kaçırdın Dianne?
¿ Se te está yendo la olla?
Ne halt ediyorsun Dianne?
¿ Qué coño haces?
Tutkal falan mı çektin? Bak Dianne.
¿ Has esnifado cola?
Uyuşturucu bulmalıyız Dianne.
Deberíamos estar currando.
Dianne, uyuşturucuyu yine şekerli gevrek kutusu gibi aptalca bir yere saklamadın ya?
No habrás escondido las drogas en algún sitio chorra como la caja de cereales, ¿ no?
Dianne'le ben annemin evine gidip biraz kıyafet alacağız.
Dianne y yo vamos donde mi madre a por ropa.
Senden nefret etmiyorum Dianne. Robert'tan da. Tanrı biliyor ya, bu doğru.
No te odio, Dianne, y tampoco a Robert, y Dios sabe que es verdad.
Hayat boyu gezip oynayamazsınız Dianne.
No se puede correr y jugar toda la vida, Dianne.
Madem bilmelerini istiyorsun, sen anlat Dianne.
Si quieres que sepan tanto, cuéntaselo tú.
Nereye gidiyorsun Dianne?
- Dianne, ¿ adónde vas?
Dianne uyuşturucuyu toparlayıp otobüsle önden gönderdi,.. ... Kuzeybatı Pasifik boyunca olan depolara. Böylece gerektikçe uyuşturucuyu yerinde bulabiliyorduk.
Dianne mandó las drogas por delante en autobús, a estaciones de todo el noroeste, y las recogíamos según nos hacían falta.
Dianne, bir bardak su getir.
Dianne, trae un vaso de agua.
Anlıyor musun Dianne?
¿ Me entiendes, Dianne?
Dianne?
Oye, Dianne.
Dianne,.. ... buna devam edemeyeceğim.
Dianne, ya no puedo hacerlo.
Bak Dianne, ne istiyorsan yap.
Mira, Dianne, haz lo que quieras.
Sen ve Dianne çocukluğunuzdan beri berabersiniz.
Dianne y tú lleváis juntos desde críos.
Hiç değişmeyeceksin, değil mi Dianne?
No cambias, ¿ eh, Dianne?
Paltonu çıkarıp biraz kalsana Dianne.
¿ Por qué no te quitas el abrigo y te quedas un rato?
Biliyor musun Dianne, sıradan hayat sıkıcı olsa da o kadar kötü değil.
Mira, Dianne, a pesar del aburrimiento, la vida normal no está tan mal.
Dianne, aşağı inip arkadaşlarına gece burada kalacağını söylesene. Sonra dön ve bir süre yanımda kal.
Dianne, ¿ por qué no bajas y les dices a tus amigos que te quedas a pasar la noche, vuelves y te tumbas conmigo un rato?
Dianne'e söyle şapkadan uzak dursun.
Dile a Dianne... que se cuide del sombrero. Díselo. Vale, Bob.
Şapka dediğin kim? Dianne'e söylemem için bana söylemelisin.
Dime quién es el Sombrero para que se lo diga a Dianne.
Dianne bu yüzden öyle yaşamaya devam ediyor.
Por eso Dianne sigue adelante de ese modo.
Ben Nassar, Memfis polisinden. D.Sway misiniz?
Soy el Detective Nassar, policía de Memphis. ¿ Ud. es Dianne Sway?
Dianne'i ara. Mark iyi de.
Dile a Dianne que Mark está bien.
Clint Dianne'i hastahanede aramış, hattı dinledik.
Escuchamos una conversación entre Clint Von Hooser y Dianne Sway.
Bütün aile ve doktorla havaalanında buluşacağız.
Quiero ver a Dianne, Ricky y su doctor en el aeropuerto.
Dianne imzalasın, iyi olur.
Que lo firme Dianne y estaremos todos felices.
Dianne'i sor, Mağaza Dedektifi.
Pregunte por Dianne, detective de la tienda.
O dediğiniz ben miyim? Dianne Sawyer'ı sevdiğinizi sanıyordum. Öyle.
Escuche que en el ultimo año de su mandato recibio una generora "aportacion" por un contrato para la defensa.
Adları Edmund ve Dianne Wainford. Yaşları 48 ve 42. Yedi yıldır beraberlermiş ve şikayet yokmuş.
Se llaman Edmond y Diane Wainford, de 48 y 42 años viven juntos hace 7 años, no hubo denuncias previas.
Dianne de yatak odasında.
Y Diane está en el dormitorio.
Dianne?
¿ Diane?
Dianne, kapıyı açacağım, tamam mı?
Diane, voy a abrirla puerta. ¿ Está bien?
Lütfen. Lütfen, Dianne.
Por favor, por favor, Diane.
Mesele şu ki, Dianne, eğer tetiği çekersen, asla kimse gerçeği öğrenemeyecek.
El asunto es, Diane que si haces fuego, nadie sabrá la verdad.
Dianne?
Diane.
Dianne Dreyer'in oğlu Amy Lynn'in kızıyla evleniyor.
El hijo de Dianne se casa con la hija de Amy Lynn.
- Dianne, girebilir miyim?
- Dianne, ¿ me dejas pasar?
Dianne'a başarısız aktris demedim ben.
No dije que Di fuera una fracasada.
Annemi güvenli bir yere götür.
Dianne, llévate a mamá.
David, Dianne, hadi.
David, Dianne, vamos.
Dianne.
Dianne.
Dianne?
¿ Dianne?
Dianne nerede?
¿ Dónde está Dianne?