Diplomatlar Çeviri İspanyolca
218 parallel translation
Şurası da diplomatlar için.
Detrás está la sección diplomática.
Bir devrim başlamıştı. Diplomatlar umutsuzca barış istiyorlardı.
Había estallado la revolución y sus diplomáticos pedían la paz.
Hayır, Yüzbaşı McOwen, benim yanlış bulduğum şey ülkelerimize büyükelçiler göndermek, büyükelçiler ve diplomatlar.
No, capitán McOwen, eso me parece un error. No debemos enviar embajadores y diplomáticos a otros países.
Sevgili Bayan Hunter, askerler askeri hadiselere sebep olurlar. Diplomasi diplomatların işidir.
Los soldados causamos incidentes militares ;
Aynı gece 4 Mart 1944'te bir Türk Bakan, diplomatlar topluluğu onuruna bir resepsiyon düzenlemişti.
Esa misma noche del 4 de Marzo de 1944 un Ministro turco ofrecía una recepción al cuerpo diplomático.
Tanıdığım tüm diplomatlar arasında, en iyisi yine sensin.
De cuantos diplomáticos conozco, usted es el mejor.
İlk olarak, Müttefik, Mihver ve Tarafsız devletler diplomatlarının eşleri bu haftayı kıskançlıktan çatlayarak geçirdi..
Para empezar, las esposas de todo el cuerpo diplomático del eje aliado y neutral han estado desquiciadas los últimos días.
"Diplomatlar kendi işlerini yapsaydılar, böylesine büyük bir orduya ihtiyacımız olmazdı."
"Si los diplomáticos hiciesen bien su trabajo necesitaríamos menos militares"
Dışişleri Bakanlığı'nı, Lola'nın kaldığı küçük oteli ziyaret eden harika diplomatlar kadar diplomat ziyaret etmiyordu.
El Ministerio de Asuntos Exteriores nunca vio desfilar a tanto diplomático como en el hotel de Lola en la Costa Azul.
Diplomatlarımız, ilişkilerimizi bu şekilde mi sürdürüyorlar?
¿ Son esos los procedimientos de nuestros diplomáticos? ¿ Interrogar a botones?
Bu nedenle size tavsiyemiz diplomatlar da dâhil olmak üzere bütün yabancıların yirmi dört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.
Por lo tanto, es mi sincero consejo que todos los residentes extranjeros, incluyendo al personal diplomático, deben abandonar Pekín en las próximas 24 horas.
- Bütün diplomatlarımdan sadece o Persia dilini biliyor.
De todos mis diplomáticos, sólo él habla persa.
Diplomatlar.
Diplomáticos.
Biz sosyalizmi inşa etmek uğruna kendimizi feda ederken, sen yabancı diplomatlar gibi özel ticaret yaparak burjuva gibi yaşadın.
Negocios especiales, como todos los diplomáticos extranjeros. Mientras nos sacrificábamos por construir el socialismo el señor vivía como un burgués.
Diplomatlar kızgınlıklarını ifade eden notalar gönderecek birkaç general tatbikata çıkacak ve sonra herkes yine mantığını konuşturacaktır.
Los diplomáticos informarán de su malestar. Unos pocos generales harán maniobras, y todos recuperarán el juicio.
Aslında zorlasam 250'ye razı ederdim, ama... - Bu diplomatların kuyruğu dik tutmasına izin vereceksin bazen.
Podría haberle sacado 250, pero debe guardar las apariencias.
Seremoniye katılanlar : Başkanların bir kısmı burada. Çeşitli rütbelerden askerler ve diplomatların tamamı.
Asisten a la ceremonia el Consejo de Ministros, los jefes de todas las Fuerzas Armadas del país y la totalidad del Cuerpo Diplomático.
Diplomatlar henüz Washington'dayken kurmaylar hazırlanan plana son şeklini veriyordu.
Mientras los diplomáticos habló en Washington, en Tokio, el ejército dio la los toques finales sobre el plan de conquista.
Keza batılı diplomatların uyarılarına da kulak asmıyordu.
Diplomáticos occidentales también advirtió a él y él no llamó.
Rus diplomatlar Kızıl Ordu hazırlıklarını tamamlayıncaya dek Hitler'i yatıştırmaya ve saldırıyı geciktirmeye çabalıyordu.
La diplomacia rusa intentó aún apaciguar a Hitler, esperando así posponer cualquier ataque hasta las reformas del Ejército Rojo fue completa.
Bu nedenle Rus generalleri hazırlıklarını sürdürürken diplomatlar, Almanya'nın ihtiyacı olan tahıl ve diğer hammadeleri temin ediyor Alman casus uçaklarının Rusya üzerindeki faaliyetlerine göz yumuyor ilk hatlardaki savunma mevzilerinin yapımını ağırdan alıyordu.
Y mientras los generales profesor, diplomáticos racionado de los cereales y otras materias primas indispensable para Alemania cerrar los ojos a la aeronave el reconocimiento de la lengua alemana en territorio soviético, incluso la desaceleración la defensa en la frontera no ofender a Berlín.
Batılı diplomatların Dışişleri Bakanı Molotov'a Kızıl Ordu'nun kahramanlıklarını takdir etmelerine rağmen ikinci bir cephenin henüz işe yaramayacağını söyledi.
Molotov, ministro de Asuntos Exteriores, Diplomáticos occidentales han oído hablar de lo mucho que admira el heroísmo Del Ejército Rojo pero un segundo frente seguía siendo poco práctico.
Bu herkesi kızdırmak için çok kötü bir zaman olacak, Kralın bütün o diplomatları kabulünü de hesaba katarsak.
No es buen momento para molestar a nadie con el Rey recibiendo a todos esos diplomáticos.
Sadece diplomatlar, gazete yazarları, editörler ve ünlü aktörler gelir.
Es para diplomáticos, gerentes y actores famosos.
Biz sadece asker değiliz, ülkemizin diplomatları sayılırız.
Escucha, no sólo somos soldados. También representamos a nuestro país.
Genç diplomatlarımızdan Saint Genis!
Le presento al señor St. Genis, ex-diplomático.
Diplomatlar belgeleri yakıyormuş.
Los diplomáticos están quemando papeles.
Türk diplomatlar, Çinli restoran sahipleri, Antille'lerden gelen müzisyenler.
Hay diplomáticos de Turquía... dueños de restaurantes chinos, y ahora músicos de las Antillas.
Onlar, Üçüncü Dünya diplomatları.
Esos son diplomáticos del Tercer Mundo.
Başkanlar, diplomatlar, araştırmacılar...
Presidentes, diplomáticos, científicos...
" Diplomatlar Dungarees'de.
" Diplomáticos en mono.
Baban, Attila Circle denilen bir grubun üyesiymiş. Bir grup yaşlı adamın oluşturduğu, ve aptal Komünist diplomatların buraya gelmekle yanlış yaptığını söyleyip duran bir grubun üyesiymiş.
El grupo al que pertenece es el Círculo Attila un grupo de vejetes que sacan pancartas cada vez que un diplomático comunista...
O dünyanın elit diplomatları arasındaydı.
Dónde él recibía al cuerpo diplomático de Londres. A la élite del mundo.
Sonra! Uluslararası diplomatlar var.
¡ No me molestes!
O zaman, Bay Chekov, iş diplomatlarımızın maharetine kalacak.
En ese caso... Sr. Chekov la solución está en manos de los diplomáticos.
Federasyon'un en şerefli diplomatlarından birine hiç uymayan bir son.
Un final impropio para un diplomático insigne de la Federación.
Üstelik itiraz eden diplomatlar ve sana itaat etmeni emreden amir yardımcıları da cabası.
Además los diplomáticos se oponen, y el subprefecto que te ordena que obedezcas.
Mültecilerin, kaçakçıkların işadamlarının, diplomatların ve yüzlerce dünyanın gezginlerinin bir uğrak yeriydi.
Era un puerto de arribo para refugiados... contrabandistas, empresarios... diplomáticos y viajeros de cientos de mundos.
Haiti askeri birliklerinin başarılı bir müdahalesiyle diplomatlar ve gazeteciler...
En el curso de una acción orquestrada por los militares haitianos, diplomaticos y periodistas...
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
Es un puerto de llamada, hogar lejos del hogar para diplomáticos, personas de poder, empresarios y vagabundos.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
Es un puerto de llamada, casa lejos de casa para diplomáticos, personas de poder, empresarios y vagabundos.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
Es un puerto de escala, un hogar para diplomáticos, estafadores, empresarios y trotamundos.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
Es un puerto de llamada, Hogar lejos del hogar para diplomáticos, personas de poder, empresarios y vagabundos.
Bir uğrak limanı, evden uzakta bir ev diplomatlar, dolandırıcılar, girişimciler ve maceracılar için.
Es un puerto de llamada, hogar lejos del hogar para diplomáticos, personas de poder, empresarios y vagabundos.
Diplomatlar veya başkanlar için telekinetik bir kalkan.
Un escudo telequinético antiarmas, para diplomáticos o presidentes...
Diplomatlar mı?
¿ Diplomáticas?
Alger Hiss eyalet departmanı diplomatlarından biri.... olmakla suçlanan serbest yazar WhittakerChambers... gizli dökümanları Sovyetler birliğine kaçırmakla suçlanan.
Alger Hiss era un diplomático acusado por el periodista Chambers de pasar documentos secretos a la URSS.
Diplomatlar Kulübü'nde buluşalım.
Nos vemos en el Club Diplomático.
Sonra havaalanında Diplomatlar Kulübü'nde Bridgette ile buluşacağım.
Y veré a Bridget en el salón Diplomático.
Diplomatlar Kulübü'ne gidip Bridgette ile buluşmanı istiyorum.
Ve al club Diplomático. Avísale a Bridget que me retrasé.
Bilim insanları, diplomatlar, casuslar.
- Científicos, diplomáticos, espías.