English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Disiplin

Disiplin Çeviri İspanyolca

1,756 parallel translation
Disiplin duruşması için House ve Chase'le konuştun mu?
¿ Hablaste ya con House y Chase? Por la audiencia disciplinaria.
Bu, yarın ki disiplin duruşmasına katılmanda bir mani olmadığını ve tüm yasal haklarını bildirdiğimi söylüyor.
Esto dice que estás de acuerdo en que se haga la audiencia disciplinaria mañana. Esto dice que te he aconsejado sobre tus derechos legales.
Dr. House ile ilgili karara geçecek olursak ortada bir disiplin yaptırımını gerektirecek yönetimsel hatayla ilgili tek bir kanıt bile yok.
Ahora, para el Dr. House no hubo evidencia de una falla de supervisión que pueda apuntar a una sanción disciplinaria.
Ben disiplin kullanmaktan korkmayan bir eğitimciyim.
Soy una educador que no teme usar la disiplina.
Hımm, matematikte görüşme teoremi adında bir disiplin var.
Hay... toda una disciplina matemática llamada teoría de negociación.
"Benim ürkünç evime gel de sana disiplin dersi vereyim." falan yazıyorlardır.
En plan, ven a mi apartamento que te voy a dar una lección de disciplina.
Disiplin gerektirir, günlerce uyumazsın, yemek yemezsin.
Requiere disciplina, días sin dormir, sin comer.
Nathan, disiplin cezası almak gibi bir lüksün yok.
Nathan, no puedes permitirte ser un caso disciplinario.
Konsey disiplin kurulu başkanı :
Vice-presidente del consejo ;
Aslında bunun, çatışma kuralları ve disiplin ihlali olacağını düşünmemiştim lanet ordudayız ve sadece lanet olası emirleri uygulamaya çalıştım, komutanım.
NO creo que eso estuviera en concordancia con las reglas de sentido comun pero siendo este el maldito Ejército seguí mis malditas órdenes, Señor.
Bak Sophie, bu çok keyifli bir şey ben de eğlenceden, şamatadan ve iyi vakit geçirmekten hoşlanırım ama biliyorsun ki, etik kurallar ve disiplin diye bir şey var ve bu beni çok geriyor.
Me encanta tontear, la distensión y pasarlo bien Pero existen códigos de conducta, procedimientos disciplinarios, y esto me pone nervioso Sólo tonteaba, no nos lo vamos a montar sobre la fotocopiadora
- Belki de iyi olur. Onu sevdiğimi söylerim, sonra da çok duygusallaşmadan önce disiplin konusunu gündeme getiririm.
Digo que la amo, y antes de que se emocione, entro en materia disciplinaria
Ne şefkatli bir disiplin.
Que disciplina más amorosa.
Karım antidepresan kullanıyordu. Disiplin konusunda biraz gevşek davrandı.
Mi mujer estuvo con antidepresivos y no pudo insistir con la disciplina.
Onlara burada göstermek istediğin bu mu? Disiplin ile şiddet aynı şey değildir.
Disciplina, no violencia.
Kesin bir disiplin olmazsa...
Si una disciplina absoluta,
Öyle ama, işin aslı içkili yakalanmıştım ve disiplin kuruluna ilk çağrılışım değildi.
Sí, pero me sancionan por la borrachera y ésa no fue la primera vez que comparezco ante el comité disciplinario.
Müdür ile konuştum.Cuma günü annen, ben, müdür bir araya gelip disiplin toplantısı yapacağız.
El subdirector nos quiere ver el viernes para una audiencia disciplinaria.
"Lianne Reynolds, Deborah Philipina Drummond ile disiplin kuruluna çıktı."
Lianne Reynolds se presentó a la audiencia disciplinar con su compañera Deborah Philipina Drummond.
Disiplin dosyalarını dizmek mi, öğle tatilinde "Vahşi Şeyler" in yardımcı oyuncularıyla kapışan Shakespeare'leri izlemek mi?
¿ Organizar expedientes o pasar la hora de la comida viendo a la 2ª actriz de Juegos Salvajes 2 azotar actores?
Disiplin okulunda.
Escuela Disciplinaria.
Gerçek disiplin... içten gelir.
La verdadera disciplina... Sale de dentro.
Eğer hayatını sevdiğin bir şeyden sakınmaya adarsan, o şey hayatını hala kontrol ediyor ve asla disiplin hakkında bir şey öğrenmemişsin demektir.
Si dedicas toda tu vida a evitar algo que te gusta Entonces eso seguirá controlando tu vida. Y jamás aprenderás ninguna lección
Disiplin içten gelir.
Disciplina... sale de dentro!
Ya yirmi? Bu disiplin değil.
- Esto no es muy disciplinario
Anneciğe biraz disiplin verme zamanı geldi.
Es hora de que mamacita imparta un poco de disciplina
Sen ruhsal ve duygusal gelişimlerinden, disiplin ve öldürücü olmayan, yaralanmalarından sorumlu olacaktın.
Estás a cargo del desarrollo espiritual y emocional,... disciplina y heridas espantosas.
"Askeri disiplin Auschwitz'in genelinde büyük zafiyete uğramıştı."
En todo Auschwitz la disciplina militar era en realidad muy laxa.
Disiplin edilmiş azizler.
Santos que eran disciplinados.
Teşkilatta sekizinci yılı. Takdir nişanı almamış. Disiplin suçu yok.
Lleva ocho años en el cuerpo no tiene condecoraciones ni problemas de disciplina.
Böyle bir çocuğu disiplin edebilir misiniz?
¿ O puede disciplinar a semejante niño?
Disiplin ve ferdiyet verdiniz.
Les ha dado disciplina e individualidad.
Hem sahada, hem de saha dışında disiplin.
Tendrán que ser disciplinados en la cancha y fuera de ella.
- Bizim mesleğimiz, disiplin demektir.
- Esta profesión requiere control.
O zaman, en azındana, ona biraz disiplin ve edep öğretebiliriz.
Entonces, podremos hacer que entre en razon y que se discipline.
Bunun psikoloji ile ilgisi yok, Nell, bu disiplin ile ilgili ve kötü davranışı ödüllendirmeyeceğim.
Esto no se trata de la psicología, sino de la disciplina. No voy a recompensar la mala conducta.
Biz... çocuklar disiplin ister.
¿ Necesitan algo de disciplina, no?
Bu disiplin ve kendini tutabilmek ile ilgilidir.
Es acerca de disciplina y auto control.
Bence muazzamn bir disiplin gösteriyor.
Yo creo que demuestra una disciplina tremenda.
Sana eski tip disiplin uygulamak gerekecek.
Vas a necesitar un poco de esa vieja disciplina, ¿ eh?
Elbette, ama insan zamanla öğretmenliğin disiplin sağlamak olduğunu anlıyor.
Sí, claro. Pero pronto aprendes que enseñar es controlar a las masas.
Daha baştan onları disiplin altına almazsak, daha sonra tamamıyla kurallarımızın dışına çıkarlar.
Si no los disciplinas bien desde el comienzo, estos mocosos te pisotean.
Evet, tabii. Hikayeni disiplin kuruluna anlatırsın sabah ilk iş olarak.
Bueno, puedes contarle eso al comité de disciplina... manana a primera hora.
Çok çalışma disiplin olmadan burda olmak zor ve evet vaz geçmek olmadan da.
tu taleno no significa nada sin trabajo duro, disciplina y sí, sacrificio.
Disiplin ve azim onları daha da dik ve ayakta tutuyor.
La disciplina y precisión las ubica en la delantera.
Adamlarında disiplin eksikliği var.
No tienen disciplina.
Bir disiplin babası...
Un papá castigador.
Ve George Michael da biraz disiplin görmek üzereydi.
YGeorge Michael iba a tener su castigo también.
Disiplin için, hepsi o kadar.
Disciplina, es todo.
Disiplin.
No sé qué es lo que está mal con él.
Bu bir disiplin toplantısı.
Esto es un comité de disciplina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]