Diyen Çeviri İspanyolca
3,344 parallel translation
Lütfen diyen adamları severim.
Me gusta un hombre que dice por favor.
Otla ilgili bir şey diyen oldu mu?
¿ Quién ha dicho nada de fumar hierba?
- Dün diyen sen- -
- Eres el que ha dicho...
Angelo içeriden büyümek istemiyor ama dışarıdan büyütülemez diyen kimse yok.
Angelo no quiere ampliar el interior, pero nadie dice que un tipo no pueda crecer hacia afuera.
# Duyayım, seni seviyorum # # Diyen sesini #
* Deja que escuche cómo susurras * * que tú también me quieres *
Kendilerine Yonkou diyen o ahmaklar da planımdan bihaber bir biçimde, hiçbir şey yapamadan ölecekler.
Esos tontos convencidos, que se llaman a ellos mismos los cuatro emperadores... todos van a morir sin poder hacer nada... Sin siquiera saber de mi plan.
Erkekler de seksi sever ama onlara sürtük diyen yok.
A los hombres les gusta el sexo y nadie los llama putas.
Bozulduğunu düşündüğün için, "favori kahramanım x-man" diyen biri sana tanı koyacak, öyle mi?
Porque piensas que estás roto, serás diagnosticado por alguien que dijo que su superhéroe favorito fue "X-Man"?
Yaşıyor diyen birisi çıkar diye bekliyorum.
Estoy esperando a alguien que me diga que está vivo.
Hiç olmazsa öldü diyen birisi çıkar diye bekliyorum.
En resumen, estoy esperando a alguien que me diga "está muerto".
Ama ne öldü diye ne de sağ diyen var.
Pero nadie dice vivo o muerto.
Hayırseverliğim burada. Lakin en başta onu gönder diyen sendin.
Yo tengo sentido de la caridad, pero no me preguntaste por él.
- Kendine söyle sarı şeker. - Kendine yaşlı diyen ilk sendin.
Bueno, básicamente te llamaste tú mismo viejo cuando nos sentamos.
Sürekli "Daha gelmedik mi, daha gelmedik mi?" diyen sinir bozucu çocuklar gibisin.
Sabe, es usted como ese niño pesado que va en coche preguntando de continuo "¿ cuándo llegamos, cuándo llegamos?"
"Şartlara uymak" diyen sendin.
Tú fuiste el que dijiste de llegar a un acuerdo.
Yok sana öyle diyen.
Nadie te llama eso.
Şampanya her anı özel kılar, diyen sen değil miydin?
¿ No fuiste tú quién me dijo que cada ocasión era mejor con champaña?
İnsanın doğduğu yer ona bağlılık duygusu verir, diyen sendin.
Fuiste tú quien dijo que es la casualidad de donde naciste lo que te da un lazo. ¿ Puede ser ese nuestro parentesco?
Şimdi senin kafadan çatlak hava korsanların bize de "bebek katilleri" diyen üniversite öğrencileri var ve bu sanki şey gibi hissettiriyor...
Ahora tienen locos secuestrando aviones... tienen a esos universitarios llamándonos veteranos "asesinos de niños,"
Diğerleri peşimizden gelecek diyen sen değil miydin?
¿ No eres tú el que dijo que los demás nos seguirían?
Eğer bir kıvılcım çıkarırsak devrim yayılır diyen?
¿ Que la revolución se extenderá si prendemos la chispa?
Peki, sana Huff'ı öldüren yüzde yüz Beltran'dı diyen kim?
¿ Y quién te dijo que Beltran mató a Huff?
Üç diyen oldu. Dört var mi?
Tengo tres. ¿ Tengo cuatro?
Beni kampa götüren, Cumartesi günlerini benimle geçiren benimle top oynayan, balo gecesi giderken bana göz kırparak "dikkatli ol oğlum" diyen bir baba.
lanzado la pelota. Un padre que me guiñó un ojo cuando salía la noche del baile de graduación y me dijo, "Cuídate, hijo."
Kendilerine kaplumbağalar diyen kişilerden intikam alınacaktır.
Aquello que es la venganza será llevada contra aquellos que son llamados las tortugas.
Amca, değişiklik onlar için zor diyen sendin özellikle bir kadından duysalar daha güç olur.
Tío, tu mismo se lo has dicho, el cambio es difícil para ellos. y sera más difícil aún viniendo de una mujer.
Bu kız her şeye evet diyen bir tip.
Esta chica es la clase de chica que dice sí a cualquier cosa.
Diğer insanlara yardım etmek dertlerine deva olur diyen sendin.
Mira, tú dices que ayudar a los demás puede ser terapéutico.
Kendine Yeşil Fener diyen tüm gezegenimi kurtaran bir adamı kendime örnek aldım.
Me inspiré en un tipo que salvó todo el planeta. Se llamaba Green Lantern.
Bunu diyen annemdir muhtemelen.
- Seguramente fue mi madre.
Biri saçını kestirmiş diyen ilk kişi bendim. Bana borçlusun.
"alguien se cortó el cabello"?
15 dolar diyen?
¿ He escuchado 15 dólares?
15 dolar diyen var mı?
¿ He oído quince dólares?
- 15 dolar diyen?
¿ He escuchado 15 dólares?
35 diyen?
¿ He oído 35 dólares? .
Başsavcı Yardımcısına olayı örtbas et diyen sendin. Özel Birimden temizlik yapmalarını istedin.
Hiciste que el fiscal general adjunto lo encubriese e involucraste al SIS.
Yala diyen olmadı Bob. Hayır, doktorum...
No tienes que lamerlo, Bob.
Onları diyen birileri var zaten!
¡ A alguien sí!
"Ya Robin ya ben" diyen kız olmak istemiyordum. Ama...
Nunca quise ser esa chica que dice es Robin o yo pero, bueno...
Sana buraya gel diyen olmadı, Patrice!
¡ Nadie te pidió que vinieras, Patrice!
İstediğim kadını düşürürüm çünkü aksanım seksi diyen gözde bekar internetten arkadaşlığa geri mi döndü?
El soltero más codiciado de la ciudad con su "puedo meterme en el bolsillo a cualquiera de este bar porque tengo un acento sexy" ha vuelto a las citas por internet?
Senin için "Hayatımın aşkı" diyen bir adamdan umudunu keseyim deme sakın.
Te llama el amor de su vida. No te atrevas a rendirte con él.
Doktor Avery sana berrak yeşil gözleriyle bakar diye ameliyathanede konsantre olamıyorum diyen sendin.
Tú eres quien acaba de decir que no podría concentrarse en el quirófano porque el Dr. Avery podría mirarte con esos cristalinos ojos verdes.
Sana geceyi bitirelim diyen adam.
El que te está diciendo que ya es de noche.
Keşke daha hafif bir kahvaltı yapmış olsaydım diyen kimse var mı acaba?
Cualquier otro deseando que harían ¿ Ha tenido un desayuno más ligero?
Erken uyu diyen ilk kişi...
Todo lo que pude decir fue, "Ve a dormir pronto".
"Evet, ben hep Rose olduğunu biliyordum," diyen kimse kendini beğenmiş birisidir ve yalan söylüyordur.
Nadie dice, "sí, me suponía que era Rose en el tiempo" Eso es arrogante y mentira.
Resmini çizdirip duvarlara asmak yeter, diyen kimdi?
¡ Dijiste que haciéndome un retrato y paseándolo por ahí, estaría resuelto!
Yoğunum diyen yargıçtan yardım istememe gerek yok.
No tengo que depender del magistrado, que está tan ocupado.
Büyükannem ve büyükbabam hal... Bazen büyükannemden "Artık seni o yaşlı sürtükle görmek istemiyorum." diyen mesajlar alıyordum.
Mis abuelos todavía... a veces recibo mensajes de mi abuela diciendo, "no te quiero con esa" Mama que quiero coger "ya"
Her şey güzelce yerli yerine oturacak diyen siz değil miydiniz?
¿ Qué?