English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Dodge city

Dodge city Çeviri İspanyolca

130 parallel translation
Yoksa Dodge City şerifi olan mı?
¿ El sheriff de Dodge City?
- Dodge City'de olduğunu söylüyorlar.
- En Dodge City dicen que sí.
Dodge City'deki Mint salonu.
Del bar Mint de Dodge City.
Dodge City'de sen Bucky ve diğerleriyle geçirdiğimiz güzel günleri düşünürüm
Suelo pensar en los buenos tiempos en Dodge City, contigo y Bucky.
Yüzüncü YıI Tüfek Atışı Ödülü. Kazanan Dodge City Kansas, 4 Temmuz 1876
PRIMER PREMIO EN TIRO CON RIFLE GANADOR...
Biz Dodge City'de kimsenin silah taşımasına izin vermiyoruz. Duymadınız mı?
No permitimos que nadie vaya armado en Dodge City.
Baylar ve Bayanlar bugün, yüzüncü yıI kutlamalarında Dodge City'de tarih yazacağız.
Caballeros. Y damas. Hoy, en nuestro centenario, haremos historia en Dodge City.
Dodge City'ye gitmiş ve aceleyle oradan ayrılmış gibi görünüyorsunuz.
Parece que han estado en Dodge City y se han ido a toda prisa.
Geri kalanını Dodge City'de 5'e 1'de kaybettim.
Me dejé el resto en Dodge City apostando cinco a uno.
Dodge City'de bu yüzden çalıştım. Bu yüzden param var.
Para eso trabajé en Dodge City y gané dinero.
"Dodge City Tüfek Atışı'nın galibi..."
"Competición de Dodge City. Ganador..."
Dodge City'de. Piyano çalıyordunuz.
- En Dodge City.
Bir keresinde Dodge City, Kansas'a kadar varmıştım. Benzin için duran üstü açılabilir bir arabayla.
Una vez llegué hasta Dodge City, Kansas, en un gran descapotable azul que paró a repostar.
Abilene'de üç, Dodge City'de iki leşi var.
Ya mató a tres en Abilene y a dos en Dodge City
- Dodge City'de, Abilene'de, Apache Wells'te.
- Dodge City, Abilene, Apache Wells.
- Öyle mi? Ya Dodge City'deki, Cheyenne'deki, onlar da kuruntu muydu?
Me imaginaba en Dodge City, Deadwood, Cheyenne?
Bir zamanlar Dodge City'de en klâs silahşorları tanıdım.
Señores! He estado en muchas ciudades, y ya vio los mayores tiradores!
Dodge'da Koer Irlandali kuluebuende calistin mi?
? Ni en el irlandes Ciego, en Dodge City?
Dodge City'de yapmış olduğunuz yürüyüşten biraz daha yavaştı.
Era más lento que su vuelta por Dodge City.
Ellsworth, Wichita ve simdi de Dodge City.
Ellsworth, Wichita y Dodge City.
Sabah Dodge City'ye dönüyorum.
Volveré a Dodge City por la mañana.
Dodge City'de hakkiyla tesekkür ederim.
Le daré las gracias en Dodge City.
En büyük tesekkürü Dodge City'den uzak durarak edersin.
Agradézcamelo no yendo a Dodge City.
Bütün ATESLI SILAHLARI SERIFE TESLIM EDIN DODGE CITY SEHIR MECLISININ kararidir
Entreguen todas las ARMAS en la OFICINA del COMISARIO por orden del CONSEJO DE DODGE CITY
Dodge City için biraz rüküs degil mi?
Un poco fuera de lugar para Dodge City, ¿ verdad?
Dodge City'den uzak durmasini söylemistim ona.
Le dije que no viniera a Dodge City.
Sana Dodge City'den uzak dur demedim mi?
¿ No le dije que no se acercara a Dodge City?
- Dodge City'de herkes gibidir.
- No en Dodge City.
Serif, Dodge City'nin adina leke sürdürmemeye çalisiyor.
El comisario sólo intenta salvar el buen nombre de Dodge City.
Dodge City'de olay çikarmayi düsünüyor. Sen oyununu bozmayasin diye de Ringo'yu tutmus.
Pues quiere acribillar Dodge City... y ha contratado a Ringo para que no se lo estropees.
Holliday, Dodge City'de hayatimi kurtardi.
Holliday me salvó la vida en Dodge City.
Ellsworth, Wichita ve Dodge City.
Ellsworth, Wichita, Dodge City,
- Şerif. Dodge City'de işler nasıl?
- Hola, ¿ cómo está todo en Dodge City?
Arkadaşı Lee'yle Dodge City'ye gidiyordu.
Iba a Dodge City con su amigo, Lee.
Dodge City ve Wichita. Earpler'le karşılaştın mı hiç, Gil?
Y en Dodge City y Wichita. ¿ Alguna vez encontraste a la banda de Earp?
Sen silahını hazır et birazdan burası Dodge City'den beter olacak.
Lo importante es que no saques ese rifle... o esto se convertirá en un campo de batalla.
Kızılderili korkusuna rağmen, tek tük de olsa sığır sürüleri tek başına Chisholm yolunu kullanarak Texas'dan, Kansas Dodge City'e gidiyordu.
A pesar del temor a los indios, un aventurado rebaño de vacas recorría el camino Chisholm desde Tejas hasta la cabeza del ferrocarril en Dodge City, Kansas.
- Dodge City'e hoşgeldin.
- Bienvenidas a Dodge City.
Dodge City'deki her vatandaş çekip gitmeye hazır...
Que todos los ciudadanos de Dodge...
Ve böylece Dodge City muharebesi sona erdi.
Y así terminó la batalla de Dodge City.
Sınırdaki gey kasabalarının hepsini dolaşmamızdan beri.
¡ Dodge City!
Dodge City!
¡ Abilene! ¡ Cuando no robamos coches de línea...
Boğayı al, bu gece Dodge City trenine bin ve onu Bowen'e götür.
Envía esta noche el toro a Bowen en el tren de Dodge City.
- Bu Dodge City'e gidiyor, değil mi?
- Va a Dodge City, ¿ no?
Sığır krallarına boğaları götürdüm Deadwood ve Dodge City'de poker oynadım.
Crié toros para Russell y Waddle. Jugué al póker en Deadwood y Dodge City.
Dodge City mi?
¿ Dodge City?
Sonra bu biletle Dodge City'ye kadar gidebilirler.
Luego con este billete podrán llegar a Dodge City.
Dodge City yakinlarinda, amcam Alcoa sirketi için aluminyum isletmesi yonetiyor.
Cerca de Dodge City, ahora mi tío dirigía... la explotación de un yacimiento de aluminio para la Alcoa Company.
Dodge Şehri'nde olurdum şu an. Fahişelerle eğlenir, şampanya içerdim.
Estaría en Dodge City, con golfas de culo gordo, bebiendo champán.
- Tren Dodge City'e vardığında hamlemizi yapacağız.
Lo arrestaré cuando lleguemos a Dodge City esta noche.
Treni Scott City ya da belki Dodge'da durdurabiliriz.
Podemos detener el tren en Scott City, o quizá en Dodge. ¡ De acuerdo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]