Dolce Çeviri İspanyolca
203 parallel translation
Ne kadar rahat. Bana sanki, altında gizli bir serzeniş yatan komplimanlardan biri gibi geldi. "Dolce far niente."
Su observación oculta la crítica de costumbre : el "dolce far niente".
İngilizce "Dolce far niente" nasıl denir?
¿ Cómo se dice en inglés?
- Dolce far niente.
- Dolce far niente.
Dolce far niente.
Dolce far niente.
Ama tatlı aşk oyunlarını hiç öğrenmemiş
Che non cognosce il dolce gioco del amore
Hotel La Dolce Vista.
Hotel La Dolce Vista.
Dolce Vista mı?
¿ La Dolce Vista?
Şu "La Dolce Vista"?
La Dolce Vista.
La Dolce Vista?
- ¿ La Dolce Vista?
- Burası Dolce Vista oteli, doğru mu?
- ¿ Es el hotel Dolce Vista? - Ya no.
La Dolce Vista Otelinde.
En el hotel La Dolce Vista.
Nedir tüm bunlar, "La Dolce Vita" mı?
¿ qué es esto, "La Dolce Vita"?
Haydi be oradan, tatlı şeyler.
¡ Sí, sí, viva la dolce vita!
Neden olmasın?
Tirad la casa por la ventana : institutos de belleza, discos de jazz, caviar, la dolce vita... ¡ Ya estoy harto!
Mevsim yazdır ve hayat tatlıdır.
Es verano y la vita es dolce.
Biz yokken eğlenceyi fazla kaçırma. Michael
No te dediques a la "dolce vita", mientras estemos de viaje, Michael.
- Biz ona şey diyoruz ticari alanın "Tatlı Hayat" ı.
Es como "La Dolce Vita" del film comercial.
Bak, Dolce Gabanna ve bana Gina'nın bir senelik maaşından daha fazlasına patladı.
Mira, es un Dolce Gabbana. Cuesta más de lo que Gina gana en un año.
veee "la dolce vita!"
¡ Y nosotros nos daremos a "la dolce vita"!
'Tatlı Hayat'ı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas "La Dolce Vita"?
- Gabana takımını giyiyormuş, erkeklerin kestiği.
- Llevaba un fabuloso traje de Dolce y Gabbana, corte de hombre 98 00 : 08 : 53,168 - - 00 : 08 : 54,200 Debemos ir a verla
Eroin 1989'da çok ucuzdu, "tatlı hayat" yıIıydı.
La heroína era muy barata en el 89. El año de la'dolce vita'.
Dolce Gabbana!
¡ Dolce Gabbana!
- Bu Cindy Dolce.
Ella es Cindy Dolce.
Kendime Dolce Gabbana almalıyım.
Necesito un Dolce Gabbana. Necesito un Chanel.
Dolce, Dolce, Dolce.
Dolce, Dolce, Dolce.
- Daha yumuşak!
- ¡ Dolce!
Dolce Gabbana partisine gelir mi diye soracağım.
Le voy a preguntar sobre la fiesta de Dolce Gabbana.
Cuma gecesi, Dolce Gabbana partisi.
Viernes noche, la fiesta de Dolce Gabbana.
Bu krizden beni Dolce Gabbana'nın yeni sezon ayakkabıları bile çıkartamıyordu.
Una que ni siquiera unas sandalias de Dolce Gabbana me podía sacudir.
La Strada, La Dolce Vita.
La Strada, La Dolce Vita...
Hiç vaktim yok. Eminim DolceGabbana giydirecek başkasını bulabilir.
Seguro que Dolce Gabbana hallarán a alguien más para vestir.
- DolceGabana beni mi seçti?
¿ Dolce Gabbana me eligieron a mí?
- Gucci, Dolce ve Dior.
- Gucci y Dolce y Dior.
DolceGabbana, Ed Coach'u çağıramadı mı?
¿ Qué, Dolce Gabbana no consiguieron a Ed Koch?
Tanrı aşkına biz DolceGabbana'yız.
Somos Dolce Gabbana, por el amor de Dios.
- DolceGabbana.
- Dolce Gabbana.
Dolce'nin gönderdiği iki kıyafeti tutar mısın?
¡ Podrías planchar esos dos trajes que Dolce envió hoy bien temprano?
- Dolce, güzel.
- Dolce, bonito.
Bunlar Dolce'nin de değil.
No son de Dolce.
Şu mükemmel Dolce kaşmir manto vardı.
Tenía un suéter divino. Es sólo que- -
Dolce manto, Gucci pantolon veya Ralph Lauren etek, Manolo ayakkabılar.
Buen abrigo, pantalones Gucci o pollera Ralph Lauren, zapatos de charol Manolo?
Pantolon, önü açık sandalet, transparan bluz renkli sütyen ve Dolce mantoyu etki için taşımaya ne dersin.
Qué hay de los pantalones, sandalias abiertas, blusa escotada sostén de color y cargar con el abrigo para dar impresión.
- O da kendi "tatlı hayatına" devam etti.
Seguiría su "dolce vita".
BUGÜN
LA DOLCE VITA
-'Tatlı'neyi?
- ¿ "La Dolce" qué?
-'Tatlı Hayat'ı.
- "La Dolce Vita".
Una musica dolce... per me
"Volare" de nuevo.
- Şu inanılmaz Dolce
- Es horrible!
Şirin.
- Dolce.
- DolceGabbana mı?
¿ Dolce Gabbana?