English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Dolphin

Dolphin Çeviri İspanyolca

76 parallel translation
The Dolphin Truva'dan.
El Delfín de Troya.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Norton, Dolphin Junction, North Horns y Parkman.
Bir süre Vancouver'da Golfin'Dolphin diye bir yerde çalıştım ama onlarda alkol yoktu ama içecek servis ettim. Ama içecekler meyveyle tatlandırılmış su falandı.
- Oh, Dios, trabajé en Vancouver para un, un lugar llamado el Golfín'Dolphin, pero no tenían alcohol, pero serví bebidas, pero era sólo, como, ya sabes, agua mezclada con, como, zumo de sabor.
- Unutma : Dolphin Caddesi, no.11.
- No olvides el sitio donde vivimos.
- Bizim Miami Dolphin taraftarı.
- Un admirador de los Delfines.
Dolphin Blue.
Dolphin Blue.
Dolphin'in evine kadar.
Voy a casa de Dolphin.
Dolphin'in!
¡ Por Dolphin!
Dolphin'le gidemezsin!
¡ No puedes irte con Dolphin!
Dolphin!
¡ Dolphin!
Bengal`ler mi yoksa Dolphin`ler mi? Bilmem.
¿ Quién crees que ganará, los Bengalas o los Delfines?
The Dolphin...
El Delfín...
Miami Dolphin
Delfines de Miami.
Miami Dolphin futbol takımı.
Equipo de fútbol Delfines de Miami.
Miami Dolphin?
¿ Delfines de Miami?
Dolphin Sokağında kalıyorum.
En la calle Dolphin.
Joy ve ben, Noellerde Dolphin alış-veriş merkezinde ilgi çeken insanlarız.
Joy y yo somos la atracción... en el Centro Comercial Dolphin durante las fiestas.
Dolphin stadyumuna ilave devriye yolladım,.....'Bayside'pazaryeri ve de'Casa Casuarina'.
Agregué patrullas al estadio de los Delfines el mercado de Bayside y Casa Casuarina.
Tamam, Clay. Dolphin konusu ne oldu?
- Bien, Clay, ¿ qué pasa con el Delfín?
Evet, Dolphin.
- Sí, el Delfín.
İşte geldik, Dolphin burası.
Aquí es, el Delfín.
Dolphin'e hoş geldiniz efendim.
Bienvenido al Delfín, señor.
Bay Enslin. Ben Gerald Olin. Dolphin Oteli'nin müdürüyüm.
Sr. Enslin, Soy Gerald Olin gerente del Delfín.
Dolphin'in Plaza veya Carlyle kadar prestijli olmadığının farkındayım. Ama yüzde doksan kapasiteyle çalışırız.
Yo sé que el Delfín no tiene la reputación del Plaza ni del Carlyle, pero operamos al 90 % de nuestra capacidad.
Dolphin'de kalırken New York'un en iyi yemeklerinin olduğu asma katımızdaki efsanevi Sea Bream restoranının keyfiniz çıkarın.
Durante su estadía en el Delfín, no deje de disfrutar las mejores cenas de Nueva York en el fabuloso restaurante Sea Bream ubicado en el entrepiso. ¿ Tensión en los músculos?
Dolphin Oteli!
El hotel Delfín.
Onları Dolphin Oteli'ne gönder.
Mándalos al hotel Delfín.
Dolphin Oteli, oda 1408. - Lütfen.
El hotel Delfín, habitación 1408.
- Dolphin dememiş miydin?
- ¿ Dijiste el Delfín?
New York'taki Dolphin isimli Kafkavari bir otelde ölmek üzereydim.
Estaba atrapado. En Nueva York, yo me estaba muriendo en este hotel kafkiano. El Delfín.
45. cadde ile Lex'in köşesindeki Dolphin Oteli.
- ¿ Qué? - El Hotel Delfín sobre la 45 y Lex.
Ama korkutmak konusunda Dolphin'i 10 kurukafa ile ödüllendiririm.
Pero en la Escala de Escalofríos... le otorgo al Delfín 10 calaveras.
Dolphin'de çalışıyorum.
Yo trabajaba en el Delfín.
Ya Patriot'larla Dolphin'lerin maçı? Gol vuruşçusuna, karda bir yeri temizlemesi için eski bir dolandırıcı tuttular.
¿ Y qué de cuando los Patriots jugaban contra los Dolphins y contrataron a un ex convicto para abrir un lugar en la nieve para el pateador del gol de campo?
Yapımcılığını üsteleneceğim bir filme hazırlanıyorduk The Day of the Dolphln.
Preparábamos una película que iba a producir llamada The Day of the Dolphin.
Argyle ve Dolphin kavşağı.
Esquina de Argyle y Dolphin.
Dolphin'lerin biletlerine ulaşmanın bir yolunu buldum.
Puedo conseguir boletos para los Delfines.
Miami Dolphin'in hücum oyuncuları geldi ve açIıktan ölüyorlar.
Es la línea ofensiva de los Dolphins de Miami, y se mueren de hambre.
Bir keresinde bir avuç asit almıştım. Sonra aletimi bir Dolphin'e benzettim.
Una vez tomé un montón de ácido y creí que mi verga era un delfín.
Bir yaz, Miami Dolphins'ten birisi çıkmıştım.
Bueno, salí con un Miami Dolphin durante un tiempo un verano.
Bulthaup marka mutfak eşyaları, kavuniçi renk Dolphin marka banyo ve avokado renkli, Axminster halıları, bulabileceğinizin en iyisi.
Hablamos de unidades Bulthaup de cocina, Baños Dolphin melocotón-frambuesa y la mejor alfombra Axminster en aguacate que jamás encontrará.
Bu annemin Dolphin Duşu fiyaskosu gibi olmayacak. İş hayatında öz güven, aşk hayatında öz güven...
Esto no será como el fiasco de nuestros padres con Dolphyn Showers... la confianza en los negocios, confianza en el amor.
Ve her ikisinin de viagra ve amfetamin karistirarak kullanmak gibi bir aliskanligi vardi Ve Degaulle grubuyla 48 saat double dolphin yaparlardi. ( kastettigi grup s.. x olsa gerek tam anlayamadim : )
Estos dos tienen la costumbre de mezclar viagra con la metanfetamina y mantener el órgano en el grupo de las 48 horas.
Eğer almazsam Dolphin beni öldürür.
Dolphin me matará si no lo hago.
Sadece Dan Marino adındaki herifin Miami Dolphin'lerine transfer olmasına kadar okudum.
Sólo leí hasta donde los Delfines de Miami presenteron a éste tipo llamado Dan Marino.
Dolphin-Division köşesinde bir bakkal dükkânı vardı.
Él tenía una tienda de abarrotes en la esquina de Delfín y de la División.
Evet,'Dolphin'in Striptiz Kulübü'diye küçük bir yer var.
Si, un pequeño lugar llamado club de striptease Delfín.
Dolphin Tale filmine ne demeli?
¿ Y qué hay de esa película "Dolphin Tale"?
Dolphin Heads Belediye Başkanı Moochmore'un ofisi.
Concejo de Dolphin Heads, oficina del Alcalde Moochmore.
İyi günler, Dolphin Oteli.
Buenas noches, Hotel Delfín.
Dolphin'lerden nefret ederim.
Odio a los Delfines.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]