Doydum Çeviri İspanyolca
383 parallel translation
Benim sevgili, tatlı halalarım, güzel yemeklerinizle öyle doydum ki...
Mis adorables tías, estoy tan lleno de su exquisita cena...
Doktor çağırın! Tıka basa doydum.
Doctor, dio con un nervio.
Gırtlağıma kadar doydum!
Estoy repleto.
Piyade alayında ona doydum ben.
Lo hice bastante en la guerra.
Hayır, doydum.
No, gracias.
Bir gecede acemiye de şeytana da fazlasıyla doydum.
Ya me han tirado bastantes huevos esta noche.
Soğuyor. Ben doydum.
Ya comí suficiente.
Amma da doydum!
Chico, ¡ estoy lleno!
- Hayır, sanırım biraya doydum.
- No, creo que ya he tomado bastante.
- Ben doydum düşünüyorum. - İyi mi?
Creo que tuvieron suficiente por ahora. ¿ Está bien?
Umurumda değil, tıka basa doydum.
No me importa, ya no tengo hambre.
Bebeğin annesi benim olmam gereken yerde olup, öldürüldüğü için, ona, bebeği evine götürmeyi, borçlandığımı hissettim. Fakat artık bebek bakımı olayına doydum.
Desde que la madre del chico fue asesinada en mi lugar, me sentía obligado a traerle a casa, pero me he hartado de estar cuidando al bebé.
Tıka basa doydum.
Mi barriga està llena.
Ben doydum.
No tengo hambre.
Cehenneme doydum.
Estoy harto de este infierno
- Doydum.
- Estoy lleno.
Dehşete doydum artık.
Me he hartado de horrores.
Doydum.
¡ Estoy lleno!
- Evet, doydum, teşekkürler.
- Sí, terminé, gracias.
Doydum.
Estoy lleno.
- Ben doydum.
Adelante, tómalas. Ya no quiero.
- Doydum.
- No, gracias.
Doydum.
Se me ha quitado el hambre.
- Oh, tanrım, ben çok doydum.
Ciruelas.
Ben de doydum.
Yo también estoy llena.
Hayır, hayır... doydum.
No, no, no, no, no... no... Estoy lleno.
Doydum.
Estoy satisfecho.
Ellerimi bıraktım. Doydum.
Retiro mis manos y estoy satisfecho.
- Hayır, doydum.
- No, estoy lleno.
- Hayır, gerçekten, doydum anne.
- No, estoy lleno, mamá.
- Bu gecelik tabancaya doydum. - Evet.
- Ya he tenido bastantes pistolas.
- Ana ben yemiyorum doydum.
Mamá, estoy lleno.
Artık doydum.
Me harto enseguida.
Tamamen doydum.
Ya estoy lleno.
Teşekkürler. Doydum.
Gracias, no quiero más.
- Doydum.
- Estoy llena.
Doydum.
Estoy lleno
Bununla çok fazla doydum.
Estoy harto de todo esto.
Teşekkür ederim, doydum.
Gracias, ya he comido.
Bir hafta yetecek kadar yılanlara doydum.
Ya tuve muchas serpientes por esta semana. Salud.
- Yok, doydum. - Patatesli krepten hiç almadın.
No has comido tortitas de patata.
- Bana hala çok zayıf görünüyorsun. - Yok, doydum artık.
- Sigues estando muy delgado.
Daha fazla yiyemem, doydum.
No puedo más. Estoy lleno.
Sanırım ben doydum.
Creo que ya terminé de comer.
Ta ki siz bağırana kadar, "Yeter, doydum!"
Hasta que no pueda más
- Ben doydum.
No tengo hambre.
Ben doydum.
No, está bien.
Doydum.
Ya está bien.
Sagolun, ben doydum.
Gracias, estoy bien.
Tam ortadan kesilmiş ve hollandez denen yapışkan sosla kaplanmış balığımız var. Ben daha dinlerken doydum.
Yo ya estoy lleno.
Doydum. Oh!
- No quiero más.