Doğuya Çeviri İspanyolca
1,742 parallel translation
Bu da yeniden doğuya taşınmak demek.
Eso significaría que regreso al Este.
Bir süre doğuya ilerle, sonra güneye dön.
Ve hacia el este por un rato, luego vira al sur.
Marshall Doverkamp'tan doğuya gidiyorum.
Marshall, Voy por Doverkamp, hacia el este.
Tamam, doğuya doğru 144'e çıkmalısın, sonrada suya götür.
Debe ir por la 144 hacia el este y seguir en la dirección del agua.
Peki doğuya taşınıyor musun?
¿ Sí? ¿ Entonces te mudas al Este?
Kılıcı koru ve doğan güneşe doğru doğuya git.
Protege la espada, y continua moviéndote al este, hacia el sol naciente.
Doğuya gidiyoruz.
Vamos hacia el Oeste.
Doğuya gitmiş olmalılar.
Ellos deben haber ido hacia el este.
Birkaç kilometre doğuya yürürsek, Granger kasabasını görürüz.
Parece que si caminamos hacia el este deberíamos ver el pueblo de granjeros en 5 o 6 kilómetros.
Doğuya doğru gidelim demiştim.
Digo que nos dirijamos al este.
O da doğuya doğru gidiyordu, değil mi?
Ella se dirigía al este, ¿ no?
Doğuya gitmemiz lazım.
Debemos ir al este.
Doğuya götür. Detroit'teki kız kardeşinin yanındaki yeri almaktan bahsederdin hep.
Siempre dices que quieres comprar una casa cerca de tus hermanas en Detroit.
Evet ama o doğuya gidiyordu.
Sí, pero él se dirigía hacia el este.
Doğuya çevirmeyi dene.
Traten de apuntar hacia el este.
Mmm, doğuya çok sık gitmiyorum, sadece arkadaş toplantılarında falan.
Mmm, no estoy mucho por aqui, reuniones y cosas asi, ya sabes.
Doğuya özgü eski bir vudu büyüsü mü?
¿ Algún antiguo vudú oriental?
Biliyordum ama bu sabah rüzgâr yön değiştirip, doğuya,..
Estaba al tanto, pero no era un problema hasta que esta mañana cambió el viento.
Pompeius doğuya Yunanistan'a doğru kaçmıştı. oradaki müttefiklerini bulmak için
Pompeyo había huido al este a Grecia, donde tenía aliados.
Rüzgar kuzey-doğuya hareket ediyor ve radyoaktif toksinleri de beraberinde taşıyacaktır.
El viento sopla hacia el noreste, cargado de toxinas radioactivas.
Evet. Biraz doğuya yolculuğa çıkacağız.
Sí, no, es lo que quería, algo oriental.
Başbakan Vekilim, son bir kaç gündür büyük bir alçak basınç sistemi,... bir deniz suyu dalgalanması yaratarak Atlantik üzerinden doğuya ilerliyor.
Vice Primera Ministra, durante los últimos días se ha formado una gran depresión sobre el Atlántico causando una fuerte marejada.
hem doğuya hem batıya. Güneş batsa bile.
150 ) \ be1 } michi wa tsuzuku nishi e higashi he 150 ) \ be1 } hi wa shizundemo aunque se ponga el sol.
Cadde'den doğuya doğru Ontario Havaalanı'na yönelmeni istiyorum.
Bien, quiero que tomes la 10 Este hasta el aeropuerto de Ontario.
Doğuya devam ediyoruz.
Seguiremos al este.
Bir spor çantası var, doğuya yöneldi.
Lleva un bolso deportivo. - Va en dirección este.
Ufak bir yolculuğa çıktı ve sonra da doğuya gidecek.
Fue a hacer un pequeño viaje y luego volverá al este.
Ailesi doğuya döndü o da... taşınmaya biraz karşı koydu.
Bueno, toda su familia esta en el este, así que se resistió a la mudanza.
Doğuya mı açılıyorsun?
¿ Se te dio por lo oriental?
Bir tanesi, güneşin gelişi Kuzey doğuya bakmalı, güneybatıya değil, ki bu öyle.
Por ejemplo, si pudiera elegir miraría hacia el noreste no al sureste, como esto claramente hace.
Tibbet bana kamyonun doğuya gittiğini söyledi.
Tibbet acaba de decirme que el camión va hacia el este.
Casey arabandan sinyal almış, her nasıl olduysa GPS'in tekrar açılmış ve Lazslo doğuya doğru gidiyormuş.
Bien, Casey logró una señal de tu carro, y de algún modo activó el GPS... y Lazslo está yendo hacia el este.
Lazslo doğuya falan gitmiyor.
Lazslo no fue para el este.
Buradan tek çıkış yolu, doğuya giden şu vadi.
La única salida es el valle que lleva al este.
- Wordy, doğuya.
- Wordy, este.
Doğuya doğru muazzam bir madde akımı var. Bu da demek oluyor ki madde her saniye bir buçuk futbol sahasından fazla yol kat ediyor.
Hay un gran flujo de materia hacia el este es decir materia que recorre más de un campo y medio de fútbol por segundo.
Kimileri doğuya, kimileri batıya değişik yönlerde hareket ediyorlar.
Se mueven en direcciones alternantes algunas hacia el este, otras hacia el oeste.
Dünya'nın başlıca bir jet akımı vardır. Doğuya hareket eder. Bir diğer ana akım da batıya doğru eser :
La Tierra sólo tiene una corriente a chorro que se mueve hacia el este y hay otro gran flujo que va hacia el oeste, los alisios.
Komutanım. 1-20 nolu temas, Kuzey doğuya yöneldi. Yaklaşık 2-0.
Capitan 120 avanzando al este estimado de 20.
Rotayı değiştir : Kuzeyden 10 derece doğuya. 5 deniz mili süratle intikal edelim.
Tome nuevo curso norte a 10º al este vayamos a 75 nudos.
Şüpheli Bronsher 757'yle doğuya, kanala doğru gidiyor.
El sospechoso al este del canal maneja un Frauscher 757.
Kaçmayı planlıyorsanız şayet, yerinizde olsam doğuya kaçardım.
Si están planeando huir, yo me dirigiría hacia el este.
Margot ve Spencer'ın seyahatleri, doğuya döndüklerinde son buldu. Şehir kulübünde en güçlü numaralarını yaptılar.
Bien, para cuando Margot y Spencer acabaron en el este, tenían el timo del club de campo creciendo.
En son Vesterbro Caddesi'nde doğuya giderlerken görülmüşler.
Vista por última vez en Vesterbro Street dirección este.
Pasifik'te her birkaç yılda bir sıcak bir akıntı batıdan doğuya gider.
En el Pacífico, cada pocos años, una corriente caliente se mueve de oeste a este.
Doğuya.
Al este.
Biz doğuya doğru gidiyoruz, di mi?
Vamos al Este, ¿ cierto?
Siz ikiniz, batıya! Tommy, sen de doğuya!
¡ Ustedes dos, al lado oeste!
The Strip'in yakınlarındayken, doğuya giden bir konvoyun peşine takıldık.
¡ Oh! ¡ Oh! ¡ Oh!
Orduyu İspanya üzerinden Fransa'ya oradan da Ren'i geçerek doguya, İtalya'ya sevkedecegiz.
Atravesaremos España. Entraremos en Francia. Cruzaremos el Ròdano e iremos al este, a Italia.
Doguya dogru gittiler, efendim.
- Al este, señor. Hacia las montañas.