Drop Çeviri İspanyolca
183 parallel translation
Van Brocklin, pas için geriye düşüyor.
Van Brocklin lanza un drop hacia atrás.
Altı yarda çizgisinde düşürülüyor...
Lanza un drop en la linea de las 5 yardas...
Jose, beni mi arıyorsun?
Pressure drop, oh, pressure
Seni vurmaya geldim...
Oh, yeah, pressure put the drop on you
Yerin neresi biliyorsun! Bulacağım seni, bulacağım nasılsa.
Oh, yeah Pressure put the drop on you
Pure Drop'da güzel bira yapıyorlar.
Hay una gran variedad en The Pure Drop.
Bir damla alabilir miyim?
Puedo hacer un drop?
Eğer Bayan Ten Drop gerçekten başarılı olmasaydı, Paul'ün ajansı onunla çalışmazdı.
No creo que la agencia de Paúl La representará Si no fuera genuina
Drink! Till you drop!
Bebe hasta la ultima gota.
Traynor düşürülüyor.
El balón es para Traynor en el drop.
Edna Million giymişti kefen.
Edna Million in a drop-dead suit
Dışarıda yağmur çok şiddetli...
- It's raining so hard - Drip drop, drip drop
Yağmur damlaları hiç durmayacak sanki.
- Drip that never ends - Drip drop, drip drop
Düşen her damlayı saymak beni öfkelendiriyor...
Counting every drop About to blow my top
Eğer bu yolu takip ederseniz yolun ikiye ayrıldığı bir yere geleceksiniz.
Drip drop Si seguís esta carretera, llegareis a un sitio donde se convierte en dos.
Bir kaç eşya sattım ve bu gece Dwe Drop Inn'de sahneye çıkıyorum.
Vendí algunas cosas y hoy canto en el Dew Drop Inn.
Bu geceki büyük haberimiz şu : Cassandra Elridge Dew Drop Inn'de.
La noticia más importante es Cassandra en el Dew Drop Inn.
Yağmur yağıyor.
Drip-drop, plip-plop. Aqui viene la lluvia!
Drop Johnson dün iki binlik yatırdı.
Drop Johnson apostó 2000 a una ayer.
Drop Johnson mı?
¿ Drop Johnson?
Drop Johnson'ı tanıyor musun?
¿ Conoces a un ladrón Drop Johnson?
Selam Drop.
Hola, Drop.
- Hiç mi Drop?
- ¿ Nunca, Drop?
Son bir soru Drop.
Una última pregunta.
Drop'a ne diyeceğini böyle mi öğrettin?
¿ Así aleccionaste a Drop?
Reggie ve Drop Shadow'u buraya gönderin ki, gümüş Dolar ile kağıtları alsınlar.
Mande a Reggie y a Drop Shadow para que recojan el dólar y los papeles.
# Wreckin'shop when I drop these lyrics # That'll make you call the cops # Don't you dare stare You better move
RiPPeD By Team
Oraya git ve yeniden başla.
Ve allá y haz un "drop".
Vazgeç, vuruşu yapar berabere kalırız.
Haz tu drop, hacemos par y empatamos.
Oraya gider, beraberliği yakalarız... ve playoff'u kazanırız.
Hacemos el drop, empatamos y ganamos el desempate.
Vuruşu yap.
Haz el drop y el par.
Vazgeç.
Haz tu drop.
Vazgeç.
Haz un drop.
Oradan devam et.
Haz tu drop.
Top 5 kez düştü, 6'yı atıyor.
El drop, 5, siguiente tiro, 6.
Yapması gereken tek şey devam etmek.
Sólo necesita subir al green y hacer un drop allá arriba.
7'yi bırakıp... sekizinci vuruşunu yapıyor.
El drop es 7 el tiro es 8.
9 da düşüyor. 10. atışı.
El drop cuenta como 9. El tiro es el 10.
Hey, az önce Dumbo Drop Operasyonu'ndan sağ çıktım.
- Oye, tú. Acabo de sobrevivir la caida Operación Elefante.
Smith Brothers Cough Drop'un ki gibi uzun bir sakaldan bahsediyorum.
No, una barba como la de Smith Brothers, pastillas para la tos.
Sadece Nebraska'da bir tane. That's a 100 foot drop.
La única en Nebraska.
Buna "ball change" ve sonrasında "riff-drop" denir.
Era un ballchange seguido de un riff drop. ( pasos de tap )
Drop [.. bilir ]
¿ Caer?
Junuh topu yere bırakınca bütün Savannah'ın kalbi de yere düştü.
Cuando Junuh hizo ese drop era como si cada corazón de Savannah cayera con la bola.
Prova Prova Evi'nde bir müzik kutusu vardı tüm sevdiğimiz plakları koymuştuk : Pressure Drop ve Two Sevens Clash...
Teníamos una gramola y poníamos nuestros discos favoritos, como Pressure Drop y Two Sevens Clash,
Pigeon drop, Ear Wigger, Brillstein Grab'ı anlatıyor. *
"Hágase rico ya", "Haga saltar la banca", "Ud. ganó la lotería"...
Gökkule'yi biliyorsun, değil mi?
Conoces el Gyro Drop, ¿ no?
"Zihnini aç, uyumu yakala, tecrit ol" türü bir şeydi. ( Araştırınız : Turn on, tune in, drop out )
Era algo así como llegar, participar e irse.
Dışarıda yağmur çok şiddetli...
Drip drop, drip drop Drip drop, drip drop It's raining so hard
Konserde görüşürüz!
Debo salvar al mundo libre. DEW DROP Inn
Sporcular 0 Holiganlar 1.
scream fill the room, ( un grito llena el cuarto, ) alone, I drop and kneel...