Durant Çeviri İspanyolca
732 parallel translation
- Bayan Durant, Tanrı'ya şükür!
- ¡ Srta. Durant, gracias al cielo!
Teşekkürler Bayan Durant, şatonuzu adeta bir hastaneye çevirdiniz.
Gracias a la Srta. Durant, su chateau se volvió un hospital.
Ben de Bayan Durant'a bunu söylemeye çalıştım.
- He intentado decírselo a la Srta. Durant.
- İnanç iyidir Bayan Durant. Ama hayatta kalmak için fazlasına ihtiyacımız var.
- La fe está bien, Srta. Durant, pero necesitamos mucho más que eso para sobrevivir.
Bayan Durant, bu şeylerin neye benzediğini size anlattım.
Srta. Durant, yo le he dicho cómo están las cosas.
- Bir cevap alamayacaksınız Bayan Durant.
- No conseguirá ninguna respuesta, Srta. Durant.
- Susan, Bayan Durant nerede?
- ¿ Susan, dónde esta la Srta. Durant?
- Bayan Durant.
- Srta Durant.
Bayan Durant, hoşunuza gitsin ya da gitmesin derhal toparlanıp buradan ayrılmamız gerekiyor.
Ahora, Srta. Durant, le guste o no, tenemos que hacer el equipaje e irnos.
- Evet. - Bayan Durant nerede?
- ¿ Dónde está la Srta Durant?
Bu, Susan ve Bayan Durant.
Ésta es Susan y la Srta. Durant.
Bayan Durant, artık gitmemiz gerekiyor.
Srta Durant, tenemos que irnos ya.
Bayan Durant, ağzınızdaki geçici dolguydu, dikkatli olmanız konusunda sizi uyarmıştık.
Sra. Durant, era un empaste provisional y se le advirtió que tuviese cuidado.
Yapmayın Bayan Durant, dişleriniz saçlarınızdan daha önemli.
Verá, Sra. Durant, su dentadura es más importante que su peinado.
Bayan Durant da geldi.
Y la Sra. Durant está aquí.
Dişleriniz için zararlı olduğu gibi... şeker şu muhteşem kalçalara neler yapabilir bir düşünün.
Además de ser malo para los dientes, Sra. Durant, piense que los caramelos pueden aumentar sus preciosas caderas.
- İçeri buyurun Bayan Durant.
- Pase, Sra. Durant.
- Doktor, Bayan Durant hazır.
- Doctor, la Sra. Durant está lista.
Bayan Durant'ın dosyasını verir misiniz lütfen?
¿ Me da la ficha de la Sra. Durant, por favor?
Bayan Durant ve diğer hastalar ne olacak?
¿ Y la Sra. Durant y los demás pacientes?
- Bayan Durant'ı savıp...
- Terminaré con la Sra. Durant y luego...
Çok komik Bayan Durant.
Eso es muy gracioso, Sra. Durant.
Az önce Bayan Durant'ın canını acıttım.
Acabo de hacer daño a la Sra. Durant.
Paul hariç tüm Durant ailesini öldürmüşler.
¡ Mataron a los padres de Paul!
Paul Durant.
Paul Durant. - C-4.
General Slater, helikopterlere, Durant'ların saldırıya uğradığı yerden başlayan dairesel bir alanı taramaları emrini vermeli.
El general debe asignar helicópteros para iniciar una búsqueda radiando desde el lugar en donde atacaron a los Durant.
Arı arıyorum. Ne yazık ki biz gelmeden Durant'ların arabasını yiyip bitirmişler.
Lamentablemente, lavaron con agua el auto de los Durant antes de llegar.
Söylentiye göre Durant ailesini öldüren arılar bu sabah bu üste bir sürü askeri öldürmüş.
En el pueblo dicen que las abejas mataron a la familia Durant mataron a muchos hombres aquí.
Tam değil, Dr Durant.
No es así, Dr. Durant.
Sanırım, Dr Durant... siz onun büyüklük duygusuna... imrenen bir adamsınız... ama onun doğru yönünü henüz bulamadınız.
Creo, Dr. Durant, que usted anhela el sentimiento de su propia grandeza, pero todavía no ha encontrado su camino. ¿ Me equivoco?
Kadeh kaldıralım. Size ve yoldaşlarınıza, Dr Durant... Cygnus'a ziyaretinizin nedeniyle.
Un brindis por usted y sus compañeros, Dr. Durant, aprovechando su visita al Cygnus.
Dr Durant.
¿ Dr. Durant?
Dr Durant ve Dr McCrae güvertede kalmayı seçti.
El Dr. Duran y la Dra. McCrae quieren quedarse.
Alex, Reinhardt'ın teorisine kapıldı, bağlandı ve gömüldü. Dr Durant öldü.
Alex se tragó el anzuelo.
Size bir Bermuda şirketi kurmak için ihtiyacı var, bu sayede o balayını iptal edebilecek. - Bir arama daha var... - Boşver gitsin.
El Sr Durant llamó, quiere formar una nueva corporación -... incluso está dispuesto a interrumpir su luna de miel.
Janie Durant. Unuttun mu ponpon kızların amigoluğunu senden kapmıştı.
A Janie Durant. ¿ Te acuerdas, la que te desbancó de líder de animadoras?
Bu gün burada en az Billy Durant'ın Water Caddesi'nde otomotiv şirketini kurduğu günkü kadar fırsat var.
Aquí hay tantas oportunidades... Quizá más oportunidades.
Bayan Durrant nerede?
¿ Y la señorita Durant?
Endişelenmeyin, Bayan Durrant.
Cálmese señorita Durant.
Bakın, Bayan Durrant. Bu işi bana bırakabilirsiniz.
Escuche, señorita Durant, deje este asunto en mis manos.
Kilidi zorlayarak vakit kaybetmesindense, Bayan Durrant'ın valizini açıp evrak çantasını açmadan kendi valizine aktarması ve kaçması daha basit olurdu.
Hubiera sido más sencillo abrir la maleta de la señorita Durant llevarse el estuche sin abrir su propia maleta y escaparse en vez de perder tiempo forzando la cerradura.
Mary Durrant, Redburn'e yaklaşık 12 : 10'da vardı.
Mary Durant llegó a Redwood sobre las 12 : 10.
Yarın, Mary Durrant'ı göreceğim.
Mañana tengo que ir a ver a Mary Durant.
Belki de Matmazel Durrant ve teyzesini bu konuyu tartışmaları için Mösyö J. Baker Wood'la yüzleştirmelisin.
Tal vez debería hacer que mademoiselle Durant su tía y monsieur J. Baker Wood se reunieran y confrontar sus opiniones.
Merhaba, Bayan Durrant.
- Hola, señorita Durant.
Bayan Durrant'ın minyatürlerle birlikte seyahat ettiğini kim biliyordu?
¿ Quién sabía que la señorita Durant llevaba las miniaturas?
Wood, Bayan Penn'le veya Bayan Durrant'la hiç karşılaşmadı.
Verá, Wood no conoce a la señorita Penn ni a la señorita Durant.
Ayrıca bu üç kişiyi yani Mösyö Wood, Matmazel Durrant ve Matmazel Penn'i bir araya getirmek de benim fikrimdi.
Y también fue idea mía el que reuniera a esas tres personas. Monsieur Wood, mademoiselle Durant y mademoiselle Penn.
Lütfen oturun, Bayan Durrant.
Siéntese, señorita Durant.
Bayan Durant'ın arabasıyla çarpıştık.
Chocamos con el auto de la Srta. Durant.
Demek teyzenizle çalışıyorsunuz, Bayan Durrant.
¿ Así que trabaja usted para su tía, señorita Durant?