English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Dvr

Dvr Çeviri İspanyolca

90 parallel translation
Dokuz tane teftiş kameramız var, çok geniş açı, kızılötesi, otomatik odaklanma altı çeşit ses alıcısı, iki çarpı dört DVR sistemli...
Hay nueve cámaras de alta resolución conectadas, planos largos, infrarrojos, seis clases de matrices audio, filtradas a un sistema de doble DVR...
Ter pantolon, Bud Light Kireç, DVR zaman.
Pantalones deportivos, cerveza y televisión.
Güvenlik kameralarının hepsi DVR'a bağlı.
Las cámaras están conectadas a un grabador.
O DVR'yi hemen istiyorum, Keith.
Necesito el grabador, Keith. Lo necesito ahora.
Leo, kanıt odasından DVR'ı getirip, bölge savcısına teslim eder misin?
Leo, trae el grabador de la Sala de Evidencias y entrégaselo al abogado querellante del condado.
Ama bu DVR.
Pues bien, éste es un DVR.
DVR dijital kayıt yapar, VHS'den daha iyidir.
DVR es digital. Es mejor que los VHS.
- Kardeş, senin DVR adlı bir cihazdan naberin var mı?
- ¿ Conoces el aparato llamado dvr?
Morgan, asla bir adamın kayıt cihazına dokunamazsın!
¡ No! ¡ Morgan, no debes tocar el DVR de otro hombre!
Bak bunu ve DVR'ı aynı anda kullanabiliriz.
Podemos ver esto y grabar aquello al mismo tiempo.
Evet, dijital kablolu televizyon ve kablosuz bağlantılı dvr ve dvd oynatıcı ile.
Sí, con cable digital y wi-fi, dvr, dvd.
Bundan dolayı kaydedicimiz var.
Para eso compramos el dvr.
Kaydedicimiz var çünkü... prgramları reklamlarıyla birlikte kaydedip izlemek istediğimiz için.
Compramos un dvr para poder los programas que queremos ver con los comerciales.
Cevabım evet. "Mork Mindy" yi kaydetmek için DVR'ı kurdum.
necesito tu ayuda. La respuesta es sí. Ya he establecido el DVR para grabar la maratón de Mork y Mindy
Bir numara, Dr. Kelso için bazı formları doldurmanı bugünkü dersin notlarını ofisime getirmeni ve kaydedicimi "The Big Bang Theory" ye ayarlamanı istiyorum.
Número uno, necesito que prepares algunos formularios para el Dr. Kelso, coge notas para la conferencia de hoy, en mi oficina. y prepara mi DVR para grabar "Big bang theory"
DVR'ı bu şekilde ayarladığımızdan beri TV konusunda tek bir kavgamız olmadı.
De acuerdo, y desde que lo programamos así, no hemos tenido ni una sola pelea por la televisión. Ni un problema.
Kapalı devre DVR kayıt cihazı. Ama düşük kalitede.
Es un circuito cerrado de grabación de vídeo, pero es de baja resolución.
Dijital kaydedicilerin kimin fikri olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes a quien se le ocurrió la idea del DVR?
Dijital kaydedicinin esas adı "Carlos'un düşündüğü şeydi."
El nombre original del DVR era "la cosa que se le ocurrió a Carlos".
İlk önce eve gidip kayıt makinemdeki her şeyi sileyim.
Bajo volumen! Primero, tengo que ir a casa y borrar todo - lo que hay en mi DVR.
Bu kadınlar senin evini çekip çeviriyorlar bu yüzden onları mutlu tutmalısın, bu da kayıt cihazın Trinidadlı pembe dizilerle dolsa da sesini çıkarmaman gerekiyor demek.
Estas mujeres manejan tu hogar, así que debes mantenerlas contentas. Lo que significa no decir nada si tu DVR se llena de telenovelas Trinitenses.
T.A.L.'ler gördüklerinizin görsel kaydını tutuyorlar tıpkı televizyondaki DVR gibi.
Las P.A.L.s guardan un registro visual de lo que ves similar al DVR de tu televisor.
İletişimde problem çekiyoruz sandıydım ama ilk doktor dedi ki sadece değişik tarzlarınız var sonra ikincisi de dedi ki bir an önce sorunları anlatmalıymışım ayrıca ağzı da çok kötü kokuyordu. Üçüncüsü ise kadın Scott Bakula gibi bakıyordu ki bu da beni strese soktu çünkü Men of a Certain Age'de bayağı gerideyim ve dvr'ımı * temiz tutmayı ne kadar çok sevdiğimi bilirsin sonra dördüncüsü de neden bu kadar çok terapiste gittiğimi sordu.
Mira, pensé que tal vez tuvimos problemas para comunicarnos... pero el primer médico dijo que tenemos diferentes estilos... y luego, el segundo dice que, tu sabes, necesitaba... hacer referencias a cuestiones más cercanas, y él tenía mal aliento... el tercero parecía una mujer Scott Bakula... sólo me causaba estrés... porque estoy muy por detrás en "Los hombres de cierta edad"... y sabes cómo a mamá le gusta un limpiador de dvr... y luego el cuarto me preguntó por qué... fui a tantos terapeutas.
Sex and the City'nin ikinci sezonu mu? La, la, la!
La tengo en DVR.
Mp3s, dvr.
MP3s, DVR.
Azıcık televizyon izle. Neden DVR "The Good Wife" ve "The View" bölümleriyle dolu?
Solo mira algo de televisión. ¿ Por qué está el DVR lleno con "The good wife" y "The view"?
Çünkü, benim DVR "The View" bölümleriyle doldu. Ben de burada kaydettim.
porque mi grabadora está llena de episodios de "The view", así que tengo que grabarlos aquí.
O zaman herkese önerim kaçırmak istemediğiniz programlar için kaydedicinizi açık tutun.
Mi sugerencia es que todos programen sus DVR para que graben lo que no quieran perderse.
DVR olmadan önce ne yapıyorduk acaba?
¿ Que diablos hacíamos antes de los reproductores de DVD?
Ben isterim. Ama onun yerine, DVR'ın karşısında, seninle birlikte siyanür içiyor olacağım.
Pero estaré plantado en frente de mi radio de tíos bebiendo chupitos contigo
- Benim odam değil o.
DVR. - No es mi cuarto.
Bu güvenlik kamerasından alınan dijital kamera görüntüleri.
Esta es la secuecia de la cámara de seguridad de DVR.
DVD oynatıcısını inceledim.
Entré a su DVR.
DVD oynatıcısında araba programlarından başka bir şey yok, demek ki...
No tiene nada más que programas de autos raros en su DVR, así que...
Tabitha DVR'ımın nasıl çalıştırıldığını biliyor ve Mindy benim, sex idiyotum.
Tabith sabe cómo funciona mi DVD, y Mindy es mi pelele sexual.
Bu DVR numaraları. - Artık önemli olan tek şey bu.
Pero has hecho que Shania y yo volvamos a Ohio la semana que viene.
Bu geceki gösteri ve sonra yatağımda bütün sezonu kaçırdığım Girls dizisini DVR'da izleyeceğim.
El espectáculo de esta noche, y después mi cama, mi DVD... y la temporada completa de "Girls" que me he perdido.
♪ Lütfen sadece durdurma düğmene bas. ♪ Kimse bunu durdurmayacak mı?
Por favor, pon pausa al DVR Que alguien lo haga parar
Jelibon, videolarında topkek yarışmalarından ve çok şişman oldukları için evinden çıkamayan insanlar haricinde hiçbir şey yok.
Gominola, tu DVR no tiene nada excepto reality shows sobre concursos de madalenas y gente que está demasiado gorda para salir de casa.
DVR dizimi bile temizledi.
Hasta me limpió la colección de DVR.
DVR'ınızı o tarihe ayarlayın.
Prepare su grabador de vídeo.
Buzdolabında biraz "Coq au Vin" var. DVR'ımda Downtown Abbey'nin altı bolümü var.
Tengo un poco de sobras pollo al vino en la nevera y seis episodios de "Downton Abbey" en DVD.
Video kaydedici 98 % dolu, ama ben hiç "Treme *" seyredecek havamda olmuyorum.
El DVR está al 98 %, pero nunca estoy de humor para ver Treme.
Video kayıt cihazımda bir sürü Homeland * bölümü hazırda duruyor.
Tengo varios episodios de "Homeland" en mi DVR.
Bunlar o biçim filmlerden değilse kayıt cihazımdan silsen iyi edersin.
A menos que sean películas porno, puedes sacarlas de mi DVR.
Evime gidip çantamı hazırlamalı ve DVR'ımı kurmalıyım.
Tengo que volver a mi casa, hacer las maletas y coger la cámara.
Yapmak istediğim DVR'dan biraz Game of Thrones izlemekti.
Lo que quiero hacer... es ver un poco de Game of Thrones en el DVR.
Bırak televizyon konuşsun.
Veamos algo en el DVR.
DVR oynatıcım sana gerçekte neler olduğunu göstermeme yardımcı olabilir. Beyler?
te puede ayudar a entender lo que ha pasado, oh, sabes que, caballero?
Olmaz, DVR doluyor.
Grábalo.
Buradan canlı yayında...
No borres ningún programa del DVR hasta no estar 100 % seguro...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]