English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Días

Días Çeviri İspanyolca

123,334 parallel translation
Bu devirde musluk suyunun içinde kim bilir neler var?
¿ Agua de la llave en estos días? ¿ Quién sabe lo que hay en ella?
Pek sık karşılaşılan bir manzara değil.
No es algo que se vea todos los días.
Her gün sokağa çıkıp kazanmanın bir yolunu buluyorsun.
Todos los días sales al mundo y encuentras la manera de ganar.
Tabii, bunu bir de yılda 365 gün yapınca söyle.
Sí, veamos si dices eso después de hacerlo 365 días al año.
Bobby, her gün çocukları okula götürdü yani onlar senin gözünde canavar olabilirler ama çocuklarıma göre büyükanne ve büyükbabalar.
Bobby llevó a mis hijos a la escuela todos los días, lo que quiere decir... que quizá para ti sean unos monstruos, pero para mis hijos, son abuela y abuelo.
Ama önce, şunu birkaç günlüğüne almama izin ver.
Pero primero, voy a tomar esa cosa prestada por unos días.
Birkaç güne çıkar dediler.
Dicen que debería salir en un par de días.
Her gün Chidi ile beraber çalıştım. Bir süre sonra Chidi benden bıkınca moralini düzeltmek için birkaç güzel şey yaptım.
Bueno, estudié con Chidi todos los días, y luego Chidi se hartó de mí, así que hice algunas cosas agradables para hacerlo sentir mejor.
Birkaç gün dönmeyebilirim.
Por un poco de aire, y, no volveré por muchos días.
Günaydın babacığım.
Buenos días, papá.
"Her gününü son gününmüş gibi yaşa." Sana inat sonsuza dek yaşayacağım kevaşe.
Vive todos los días como si fuera tu último. Muérdeme. Yo viviré para siempre, perra.
- Günaydın Mike.
Buenos días, Mike.
Kabul et hepsi senin hatan.
Pero afrontémoslo, este es tu error. - Buenos días, Mike.
Bu konuyu tartışmayı bırak günlerdir tek kelime konuşmadık bile.
No lo hemos discutido o incluso hablado durante días.
İşte her gün öyle hissedeceksiniz.
Así es como se van a sentir, todos los días.
Doğru geyiği yakalamak için orada günler bekledikleri bile olur.
¿ Sabes? , A veces pasan días en uno de estos. A la espera de su presa, Danny.
İki günde ikinci kez mi görüşüyoruz?
¿ Dos veces en dos días?
Küfür, hakaret, cadde ve trende her gün acı veren şiddet tehlikesi.
El abuso, los insultos, la amenaza de violencia que sufrimos todos los días. En la calle, en el tren.
Oğlunun yaşındayken babam 6 gün boyunca denizde kaybolmuştu.
Cuando tenía la edad de tu hijo, mi papá se perdió en el mar durante seis días.
- Günaydın Quentin.
- Buenos días, Quentin.
Happy Days icin de kurabiye fali icin de yaziyordu.
Escribía para Días Felices y galletas de la fortuna.
Profesyonel golfcu olan amcamla her gun oynamadigima yemin ederim.
Juro que de niña no jugaba todos los días con mi tío, que es golfista profesional.
Birkac gun dinlenmelisiniz.
Sólo debe descansar unos días.
Günlerce mi?
¿ Días?
120 gün sonra sağlık sigortasına hak kazandığımı okumuştum.
He leído que, tras 120 días, tengo derecho al seguro de salud.
YEDİ GÜN ÖNCE
7 DÍAS ANTES
DÜĞÜNE BEŞ GÜN KALA
A 5 DÍAS DE LA BODA
DÜĞÜNE DÖRT GÜN KALA
A 4 DÍAS DE LA BODA
DÜĞÜNE İKİ GÜN KALA
A 2 DÍAS DE LA BODA
O sıkıcı dükkanın satışlarını her gün, her an geçebilirim.
Yo supero a esa tienducha todos los días.
Günaydın, dostlar.
Buenos días, amigos.
Günaydın.
Buenos días.
Seni iki gün üst üste yenemeyeceğimi bilmeliydim.
Era de esperar que no te ganaría dos días seguidos.
Açılış on gün içinde.
Faltan diez días para la apertura.
Kendime bir uğraş arıyorum ve günlerim bomboş.
Ahora mismo estoy buscando pasiones y tengo los días libres.
O çerçeveyi inşa etmek sadece iki gün sürdü.
Solo tardó dos días en crear esa estructura.
Haftanın her günü doğum günü pastasısın.
Como una tarta de cumpleaños todos los días.
Louis biliyorum ama 3 saat içinde 3 günlük yoğun bir temponun içine gireceğim.
- Louis, lo sé, pero en tres horas, estaré hasta el tope de trabajo - por los próximos tres días.
Çünkü iş yerinde kötü geçen gün sayım epey fazladır.
Porque tengo muchos días malos en el trabajo.
Kısalan günlere bakın büyüyen karanlığa bakın ve günahkârlara bakın gazabımı görecekler!
¡ Buscad días que se acortan, buscad una oscuridad que crece y a los malvados que conocerán mi ira!
Bin gün yada bin yıl sürse bile.
No importa si tardan cien días o cien años.
Ve sonsuza kadar böyle gider...
Y así por el resto de tus días...
Sadece son zamanlarda her şey çok yoğun oldu. Ve senin için endişeleniyorum.
Pasaron muchas cosas estos días y estoy preocupada por ti.
Amerikalılar zaten yeterince şeker tüketiyor.
Y comemos demasiada azúcar todos los días.
Birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağım.
Me voy a ir por unos días.
Avlanma ve mazeret gezisinden dönmesine birkaç gün var.
Faltan un par de días hasta que vuelva de su viaje de cacería y coartada.
Dokuz gün önce
HACE NUEVE DÍAS
İki gündür buna kafa patlatıyoruz.
Llevamos con esto dos días.
Her gün zorla kiliseye götürüyorlardı seni.
Hicieron vas a la iglesia todos los días.
- Günaydın Mike. - Günaydın Val.
- Buenos días, Val.
Günaydın adamım.
Buenos días, tío.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]