Ediyoruz Çeviri İspanyolca
15,080 parallel translation
Cennetteki Babamız, sana Jesse için teşekkür ediyoruz.
Padre celestial, te agradecemos por Jesse.
Sana onun soruları için teşekkür ediyoruz.
Te agradecemos sus preguntas.
Ama burada bir sürü insan olduğu için, kartları kullanmanızı rica ediyoruz...
Pero con tantas personas aquí, les pediremos que usen las tarjetas...
Nehirde seyahat eden kim varsa sahibimiz Kral için kontrol ediyoruz.
Controlamos quien va y viene por el río. Para nuestro mansa, el Rey.
Ayrıca, ayrıcalıkları olmayan bazı çocukları da kabul ediyoruz.
Le damos la bienvenida, también, a algunos niños necesitados.
Mary, seni çemberimizin içine davet ediyoruz.
Mary, te invitamos a nuestro círculo.
Mary Browning, seni çemberimizin içine davet ediyoruz.
Mary Browning, te invitamos a nuestro círculo.
Sayısız havacılık yönetmeliklerini ihlal ediyoruz.
Estamos violando innumerables reglamentos de aviación.
Şef Liu. O da bizim bugünkü çok özel bir konağımız. Sizi üst katta davet etmeye davet ediyoruz,
Él es también un invitado especial nuestro hoy, así que, déjenme invitarles que vayan arriba.
Ama biz Londra Emniyeti'ni kontrol ediyoruz.
Pero nosotros tenemos a Scotland Yard.
Takibe devam ediyoruz Ekip 12.
Tenemos su posición, Unidad 12.
John William Weichselbraun'dan söz ediyoruz Gümüş Tükürük Prensi.
Es John William Weichselbraun... el príncipe de la saliva de plata.
Şimdi bir ihbarı takip ediyoruz.
Pues, nosotros vamos... a seguir una pista.
Devam ediyoruz. - Devam edelim.
¿ Seguimos adelante?
Tüylü Pantolon'un yerini dolduramayacağımızı biliyorum ama şeyi merak ediyoruz...
No podemos reemplazar al Sr. Pantalón Rizado... - pero me preguntaba...
Biz bir adamı yoktan ver ediyoruz.
Hemos creado de la nada la imagen de un hombre.
Kafiyeli beyiti buydu. Bu otistik hayalperesti canımız pahasına takip ediyoruz.
Ese es el estribillo de ese visionario del arte... que nos hace despeñarnos por un acantilado.
Kararlılığını takdir ediyoruz ama Adele sana çıplaklığın epey geniş çapta olduğunu söyledi, değil mi?
Apreciamos su determinación, pero ella le dijo Que la desnudez es bastante extensa, sin embargo, Adele, ¿ verdad?
İsa'nın adına dua ediyoruz.
Oramos en el nombre de Jesús.
Biz işçileri ezen sistemden nefret ediyoruz.
Odiamos al sistema que oprime a los trabajadores.
Devam ediyoruz çocuklar.
Sigamos caminando.
Bizse "demokratik" terimini kullanmayı tercih ediyoruz.
Nosotros preferimos utilizar el término "Democrática".
Size aylik kira icin dort kova para vermeyi teklif ediyoruz.
Estamos preparadas a ofrecerles cuatro baldes de dinero al mes como alquiler.
Bir süredir seni yakından takip ediyoruz.
Te hemos vigilado de cerca.
Sivilleri uzak tutmak için güvenlik şeridi oluşturacağız destek talep ediyoruz..
Necesitamos refuerzos para formar un perímetro y proteger a los civiles.
İçerideyiz, acil destek talep ediyoruz!
Estamos adentro, ¡ pedimos refuerzos inmediatos!
Bu arada dosyayı hepimiz okuduk. Kafamızda fark yarattı mı dersen... Artık ondan daha az nefret ediyoruz.
Todos lo leímos por cierto, así que, si hace alguna diferencia... ahora lo odiamos un poco menos.
Beraber yolculuk ediyoruz da.
Viaje juntos.
Şey, madem muhabbet ediyoruz burası uzaylılar için, ideal bir iniş alanı olurdu.
Bueno, ya sabes, hablando de eso, Este es el lugar de aterrizaje ideal para los extraterrestres.
Dünyaya hizmet ettiğimizi söylemeyeceğim ama dünyaya hizmet ediyoruz.
Mira, no te voy a decir que le estamos haciendo un favor al mundo, pero le estamos haciendo un favor al mundo.
Hareket ediyoruz.
Estamos moviéndonos.
Sahildeki tayfalara para vererek adayı koruma gereği duyulması durumunda savaşta bizimle olacaklarını temin ediyoruz.
Proporcionar un estipendio a las tripulaciones de la playa, a cambio de su conformidad de seguirnos en la batalla, si surgiera la necesidad de defender la isla.
Ortağınızı ve amirinizi polise teslim ederken yaşadığınız zorluğu takdir ediyoruz.
Apreciamos su valor para inculpar a su compañero y su jefe.
Bir aydan fazladır takip ediyoruz.
Te hemos estado siguiendo por más de un mes.
Bütün ekibi test ediyoruz.
Vamos a hacerle la prueba a todo el equipo.
Devam ediyoruz.
Seguimos grabando.
Ve sizden annemin itibarı ve sağlığı için özel hayatına saygı duymanızı rica ediyoruz. Teşekkür ederim.
Y les pedimos por la dignidad de mi madre y por su bienestar que respeten su privacidad.
Biz gerçekten bu güzel teklifini takdir ediyoruz.
Te agradecemos que nos hayas ofrecido un trato tan bueno.
"Yaptığınızdan o kadar çok nefret ediyoruz ki" kapanış istediğini söyledin.
"Delta. Odiamos esto tanto como ustedes". ... dijiste que querías darle un cierre.
Hayır, hayır, hayır, hayır, dinle. Mahogany'de Guy Who Stalks Tracy Chambers'ın bir parçası olmanı teklif ediyoruz.
No, escucha, quiero ofrecerte el papel de Tipo que Acosa a Tracy Chambers en Mahogany.
Hayır, her şeyi kontrol ediyoruz aslında.
Tenemos el control de todo, en realidad.
Çıkar çatışması olur, seni zaten temsil ediyoruz.
Eso sería conflicto de intereses, te representamos a ti.
İki insan havadan sudan muhabbet ediyoruz.
No, somos sólo dos personas que tienen una conversación.
Biz hak ediyoruz.
Nos lo merecemos.
Hangi senatörlere yaklaşmaya çalışacağını az çok tahmin ediyoruz ve ondan önce biz onlara ulaşabiliriz.
Tenemos una buena noción de a qué senadores acudirá y podemos contactarlos antes.
Mantıklı oldukları için böylesi kısıtlamaları kabul ediyoruz.
Lo aceptamos porque tiene sentido.
Kurşun benzin hattını buldu. Yürümeye devam ediyoruz.
Una bala le dio a la línea de combustible, por lo que echarlo a andar es remoto.
Tamam, devam ediyoruz.
De acuerdo, continuaremos con...
Hayır! - Çünkü onlardan nefret ediyoruz!
- Debido a que los odiamos.
- Yani onları biz mi hasta ediyoruz?
¿ Significa que los estamos infectando?
- Hala devam ediyoruz.
Seguimos en su casa, en Long Island, dándole.