English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Edta

Edta Çeviri İspanyolca

39 parallel translation
EDTA takviyeli örneği analiz için yolladın mı?
¿ Habéis enviado una muestra para que vuelvan a analizarla?
Bu E.D.T.A. Bir pıhtı önleyici.
Esto es EDTA, es un anticoagulante.
E.D.T.A'nın tedavi olduğunu söylemedim.
- No he dicho que el EDTA sea una cura.
Bunun içinde yoğunlaştırılmış sarımsak kartuşları var.
Las ampollas están llenas de un anticoagulante llamado EDTA.
Ih, evet, EDTA kalıntıları.
Sí, restos de AEDT.
Yüksek seviyede EDTA.
Altos niveles de EDTA.
Dodesil benzen, sülfonik asit,... tetrasodyum EDTA, benzosothyazolonal.
Ácido dodecilbenceno sulfónico EDTA Tetrasódico, Benzisotiazolona.
Holstein'ın arabasında bulunan kanda, EDTA düzeyleri çok yüksekti.
La sangre en el auto de Holstein, tenía altos niveles de EDTA.
Tuhaf olan şey, Phil Nix'in kan tahlilinde yazdığına göre kanında EDTA nın eser elementleri bulunmuş.
Bueno, lo raro es que el examen de sangre Que hicieron de Phil Nix Muestra trazas de E.D.T.A.
EDTA laboratuvarda kullanılan kimyasal bir koruyucudur.
E.D.T.A. es un quimico preservativo de laboratorio.
EDTA.
EDTA.
Levyeden gelen kanda EDTA * her mililitresinde bir 1300 hücre tespit etti. Kan koruyucusu.
Se detectó un microlitro por mil de ácido etilendiamina triacético en la sangre de la palanca.
Bu EDTA tüpünde toplanırsa daha sağlıklı olur.
Conservante de sangre. Eso coincidiría con la sangre recogida en un tubo con AEDT.
Ama senin raporuna, kanımızda bulunabilecek maddeleri çorba, mayonez, salata sosu, bira ve süt gibi yüzlerce maddenin de EDTA düzeylerini eklemen gerekir. Anladım.
Pero en tu informe deberías añadir que hay muestras residuales de AEDT por cientos en nuestra sangre de objetos cotidianos... sopa, mayonesa, aliño para ensalada, cerveza, leche...
Levyedeki kanın içinde bulunan EDTA hastaneden gelen tüple uyumlu.
El AEDT de la sangre de la palanca coincide con el tubo de sangre del hospital.
Tahlil veya test yapmak için kan alındığında mor başlıklı bir tüpün içine konur. İçinde pıhtılaşmayı önlemek için koruyucu bir madde bulunur. EDTA denilen bir kimyasal madde.
Cuando se toma sangre para una muestra o un análisis, se pone en un tubo con tapa violeta, que tiene un conservante que evita que se eche a perder, un químico llamado EDTA.
Normalde insan kanında EDTA bulunmaz.
No tenemos EDTA en la sangre.
Savcılık, tüm delillerini sunmalarından bir hafta önce FBI'ın yeni geliştirdiği EDTA testinin sonuçlarının hazır olduğunu duyurdu.
La semana anterior a que el estado concluyera su argumentación, anunció que el FBI tenía los resultados del recién creado análisis de EDTA.
Bildiğiniz üzere zaten sıra dışı olan bu dava şimdi daha da sıra dışı ve eşi benzeri olmayan bir dava hâline geldi. Çünkü ülke tarihinde ilk defa itirazlara rağmen, bir uzmanın kan lekesinde EDTA bulunup bulunmadığına dair fikir beyan etmesine izin veriliyor.
Con todas las particularidades que ya tuvo este caso, ahora se ha vuelto aun más particular, porque es la primera y única vez en el país que se permite a un perito expresar una opinión sobre si hay o no EDTA en una mancha de sangre cuando hay impugnación.
EDTA tüpünden alınan bir kanın delil olarak yerleştirildiği iddiasını araştırırken önünüzde muhtemel iki olasılık vardır.
Hay dos posibilidades en cuanto a la idea de que la sangre provino de un tubo con EDTA.
Birinci olasılık, eğer kan lekesinde EDTA'nın varlığına rastlanırsa o zaman bu, o kanın bir tüpten geldiğinin göstergesidir söz gelimi mor başlıklı bir tüp.
La primera es encontrar EDTA en la mancha de sangre... SE DETECTA EDTA Y EDTA-FE... lo que indica que la sangre proviene de un tubo, por ejemplo, con tapa violeta.
İkinci olasılık ise EDTA izine rastlanmaması.
La otra es no encontrar EDTA...
Bu da kanın EDTA tüpünden değil vücuttaki bir kesikten oraya bulaştığını gösterir.
NO SE DETECTA EDTA O EDTA-FE... lo que indica que la sangre proviene de sangrado y no de un tubo con EDTA.
Bu davada incelemeniz için size gönderilen Teresa Halbach'in RAV4'ünden alınan kan örneklerinde EDTA olup olmadığıyla ilgili bir sonuca varabildiniz mi?
¿ Pudo llegar a alguna conclusión en cuanto a la presencia de EDTA en las muestras de sangre que analizó del auto de Teresa Halbach que se le enviaron?
Laboratuvarımıza inceleme için gönderilen ve Teresa Halbach'in RAV4'ünden alındığı tarafımıza beyan edilen kan örneklerinin hiçbirinde EDTA izine rastlamadık.
No identificamos ningún indicio de presencia de EDTA en ninguna de las muestras que se entregaron al laboratorio, tomadas, según se nos dijo, del auto.
Şahsi kanaatim, RAV4'ten alınan kan örneklerinin dava kapsamında tarafımıza gönderilen EDTA tüpünden gelmiş olamayacağı yönünde.
Mi opinión es que las manchas de sangre tomadas del auto no pueden haber venido del tubo con EDTA que se nos proporcionó.
"Bu talebin amacı, kan tüpünde EDTA'nın varlığı konusuna açıklık getirilerek bu tüpteki kanın delil yerleştirmede kullanıldığı iddiasının bertaraf edilmesi."
"El propósito de esta solicitud es determinar la presencia de EDTA en el tubo de sangre, a fin de refutar la acusación de que el tubo se utilizó para plantar pruebas".
Halbach'in aracından alınan örneklerde EDTA bulunmadığı yönündeki kanaatiniz size gönderilen üç tane örnekle sınırlı öyleyse, öyle değil mi?
- Entonces su opinión de que no hay EDTA en las muestras tomadas del vehículo se limita a las tres muestras que se le presentaron, ¿ verdad?
Şimdi bana RAV4'ün farklı yerlerinde bulunan kan lekelerinden alınan diğer üç örnek üzerinde hiç test yapmamış olmanıza rağmen o üç örnekte de EDTA bulunmadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz?
¿ Me está diciendo que, aunque no analizó muestras de las otras tres manchas de sangre halladas en el vehículo, está dispuesto a opinar que tampoco hay EDTA en ninguna de esas otras tres manchas?
Bu yöntemin sorunu geçerli bir sonuca varıp varmamanız değil şayet gerçekten EDTA tespit ettiyseniz.
El problema de este procedimiento... AUDITORA CALIDAD DE DATOS DEL LABORATORIO... no es que pueda dudarse de la validez del resultado... si se detecta EDTA.
Bu iyi bir yöntem eğer sonucunda EDTA tespit ediyorsanız ve EDTA'yı tanımlayabiliyorsanız bu, o örnekte EDTA olduğunu gösteren güçlü bir işarettir.
Es un buen método... Si se detecta EDTA y se identifica EDTA, eso indica que había EDTA en la muestra.
Asıl sorun, kan lekesinde EDTA tespit edilememesi durumunda başlıyor.
El problema es cuando no se detecta EDTA en una mancha de sangre.
Yani bu teste rağmen RAV4'teki o üç tane kan lekesinde EDTA bulunması yine de mümkün mü?
De modo que, aun habiendo hecho el análisis, ¿ es posible que hubiera EDTA en las tres manchas de sangre?
Temyizde kazanmasını veya EDTA testinin tekrarlanmasını ayrı tutuyorum ama birinci suçlamada kaybedersek müebbet hapis cezası alır.
Salvo que ganemos una apelación o consigamos nuevas pruebas de EDTA, pero la sentencia será prisión perpetua si perdemos el primer cargo.
O tüpteki kanın delil yerleştirmede kullanılmasının asla mümkün olmadığını size bilimsel olarak açıklayabilecek tek bir tanık çağırmamız yetti.
RESULTADOS DE EDTA Nos bastó un solo testigo para explicar científicamente que no hay modo de que se haya usado esa muestra de sangre para plantar nada.
Kesinlikle, eğer bugün o kan lekelerinde EDTA olduğunu kanıtlayan bilimsel olarak kabul gören ve geçerli bir test yapabilirsek...
- Si pudiéramos hacer una prueba hoy... ABOGADO DEFENSOR DE STEVEN ( 2006-2007 )... que fuera científicamente aceptable y válida, que demostrara que había EDTA en esas manchas de sangre,
Yüksek miktarda vitaminli ve EDTAlı serum tak.
Dale IV con vitamina altamente concentrado... y EDTA, también.
"Kuzenin Millicent nasıl?"
... ¿ cómo edtá tu prima Millicent?
Tanrıya şükür, film siyah beyaz çekilmiş.
Gracias a dios filmaste édta en blanco y negro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]