Eel Çeviri İspanyolca
56 parallel translation
Mikrofilmin gittiğini öğrenince, Jensen'in suratını merak ediyorum.
Voy a disfrutar la cada de Jensen cuando crea qu eel microfilm no está.
Omuzunda Volgalı kayıkçı, Moskova'ya yürüyor.
Y sobr eel hombro para el lanchero de Volga, marchando hacia Moscu.
Eel Marsh Evinde mi?
¿ La casa Eel Marsh ( pantano de la anguila )?
Eel Marsh Evi.
La casa Eel Marsh.
Eel Marsh Evi mi?
¿ La casa Eel Marsh?
Bayan Drablow'un döküntüleri içinde Eel Marsh evindeyim.
Estoy en la casa Eel Marsh entre toda la basura de la Sra. Drablow.
Eel Marsh Evinde?
¿ En la casa Eel Marsh?
Sen... kumda uçan çölde büyük bir hortum gibi.
Vas volando. La arena eel... desierto... Como... ee... un gran calendario.
George Reeves'in olduğu süpermen bölümünü almıştı. Renki basılan tek kopyaydı.
Me consiguió ese episodio de Superman con George Reeves eel único que se filmó en color.
Hey, Eel, buraya gel!
¡ Eh, Eel, acércate!
Hitler'in Milliyetçi Sosyalist Partisi, sahte hayaller ve sahte umutlar vaat ediyor.
¡ Demando libertad! EEl abismo es el Partido Nacional Socialista de Hitler - un Partido de intolerancia y odio imaginería falsa y falsa esperanza Un hoyo de tontería y mentiras categóricas
- Asıl okunuşu şöyle.
Se pronuncia "eel-bee".
Bu uçak İngiliz yapımı bir EEL 1960'lardan bir efsane. Güney Afrika, bu uçakların hala uçtuğu çok az yerden biri.
Este avión es un "Rayo Eléctrico Inglés", una leyenda de los'60, y Sudáfrica es uno de los pocos lugares donde aún vuelan.
Hey, Eel.
TANQUE PARA ACARICIAR Hola, Sr. Anguila.
Bak, bunlar senin pazarlık yapabileceğin türlerden değiller.
Está bien. Mira, no se trata de el tipo de gente con eel que puedas negociar.
Son ara sıcakları da canlı yılanbalığı çorbası
La sopa de Live-eel su último aperitivo. ¡ Ñam, ñami!
Greg'le babası önceki akşam Rendezvous'ta tartıştılar.
Greg y su padre tuvieron una discusión la otra noche en eel Rendez-Vous.
Kendini yörüngeye fırlatıp neredeyse UUİ'yi yok etmiş olman tecrübe olarak nitelendirileceğinden emin değilim.
No estoy segura de que lanzarte a órbita y casi destruyendo la eel cuenta como experiencia.
Tomes sana konu hakkında bilgi vermiştir diye düşünüyorum. Eel Malikanesi'den Bayan Alice Drablow geçen ay vefat etti.
Doy por hecho que Tomes le han informado a la Sra. Alice Drablow de Eel Marsh House.
Eel Malikânesi'ni mi satacaksınız?
¿ Trata de vender la casa Eel Marsh?
Bay Keckwick, planlar değişti. Trene gitmiyorum. Beni Eel Malikânesine götürürün.
Señor Keckwick, cambio de planes, no tomare el tren, me llevará a la casa Eel Marsh.
Eel Malikânesi boş.
La casa, esta sola.
Lütfen Eel Malikânesi'ne gitmeyin.
Por favor, no vuelva a esa casa.
Birazcık da olsun bu hikayenin doğruluğundan korkuyorsan beni nasıl Eel Malikanesine götürebildin?
¿ Cómo pudo llevarse a Eel Marsh? si una pequeña parte de usted temías que las historias fueran ciertas?
Önemli bir şey değil. Damages.S05E02 "Have you Met The Eel Yet" Çeviri :
Se trata solo de un pequeño problema.
- Cusk eel balığı.
Una anguila de brosmio.
Bu kameraya o çirkin ve küçük kafasıyla çarpıp okyanusun dibine gönderecek bir cusk eel bulmam gerekiyor.
Voy a encontrar una anguila de brosmio, colocar esta cámara en su fea cabecita, enviarla al fondo del océano.
55 yaşında, Avusturyalı. Laketop, Eel Creek'de oturuyor.
Tiene 55 años, es austríaco y reside en Eel Creek, Laketop.
- Wolfie Zanic'i tanıyor musun?
- ¿ Conoces a Wolfie Zanic? Sí, sí, en Eel Creek.
Evet, Eel Creek'de oturur.
- Estaré allí en diez minutos.
Erişenler'de aslında öyle gibi.
Y eEl Alcance también.
Ben de teriyaki soslu deniz anası kroket ve Eel Trovatore alayım lütfen.
Las croquetas de medusa y la anguila Trovatore, por favor.
İşte burası, Eel Marsh evi.
Ahí está, la casa Eel Marsh.
Eel Pie, Crawdaddy, The Marquee...
Eel Pie, Crawdaddy, The Marquee...
Eel?
La Anguila.
Evet. Eel.
Si, la Anguila.
Eel.
La Anguila.
Dur bakalım. Eel benim dostum.
Espéra, La Anguila es mi amigo.
Size Eel'i verirsem tedarik zincirinden beni çıkarabilir.
Si te doy a La Anguila, él me cortará de la cadena de suministros.
Eel'i bulmam gerekiyor.
Necesito encontrar a la Anguila.
Gerçek şu ki, Eel'den bir aydır hiç haber almadım, en az.
La verdad es que no he escuchado de La Anguila es una luna, al menos.
Eel, Yuliya adında bir sürtüğe aşık. Ang-Kirk'ün dışında, genelevde çalışan güzel bir kadın.
La Anguila esta enamorada de una puta llamada Yuliya que esta en el burdel de viajeros de La Rosa.
Eğer Eel, dünyadan saklanıyorsa kesin oradadır.
Si La Anguila se esta escondiendo del mundo ahi es donde estara.
- Eel'i bulalım hadi.
Qué paso? Sabemos donde esta La Anguila. Vamonos.
Üçünüz Eel'ı ve kadınını arayın.
Ustedes très busquen a La Anguila y a su mujer.
Adı Eel.
llamado La Anguila.
Elime geçirdiğimde, ona gününü göstereceğim.
Cuando lo atrape, Voy con todo contra eél.
Belki o da beni üzmüştür.
Si claro, quiza eél también me lastimó.
Ama ne zaman ne yapmalıyım. O'nu aniden hatırlıyorum.
Pero, qué hago si me acuerdo de eél de repente.
Saçını kaldırıp herkese gösterirken, sen kenarda ağlıyordun.
¿ Recuerdan como eél solo lo sujetaba ahí mientras tú te quedaste ahí solo llorando?
Eel Koyu'nda ceset falan bulmadınız değil mi?
Bueno, no encontraron ningún cuerpo en Eel Creek, ¿ verdad?