Ehhh Çeviri İspanyolca
138 parallel translation
Bu "e-e-e" de mektuba yazılacak mı?
¿ Quiere ese "ehhh" en la carta?
Hey, O'Mara!
Ehhh..., O'Mara!
Paramın karşılığını alsam iyi olur, yoksa inan bana, peşinden gelirim.
Ehhh... espero que merezca la pena o te perseguiré hasta encontrarte, créeme.
Bakalım geri geri giderek bu külüstürü geçebilecek misiniz?
- ¿ Ehhh? - Que podías ganarle marcha atrás.
Toparlak Surat, onlara de ki, dört Pazar daha burada kalabilirim... ve ya yirmi, ya da ne kadar istiyorlarsa.
Ehhh Mondgesicht Mondgesicht dígales que puedo quedarme. otras cuatro semanas más incluso veinte ó el tiempo que deseen.
Ehhh, şunu baştan söylesene.
Ehhh, podría usted haberme dicho algo.
- Hey, Lucas kardeş, birşey var mı?
¡ Ehhh! ¡ Hermano vigía! ¿ No hay nada a la vista?
Hey.
¡ Ehhh!
Ehhh.. bu kılıca sahip olursan..
¡ Desgraciadamente... que bien hace la espada!
Ehhh, Acele edin bir an önce acmalıyız Bütün ay kapatamayız.
Bueno, daros prisa que no vamos a tener cerrado todo el mes.
Mikrofonuma göre solda Schimdt ve sağda Darson bulunuyor.
A la izquierda de mi micro, se encuentra Schmitt, y a la derecha, ehhh..., Darson.
Sanırım arabada konuşsak daha iyi olacak. Tamam mı?
Oh, sí, bueno, ehhh, creo que mejor movemos el auto.
Bakar mısınız?
Lo siento, Sres., pero yo... ehhh...
Anlaşmamız böyleydi, her bir çeyreklik için on sent.
- ¿ Ehhh? - Ese era el trato. Una moneda de diez centavos por cada cuarto de dólar.
Pencerelere bant çekme zamanı.
- Ehhh. Tiempo de descubrir la ventana. - Hola.
Uh... ehhh, aslına bakarsan Moe, uh...
Uh... bueno, a decir verdad, Moe, uh...
Niye bu...
¿ Por qué...? ¡ Ehhh!
Hey, bücür, yemeğe gidiyoruz ama sen duş alıyorsun.
Ehhh pequeño... primero vamos a comer algo y luego tomar el baño...
- Peki bunu nasıl yapacakmışız?
- Y como haremos eso? - Ehhh...
Hem hırsızsınız hem eşkıya!
- Ehhh ¡ Peor todavía! - Son ladrones!
- Eklem kanseri mi? - Ehhh.
¿ El cáncer en el nudillo?
Haklısınız!
Ehhh...
Bir incir...
Ehhh... vengo... un higo...
- Evet.
- Ehhh. Si...
Uhhhhh...
Bueno, ehhh...
Uyan. Bakteriler, tükürük, balgam, yemek kalıntıları.
Ehhh... gérmenes, escupitajos, mocos, trozos de comida...
Blake!
Ehhh... Blake.
Tanrım.
Ehhh, Jesús.
Iyyy... Ne yapıyor onlar?
Ehhh, ¿ qué están haciendo?
Hey, hey! Hey! Hey, burada mı kalıyorsun?
- Ehhh, ¿ Vives aquí?
Selam.
¡ Ehhh!
Şey, soruyu anlamadım.
Ehhh... No escuché la pregunta.
Robert'in sorunu, şey... Aslında gerçek bir sorun sayılmaz. Yani...
El problema con Robert, ehhh Bueno, no es realmente un problema Quiero decir...
Şey, birlikte şu diş macunu partisine gitmiştik.
Ehhh... fuimos juntos a esa fiesta de la pasta de dientes...
En ucuzundan, en kötüsünden.
- Ehhh... - El más barato, el peor.
Öyle...
Ehhh...
Kes şunu!
Ehhh ¡ Para!
Ehhh!
Ehhh!
- Eee...
- Ehhh.
Tamam. Eh, eh, ehhh.
Vale, Eh, eh, ehhh.
- Eh, eh, ehhh.
- Eh, eh, ehhh.
- Saç şeyi mi? Nesi var ki?
- Ehhh... ¿ la cosa del pelo?
Yani ne kadar süreceğini bilmiyoruz, ha?
Ehhh! Si esa es su estrategia podríamos perder muchísimo tiempo, ¿ no lo cree?
Eddie, acaba hadi ama, bütün gün bekleyemem!
- Eddie... tu... ehhh.... - Dime, que no tengo todo el día...
Ben... Ben... Borç almayı hatırlamıyorum...
Ehhh.. no... no recuerdo haber pedido prestado...
Peki.
Ehhh... bien.
Arabam!
¡ Ehhh, mi coche!
Daha bitmedi!
¡ Ehhh!
Yok, olamazsınız.
Ehhh...
Bakar mısınız?
Ehhh... Perdone.
- Neden?
Ehhh...