English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Ejderha

Ejderha Çeviri İspanyolca

2,619 parallel translation
- Yine o haydut ejderha.
- Es el malvado dragón de nuevo.
Bu ejderha benim.
Este dragón es mío.
Neyse ki, Toothless ve ben ona Viking yönteminin ejderha yöntemi de olabileceğini gösterdik.
Afortunadamente, Toothless y yo le enseñamos que el modo vikingo también puede ser el modo dragón.
Onu alırsanız, ejderha kadına da ulaşırsınız.
Si lo cogéis, llegaréis a la mujer dragón.
Şimdi de Ejderha Dövmeli Adam mı oldun?
Así que ¿ ahora eres "El chico del dragón tatuado"?
Bir yılan balığı partisinde bir ejderha gibi terliyorum.
Estoy sudando como un dragón en una fiesta de anguilas.
Ejderha ateşi.
Fuego de dragón.
Bence senin daha çok, "Kara Kış, Ejderha Dövmeli Kız, Saarsgard Cinayet Evi" tavrın var.
Creo que eres más del rollo "Muerte-en-el-invierno", "Los-hombres-que-no-amaban-a-las-mujeres" o "La-casa-de-la-muerte-Saarsgard"
- Ejderha çiçeği
Riders of Berk 1x09 "La flor del Dragón"
Hookfang çok hastaydı, tüm gece boyunca duvarlardan ejderha kusmuğu kazıdım.
Hookfang estaba tan enfermo, estuve toda la noche raspando vómito de las paredes.
- Her ejderha mı?
- ¿ Todos los dragones?
Ejderha da arkasından uçtu, ateş püskürterek!
El dragón voló tras ella, hechando fuego!
Ejderha yakınlaştı ve dudaklarını yalayıp dedi ki...
El dragón se acercaba y lamiéndose los labios dijo...
Ejderha geri doğru gitti ve titremeye başladı.
El dragón se hechó atrás y comenzó a temblar.
Yanlış Ejderha!
- ¡ Dragón equivocado!
Kırmızı Ejderha konuşuyor.
Habla Dragón Rojo.
Hep söylemişimdir, her başarılı eşeğin arkasında ateş püskürten bir ejderha vardır.
Como siempre digo, detrás de cada burro exitoso, hay un dragón que lanza fuego.
Teşekkürler, Ejderha.
Gracias, Dragón.
Genç bir ejderha.
Un dragón joven.
Ejderha büyüdükçe alan dar gelmeye başlayacak.
Como el dragón creció, la fosa se volvió demasiado pequeña.
- Hadi. - Ejderha?
- Vamos. - ¿ El dragón?
Ejderha nefesiyle dövüldü. Dokunuşundan kimse sağ kurtulamaz.
Forjada con el aliento de un dragón, nada puede sobrevivir su contacto.
Saksonları yendim. Ejderha.
Que había derrotado a los sajones y al dragón.
Seninki gibi, bu da ejderha nefesiyle dövüldü.
Al igual que la tuya, esta fue forjada en aliento de dragón.
İşte böyle yapılır, ejderha çocuk.
Así es como se hace, chico dragón.
Bahar festivali oyunlarının ikinci gününe hoş geldiniz. Ejderha yarışmaları başlasın.
Bienvenidos al segundo día de los juegos Thawfest.
- Şey, onlar ejderha.
- Bueno, son dragones.
Ejderha hâlâ adada olmalı.
El dragón debe estar en la isla.
Ve ondan daha önemlisi, ejderha nerede?
Y más importante, ¿ dónde está el dragón?
Üçüncüsü ise ceset koleksiyoncusuymuş. Ejderha dövmesi kaplı deri, dondurulmuş bebek kafası gibi şeyler.
El tercero colecciona trofeos humanos. calaveras de infantes todavía tiernas...
Ejderha.
Un dragón.
Ejderha!
¡ Un dragón!
Bir ejderha yaşadığı sürece ganimetini korur.
Ya que un dragón cuidará su botín mientras viva.
Gökyüzünde ejderha ateşini kül olan bir şehri görmüştü.
Había visto el fuego del dragón en el cielo y las ciudades convertidas en cenizas.
- Ejderha nedir bilirim.
- Sí, sé lo que es un dragón.
Gandalf zamanında yüzlerce ejderha öldürmüştür.
Gandalf habría matado a cientos de dragones en sus tiempos.
Kaç ejderha öldürdün?
¿ Cuántos dragones has matado?
Ejderha Smaug 60 yıldır görülmüyordu.
No se ha visto al dragón Smaug en 60 años.
Ejderha, Cüce kokusuna alışık ancak Hobbit kokusunu bilmiyor ve bu da bizim için avantaj.
Y, mientras el dragón está habituado al olor del enano el aroma del hobbit es desconocido para él lo cual nos da una clara ventaja.
Ejderha, Yalnız Dağı ele geçirdikten sonra Kral Thror, eski Cüce Krallığı Moria'yı ele geçirmeye çalıştı.
Cuando el dragón se adueñó de la Montaña Solitaria el rey Thror intentó reclamar el antiguo reino enano de Moria.
Erebor'a bir ejderha saldırdı.
Un dragón ataca Erebor.
Ejderha uzun süredir kafanda.
El dragón ha estado en tu mente por mucho tiempo.
Düşmandan yana taraf olursa bir ejderha korkunç sonuçlara yol açabilir.
Pero si se debiera unir con el enemigo un dragón podría ser usado para un propósito terrible.
O ejderha orada çok uzun süre kaldı.
El dragón se ha asentado ahí por mucho tiempo.
Bana ejderha ateşinden söz etmeye kalkma.
No me hables del fuego del dragón.
Ejderha yaşadığı sürece kimse Erebor'a girmeye cesaret edemez.
Nadie se atreverá a entrar a Erebor mientras viva el dragón.
Ejderha ateşi ve yıkım.
Fuego del dragón y ruina.
Hani olur da orada canlı bir ejderha varsa sakın uyandırma.
Si de hecho, hay un dragón vivo allá abajo no lo despiertes.
Ejderha ve O.
El dragón y el Uno.
Ejderha.
Pero el dragón.
- Ejderha geliyor.
- Viene el dragón.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]