Ekstra Çeviri İspanyolca
3,851 parallel translation
Ekstra ücrete gerek yok.
Sin cargo extra.
Buraya ekstra güvenlik getirdik ama Mexisolar hakkında konuşmalıyız.
Tenemos seguridad adicional, pero debemos hablar sobre Mexisolar.
Bu arada, Rusty'e ekstra koruma verilmeli.
Mientras tanto, Rusty debería tener protección extra.
Katılıyorum, yer değiştirme fazla masraflı olur ama ekstra korumanın gerekebileceğine inanıyorum.
Mientras estoy de acuerdo en que la reubicación será muy cara creo que la protección extra está garantizada.
Bütün yaz tatilimi okulda geçirdiğim yetmezmiş gibi? Buzz'la yaptığım ekstra çalışmalar yetmezmiş gibi?
¿ No es bastante malo que tenga que pasar todo el verano en la escuela haciendo todo este trabajo extra con Buzz?
Ama biz Şef Taylor'la ekstra koruma işini konuşana kadar okula kendi arabanla gitmeyeceksin ve yanında polis memuru yoksa dışarıda arkadaşlarınla takılmayacaksın.
Pero hasta que hayamos discutido la seguridad extra con el jefe Taylor no puedes ir con auto a la escuela, andar con tus amigos después sin un policía presente.
Ödül olarak da, katılanlar ekstra gıda ve ekstra propan alacaklar.
Y como premio, cualquiera que participe tendrá comida extra propano extra.
Sanat hakkında çok şey bilmiyorum ama eminim şu anda biraz ekstra para kullanabilirim.
No sé mucho de arte... pero un poco de dinero extra me vendría bien.
Vay canına, hem de tüm o ekstra kredilerle birlikte.
Incluso con todos los créditos extra.
Eğer Sam ekstra bir çift göz daha istiyorsa, seve seve yardım ederim.
Si Sam quiere un juego extra de ojos, sería feliz de ayudar.
Powell'larda işe girmenin nedeni, ekstra paraya ihtiyaç duyduğundan dolayı olduğu açıkça ortadaydı.
Era obvio que aceptaste el trabajo con los Powell porque necesitabas dinero extra.
Ortaokulla bağlantılarım var. Ve emin olabilirsin ki acımasız öğretmenler,... pis kokan bir dolap ve ekstra spor dersi ayarlayabilirim.
Tengo conexiones en la secundaria, y me puedo asegurar que recibas el casillero más apestoso, y los maestros más malvados, y clases extra de gimnasia.
New York'a giden uçuşta ekstra koltuğa oturmuştu.
Viajó en el asiento reservado a la tripulación para viajar gratis a NY.
Ekstra koltuk kayda alınmamıştı.
El asiento de la tripulación no estaba registrado.
İnce hamurlu ve ekstra savaş başlıklı.
Masa fina, con cabezas nucleares adicionales.
Hangi polis merkezinin ekstra güvenliğinin olduğunu bul.
Averigua qué distrito policial ha reforzado la seguridad.
Max, bu Chestnut için ihtiyacımız olan ekstra para olabilir.
Max, ese podría ser el dinero extra que necesitamos para Chestnut.
- Gece yarısından sonra ekstra ücret alıyorum.
- Cobro la tarifa nocturna. - Escucha
Yarın tura çıkıyorum ve ekstra bir ses işime yarar. - Nereye gidiyoruz?
Me voy de gira mañana, y me vendría bien una voz más en la carretera.
- Ekstra buharlanmış köpüksüz latte Maura'ya.
- Yo lo cojo. Un café con leche solo, muy caliente, sin espuma, para...
Ama akıllıysan diğer günlerde de ekstra zaman ayırmayı deneyebilirsin.
Pero si eres lista puedes intentar hacer horas en otros días.
Üniversitedeyken bir gey barda çalışırken takmışlardı çünkü erkek memelerimi ekstra para için gösteriyordum.
Me lo pusieron en la universidad cuando trabajaba en un bar gay y quería presumir de mis pectorales para sacar dinero extra.
Ekstra tuzlu mu bu?
Oh. Oh, ¿ es el condimento del abogado saltar ahí?
Ayrıca Jane'e film için ödememiz gereken ekstra da içinde.
Y hay un extra por la grabación de esta noche, lo que le habríamos pagado a Jane.
Ekstra güvenlik için 4 parça daha değişti.
Toma. También cambié cuatro piezas de repuesto para mayor seguridad. ¿ Ok?
Masters'ın hastalarının doğrudan ona para ödedikleri sır değil. Üniversite o paraya dokunmuyor. Böylece % 30 ekstra parayı cebe indiriyor.
No es un secreto para usted, o para mí ahora, que los pacientes le pagan directamente, que la universidad no toca ese dinero, eso le permite guardarse un 30 % extra.
Ekstra günün parasını da ödüyorum.
Te pagué el día extra.
Kardeşim Alex'in ki kendisi de şu an Rick yüzünden ölmüş durumda kadınların çocuk doğurmak için ekstra bir yağ tabakasına sahip olduklarından dolayı daha lezzetli olduklarına dair bir teorisi vardı.
Mi hermano Alex tiene- -... también muerto por Rick- - Tenía una teoría que era por la capa adicional de grasa que las mujeres tienen, ya sabes para procrear.
Sanırım bunun için ekstra kredi kazanacağım.
Supongo que me llevaré algo del mérito por esto.
Bunlar olduğunda bana ekstra ücret ödenmiyor ama bunlar sürekli ve daima bana oluyor.
- Neal. No me pagan extra cuando pasa esto, y pasa todo el tiempo, y siempre a mí.
Ekstra motivasyonun, sizin de dediğiniz gibi Trayvon Martin'i takip etmesinde...
Es posible que la motivación extra, como usted dijo, persiguiendo a Trayvon Martin a pie...
Ekstra kaymağı tatması lazım.
Va a notar la descremada extra.
4 yıl boyunca, senin ekstra düğünlerin için en iyi takımımı giydim,
Durante 4 años he gastado mis mejores trajes, jugando a sus bodas extras.
Ona istediği ekstra parayı verirken beni boğazımdan yakaladı.
Fue en defensa propia. Le entregaba el dinero extra que me exigió, y me tomó del cuello.
Kuaförde biraz ekstra bakım almış, ve Barry cazibeni takınmış bir halde.
Te echas un poco de gomina. Haces trabajar al encanto de Barry.
Rusty'nin aldığı mektup ciddi bir tehdit teşkil etmiyor. Ayrıca ona sağladığımız ekstra koruma ikisini de güvende tutmak için- -
La carta que Rusty recibió no ha alcanzado el nivel de amenaza procesable y la protección extra que le estamos proporcionando es más que suficiente como para mantenerlos a ambos...
Herkes merhaba ve Kenny Powers okul sonrası ekstra eğitim programı sunan beyzbol dersine hoş geldiniz.
Hola, a todo mundo y bienvenidos a Kenny Powers Escuela de Beisbol.
Hatta yapmadığı tek şey, vaktinde bizi Cheyenne'e... -... götürmeniz için cebinize koyduğum ekstra para.
De hecho, lo único que Él no hace es el dinero extra les daré si llegamos a Cheyenne a horario.
Barb, biliyorsun ki ben ekstra yağlı ve ekstra tuzlu olanlarından hoşlanıyorum.
Barb, ya sabes que me gusta con extra de grasa y extra de sal.
Sen şanslısın ekstra sevgiyi nerede bulabileceğini biliyorum.
Por suerte para ti, sé dónde puedes encontrar un poco más.
Selam, Michael, double espresso, ekstra sıcak.
Hola, Michael, un expresso doble, muy caliente.
Onun için ekstra para verdim.
Pagué extra por eso.
Ekstra test yapılmasını istedim, ve sonuçları gördüğümde Başkan'a kan inceltici verildiğinin fark ettim.
Así que ordené pruebas adicionales, y cuando vi los resultados... me di cuenta que se le había administrado un anticoagulante.
Ekstra sebzeli. Sağol.
Con kimchi extra... de nada.
Bazı ekstra testler yapmak istiyorum.
Me gustaría hacerle más pruebas.
Ekstra pastırmalı muzlu krep.
Tortitas de plátano con extra de beicon.
Ekstra ekstra pastırma alabilir miyim?
¿ Podría tener... extra del extra beicon?
Ekstra pastırma.
- Extra de beicon. - Gracias.
İkiz-V, dört vuruşlu ekstra süzülen klasik.
Vera tiene una Harley. Motor bicilíndrico en V de cuatro tiempos, una Electra Glide Classic.
Bizim sana, ekstra süper gizli doğumgünü hediyemiz var.
Tenemos un regalo súper secreto extra.
Bu gece ekstra uzun bir seans yapacağım.
Voy a programar una larga sesión extra para esta noche.