English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Eleman

Eleman Çeviri İspanyolca

6,837 parallel translation
Chen, Çin savunma bakanlığının gözde elemanıdır işbirliği yapalım mı onlarla?
No, él está haciendo el Ministerio de Defensa de China. ¿ Sí creerlo?
- Duran Duran elemanına?
¿ El de Duran Duran? Sí.
Şuradaki Beatles çakması elemanın adı Sessiz Paul.
Y esta fanática de los Beatles, es Calma Paul.
Bu sıralar eleman arıyor musunuz bayım?
Supongo que no están contratando en este momento, ¿ no, señor?
Şu eleman kim?
¿ Quién es ese sujeto?
Neden bütün bu gurubun içindeki en profesyonel eleman benim, acaba?
¿ Por qué diablos estoy el más profesional de todo este grupo?
Bu eleman yumruk yemeyi bile hak etmiyor.
Este hombre no merece ni siquiera un tiro.
Benim elemanın önümüzdeki 6 ay içinde dövüşmesi gerekiyor ve herkesi yendik.
Mi chico tiene que luchar en los próximos seis meses... y nos hemos ganado todos.
Bu benim elemanın son dövüşü olabilir.
Esta podría ser la última pelea de mi chico.
Sabah gelip duşu açan ve beni uyandırıp duşa sürükleyen sonra da arabaya bindiren bir eleman vardı.
Llegó un momento en que, literalmente, alguien del equipo venía, abría la ducha, me despertaba, me apuraba a la ducha, y me metía en el auto.
Sunumda üç numaraya bakarsanız göreceksiniz ki bu stratejinin işe yaraması için..... muhtemelen bilirkişiye ihtiyacımız olacak ve teknik eleman almamız gerekecek.
Si nos fijamos en el punto N ° 3 en la presentación. Verá que para que esta estrategia funcione, Es probable que necesitemos conseguir un poco de experiencia.
Bu eleman hiç susmayacak mı?
¿ Se va a callar ese tipo?
Yattığı bir eleman var da...
Es el tipo con el que se acuesta. Está bien.
Pozisyonlarımızın dolduğunu size bildirmek istedim ama devam edin ve üç ay sonra tekrar kontrol edin. Başka bir eleman açığımız olabilir.
Quería comunicarle que nuestra vacante está cubierta, pero vuelva a verificar en tres meses, quizá tengamos otro puesto.
Maalesef şu anda eleman açığımız yok. Ancak 3 ay sonra tekrar kontrol ederseniz belki o zaman bir şeyler çıkabilir.
Desafortunadamente, no tenemos ninguna vacante en este momento, pero vuelva a llamarnos en tres meses, quizá haya algo entonces.
Çizelgemizle işimiz bittiğinde, gerçek boyutlu uzaktan kumandalı aracınızı sudan çıkartması için bir eleman bulmalısınız çünkü hafif olmayacak.
Cuando terminemos con el cronograma, deben pensar en alguien que saque al vehículo del agua porque no será liviano.
Puttnam Powell Lowe'u aldığında ben de içinde bir eleman olarak gelmiştim.
Cuando compraste Puttnam Powell Lowe, yo vine con los muebles.
Judith'in ilk gecesinde sadece bir elemanımız oradaydı.
Durante la primera noche de Judith, solo había un miembro del personal presente. Kenneth.
ELEMAN ARANIYOR
SE NECESITA AYUDA INFÓRMESE ADENTRO
"Wayward Pines Emlak Ofisi'nde yeni bir eleman açığı oluştu."
Hay un puesto vacante en el Colegio de Agentes Inmobiliarios de Wayward Pines.
Sert Adamların, eski Bilge Adam elemanıma saldıracağını duydum. - Sert Adam da neyin nesi?
¿ Sé que los chicos de arriba van tras Wiseman, que pasa?
"Bu iş artık farklı, artık incitiyor bir de artık benimle konuşan bir eleman var."
"y esto es diferente, y ahora duele, y hay un tipo hablandome."
Aniden, birileri kapıyı çalıyor iki tane evsiz eleman, içeri girmeye çalışıyor ve ben de onlara, " Dinleyin, kapasitemiz dolu garip hayal dünyamda evsizler için kapasitemiz dolu.
Y de repente, alguien toca la puerta. Son dos vagabundos. y tratan de entrar, y trato de decirles "estamos llenos, estamos llenos para vagabundos en mi rara ciudad del sueño."
Geçmişte hep güvenilir bir eleman oldu.
Siempre ha sido un recurso confiable en el pasado.
Hızla engel olan bir eleman.
Un recurso... que rápidamente se convierte en una carga.
Bir elemanın silahı varmış.
Un tipo tenía una pistola.
Eleman geliyor!
¡ Ya viene!
Yani, bir çete elemanını vurdun, ya...
Tu le disparaste a un miembro de una banda, ¿ y si...?
Sonra diğer elemanı farkettim, ve ona doğru dönüp, "Eller yukarı yoğurt." dedim
Con el rabillo del ojo, veo a otro tipo. Me volteo hacia él y le digo : "Dame el yogurt".
Bu eleman...
Este tipo estaba...
Sahil gününü daha iyi hale getiren etkisiz bir eleman olduğumu biliyorum.
Yo sé que soy el diente en la rueda que tal vez hace día de playa mejor para usted... Sí.
- Yıllık eleman partisi için olan payın nerede?
¿ Dónde está tu parte'de'la fiesta anual del personal.
Bayan Chubby, bu seneki eleman partisinde eşinin sana eşlik etmeyeceğini söyledi. Niye?
Sra Chubby estaba diciendo.... que tu marido no te acompañara a la fiesta personal de nuevo este año. ¿ Por qué?
Ve bu telsizle güvenlik elemanının ne ayak olduğunu merak etmeye başladım.
¿ Y me pregunto, que esta pasando con este guardia de seguridad y su Walkie-talkie?
"Tebrikler!" Wayward Pines Emlak Ofisi'nde yeni bir eleman açığı oluştu. "
¡ FELICITACIONES! HAY UN PUESTO VACANTE EN EL COLEGIO DE AGENTES INMOBILIARIOS DE WAYWARD PINES.
Güvenlik takımının bir elemanı olduğunu iddia ediyor.
Dice que es de un equipo de seguridad.
- Üçüncü eleman mıyım?
Somos amigos.
- Destek elemanımız var.
Tenemos un chico de respaldo.
Destek elemanı mı var?
¿ Hay un chico de respaldo?
Evet, sıtmaya falan tedavi bulan Sınır Tanımayan Doktorlar elemanı.
Sí, un tipo de "Médicos sin Fronteras" que encontró la cura para la malaria o algo parecido.
- Ona destek elemanından bahsettim.
Le conté sobre el chico de respaldo.
- Ne destek elemanısı?
¿ Qué chico de respaldo?
Destek elemanını getirin buraya!
¡ Traigan al chico de respaldo!
Ve bu elemanınız gerçek bir yıldız.
¿ Y puedo decir algo? Este hombre es una estrella.
Yeni eleman bu işte yeni.
El nuevo se acaba de sumar.
Wal-Mart'ın satış elemanı, dünyanın en büyük gezi gemisine binecek.
La empleada de un Wal-Mart, va a viajar en el crucero más grande del mundo.
Pizzacı elemanı nasıl sevebiliyorsun?
¿ Cómo te puede gustar el repartidor de pizzas?
Gördüklerime dayanarak söylüyorum Carter seni uygun şekilde elemanı yapmazsa, delinin teki demektir.
De todo he visto, Carter está loco por no ponerte en los libros correctamente.
Evet, Wheaton'daki eleman.
Sí, el tipo en Wheaton.
Bir başka mürettebat elemanını daha riske atmayacağım.
No arriesgaré a nadie más.
Aşçı ücretine çalışan tam donanımlı bir tıbbi eleman olacaksam böyle.
Si voy a ser personal médico con salario de cocinera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]