English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Elmaslar

Elmaslar Çeviri İspanyolca

2,142 parallel translation
Elmaslar milyon değerinde ve biz büyük zorluklarla çaldık.
Los diamantes valen millones y lo robamos con gran dificultad.
Elmaslar milyon değerindeyse, o zaman hiç kimse söylemez.
Si los diamantes valen millones, entonces nadie lo dirá.
Senin üzerine yemin ederim ki, elmaslar bende değil.
Lo juro por ti, no tengo los diamantes.
O halde nerede bu elmaslar?
Entonces, ¿ dónde están los diamantes?
Ben de değilse, o halde nereye gitti bu elmaslar?
Si no los tienen, entonces, ¿ dónde han ido los diamantes?
İkinizin de üzerine yemin ederim ki, elmaslar bende değil.
Lo juro por ustedes dos, no tengo los diamantes.
Siz masumların aldığınız elmasları bize vereceğiniz.
Tomen las pruebas de su inocencia y dennos los diamantes a nosotros.
Size kaç defa elmasların bizde olmadığını söyleyeceğiz?
¿ Cuántas veces te diremos que no tenemos los diamantes?
Böylece bizi ve dolayısıyla da elmasları takip etmeyi bırakırlar.
Y entonces buscaremos los diamantes juntos.
Elmasları buluncaya kadar.
Mientras tengamos los diamantes.
Elmasların bizde olduğunu düşündükleri sürece bizi öldürmeyeceklerdir.
Mientras piensen que tenemos los diamantes no pueden matarnos
- Elmasları da benim üstüme attınız.
- Tú me entregaste el diamante...
Elmaslar bizde.
Tenemos los diamantes.
Patron, elmaslar bizde.
Jefe, tenemos los diamantes.
Yoksa elmasları alır ve kanıt kalmasın diye herkesi öldürür.
De lo contrario, el tomara los diamantes nos matara a todos y ni siquiera nos entregara las pruebas.
Elmasları vermek zorunda kalmazsınız.
No tendrán que dar los diamantes.
- Elmaslar.
- Los diamantes.
Elmasların kalanları nerede?
¿ Dónde está el resto de los diamantes?
Elmaslar.
Los diamantes.
- Söylesene elmasların geri kalanını nereye sakladın?
- ¿ Dime algo dónde ocultaste el resto de los diamantes?
Elmasları buraya getir, yoksa beni ve patronu mahvedecekler.
Trae los diamantes aquí o no nos perdonarán a mí y al jefe.
Hemen elmasları getirmeni öneririm.
Te sugiero que traigas los diamantes rápidamente.
- Kızı mı yoksa elmasları mı istiyorsun?
- ¿ Quieres a la chica o los diamantes?
Buraya elmasların kalanlarıyla birlikte gel sonra arkadaşlarını bırakırım.
Pensé que venias a devolver el resto de los diamantes y liberar a tus amigos.
Oraya elmasları vermeye değil sende olanları almaya geliyorum.
No fui allí para darte los diamantes pero si para tomar el resto de los diamantes.
Sen sadece elmasları istiyorsun.
Sólo necesitas los diamantes.
Adamlarımı ve elmasları Dhaba'ya getir.
Ven con mis hombres y los diamantes a la "Dhaba" ( Inn ).
Akıllılık etmeye çalışırsan elmasları toz haline getiririm.
El acuerdo se hará allí. Si tratas de actuar inteligente entonces convertiré tus diamantes en polvo.
Elmaslar için bizi öldürmelerini söyledin.
Con tal de tener los diamantes les dijiste que nos mataran.
Senin olsun elmasların.
Guarda tus diamantes contigo.
Marcos elmaslar için beni öldürmek istedi.
Marcos quería matarme por los diamantes.
Elmasların yarısı milyonlar değerinde.
La mitad de los diamantes que están ahí con ellos valen millones.
Milyonlarca değerinde elmasları var.
Ellos tienen diamantes por valor de millones.
Elmasları bana verin. Hadi.
Dame los diamantes, vamos.
Baba, elmaslar bizde.
Papa. Tenemos los diamantes.
Ama o elmasları alırsam ben yaşarım.
Pero puedo vivir. Si consigo esos diamantes.
- Elmasları alabilirsin.
- Debes conseguir los diamantes.
Ama, kardeşim, Elmaslar nerede?
Pero, hermano, ¿ dónde están los diamantes?
Balıklar elmasları yutuyorlar.
Los peces se están tragando los diamantes.
Balıklar elmasları yuttular ve okyanusa gittiler.
Los peces se comieron los diamantes y entraron en el océano.
Tüm elmaslar gitti.
Todos los diamantes se han ido.
Patron, elmaslarımız gitti.
Jefe, nuestros diamantes se han ido.
Artık balıkların elmasları var.
Los peces tienen los diamantes ahora.
Kızı da elmasları kaybettik.
Hemos perdido los diamantes y a la chica.
Bir gün elmasları yutan balıkları yakalayacaklarından emin bir şekilde.
Ellos estaban seguros que iban a capturar algunos peces que se habían tragado sus diamantes.
Hadi vur beni de ; hem 100.000 doları hem de elmasları kaybet.
Disparame - pierdes los 100K y los diamantes.
Elmaslar mı?
Diamantes?
Çorabımın içindeki elmaslar.
Los diamantes que estan embutidos en mi calcetin.
Chris adamım, sence elmaslar hakkında söyledikleri doğru mudur?
Chris socio, crees que es en serio lo de los diamantes?
Belki de Bordas bu yüzden onu istiyordur. Elmaslar yüzünden.
Tal vez es por eso que Bordas lo quiere... por los diamantes.
Elmaslar, Seth'in ödeyeceği paradan çok daha fazla olabilir.
Los diamantes podrían ser mucho más verde que lo que Seth está pagando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]