Emo Çeviri İspanyolca
147 parallel translation
Belki de Karen'a vermeliyiz, çünkü onunla konuşurken duygularını açığa vurdurdun. Ah, hayır aslında küçük bir kız gibi zırlayan sendin.
Quizá deba buscarle uno a Karen, porque cuando hablabas con ella realmente la abriste emo no, en realidad fuiste tú quien actuaba como una niñita.
Kertenkele, onun Emo'yu çaldığını düşünüyor.
El Lagarto piensa que lo robaron
Bu yüzden...
Yaumenta la emo...
- RM.
Emo.
- RM mi?
¿ Emo?
Büyük bir hödüğüm ve depresif dinliyorum. Ve onunla çıkıyorum.
Soy un gran "dork", escucho al "Emo" y estoy saliendo con ella.
- Emo zırvalığı.
La música emo es basura.
Şarkını dinledim, kötü değildi.
¿ No es bastante emo para ustedes? Escuché tu canción.
Be cahil, buna'emo'denilir.
Se llama gótico. Nunca me entero de nada.
İkimiz emo olabiliriz.
Podemos ser góticos los dos.
Ne goth, ne emo ne de punk.
No es tosca, sensiblera ni punk.
Anfimi ve enstrümanını getirip sana çalacaktım ama fazla emo oldu.
Traté de escribir una canción sobre ello, e iba a tocarla para ti.
Onu diğer normal "emo" birleşme yollarına kadar hepsini onun ihtirasıyla esir almış gibi yapıp hepsini kendine çekeceksin. Tam boğazına kadar.
Y contenerlo emocionalmente a la manera hetero hasta que eventualmente su pasión reprimida explote en tu garganta.
Biramıza var çukulatamız var ve sıkı dur... Istırap dolu emo rock.
De acuerdo, tenemos alcohol tenemos chocolates y espera la tortura del rock emocional.
- Bu imaja ne diyorsun?
¿ Como le llamas a esta aparencia? No es ninguna aparencia. Emo.
- İmaj değil.
Se llama emo.
- "Duy" deniyor.
No, No se llama emo.
Bu giysileri ve saçlarımı seviyorum.
Me gusta edte pelo. no es emo.
Hâlâ pek değişmedim.
Bones, ¿ Hay algo con los zapatos del emo?
Tam iki haftası, bunalım sıkıcı duygusal şarkılar ve evcil hayvan dükkanındaki kedilere bakmakla geçecek.
Esto sólo va a llevar a dos semanas de lloriqueos y tediosas canciones emo y llamándome para que bajemos a tiendas de mascotas a ver gatos.
Biz kışkırtıcı değiliz, EMO'yuz
No son góticas, son Emos.
EMO'da ne?
¿ Qué son Emos?
George Caroline ya da Jerry Sandfielder'ı değil, ne de Emo Phillips'i ; Robin Williams'ı... -... komik orospu çocuğu.
No a George Caroline, ni a Jerry Sandfielder, ni a Emo Phillips, sino a Robin Williams, un tremendísimo gracioso.
Emo mu?
¿ Son emo?
Emo gitar kahramanı olmayı isten biri var.
Un "emo" fracasado que juega al "Guitar Hero".
Bu duygusal triplerden geçmek zorundasın... Sorun yok. Ama...
Todo este rollo emo que te has montando... está bien, pero...
Dün meselâ, vokalistlerinin sevgilisi bir yığın çörekle çıkageldi. Ve içlerindeki pek duygusal, sözde rockçı ibnelerden teki şu kadarcık plastik bir bıçak çıkartıp çöreği ikiye keserek diğer ibneyle paylaştı.
Ayer, la novia del cantante vino con esos pastelillos con granas y uno de estos mariquitas, mitad emo, mitad punk, saca su cuchillito de plástico, corta uno por la mitad y lo comparte con el otro afeminado.
Hey, emolar, Cartman ile Wendy okuldan sonra kavga edecekler.
Oid, niños emo, Wendy y Cartman se van a pelear después del colegio.
Az önce bize emo mu dedi?
¿ Nos ha llamado emos?
M
¡ Emo!
Duygusal müzik grubundan, Tris saplantılı bir tip.
¿ Eres un emo, un chico de banda, obsesionado con Tris?
Senin kendini tatmin eden Emo tavırların hiç sikimde değil.
Me importa un carajo tu "emo" de mierda.
Aman Allahım! Emo'lara da bu yakışır.
Dios, es sombrío como el rock emo.
Sen ve senin gibi suratsız güneş yüzü görmemiş emo ile takılmayı tercih edeceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que prefería pasar el rato contigo y el sulky, emos anti-sol?
Ben o ailem giderdik şüphe Ama hiç bir kız ne yapacağını biliyor ne zaman o bütün emo alır.
Dudo que fuera hacia mis padres Pero usted nunca sabe qué hará una niña Cuando consigue todo emo.
Pankçı çocuklar sanat eserlerine bayılıyor.
Los emo aman tu arte.
Sadece...
Yo sólo... Dios, soy tan emo.
Duygusala bağlamam.
Emo.
Burası çok emo olmuş.
Es tan Emo aquí.
Power Emo gibi bir şey.
Tipo como, poder emo
Yakışıklısın ve kızların sevdiği emo tarzı saçın var diye ne bok istersen yapıyorsun.
Joder tu haces lo que quieres porque eres guapo y tienes el pelo moderno como les gusta a las chicas
Emo, yenilikçi müzisyen.
Emo. Música sofisticada.
Anma gecesi için bir kaset yaptım. Sadece duygusal şarkılar var.
Estoy haciendo una lista de canciones para el homenaje... todo EMO.
Ayrıca Gus duygusallıktan nefret ederdi.
Y odiaba los EMO.
Sanırım yarın akşam Emo's'da Heartless Basterds'ı izlemeyi planlıyorlardı.
Creo que tenían planeado ver a "Heartless bastards" en Emo's mañana por la noche.
"Emo" demek istedin sanırım.
Creo que quieres decir "Emo".
- Emo mu?
- ¿ Emo?
Emo ne?
¿ Qué es Emo?
Sizce ben de emo muyum?
Entonces, ¿ creen que soy Emo?
Hayattan nefret ediyorum ve kendimi öldürmek istiyorum.
Como que odio la vida - y quiero matarme. - Eres definitivamente un Emo.
Emo yeterli olmadı mı?
Como quieran.