Endeavor Çeviri İspanyolca
24 parallel translation
Endeavor bitiş çizgisini geçerken, King sonunda yenilginin ne anlama geldiğini anlıyor.
Endeavor cruza la meta... y Rey captura el verdadero espíritu de su derrota.
Hayır, ben Endeavor'ı sıfırdan yarattım.
Yo construí Endeavor desde la nada.
Eğer varsa, bu iş bittikten sonra kaçmak için Endover havayolunu kullanabilirim.
Porque si lo tiene... cuando acabe todo esto, quizá vuele en Endeavor para largarme de aquí.
Endeavor'un Kaptanı Amasov'a göre
Despues está el capitán Amasov del Endeavour.
Uh, Houston, burası Endeavor.
Uh, Houston, este es el Endeavor.
Kara Gözcü Çabalamak Milyonların Sesi.
El Black Watch... El Endeavor... Hay en millón de voces.
Son görevim Endeavor'daydı.
Mi última misión fue en el Endeavor.
Endeavor binasını kahrolası Dunkin'Donuts gibi gösterecek.
Va a hacer al edificio Endeavor parecer un maldito Dunkin'Donuts.
Baksana, bütün büyükler burada - CAA, UTA, lCM, Endeavor, Wiılliam Motris.
Todos los grandes están aquí CAA, UTA, ICM, Endeavor, William Morris.
Endeavour sancak tarafından yaklaşıyor.
El Endeavor se acerca rápido.
William Moris ile Endeavor birleşti. Bay Kaplan dımdızlak ortada kaldı.
William Morris se unió a Endeavor y el Sr. Kaplan, fue despedido.
Endeavor'dan Marc Korman 6 sesli mesaj bıraktı.
Hay seis mensajes en nuestro contestador de un agente... Marc Korman de Endeavor.
Çünkü ben aslında William Morris Endeavor'da bir menajerim.
Porque yo soy en realidad, un agente de William Morris Endeavor.
Birileri Nick Stevens'e kulak misafiri oldu Endeavor toplantısında, ve birileri benim adımı yetiştirmiş, Ve o da "Keşke Steve Coogan'u 35 yaşındayken tutsaydım."
Alguien escuchó a Nick Stevens decir en la junta de Endeavor, que alguien mencionó mi nombre y dijo : "Desearía haber trabajado con Steve Coogan cuando tenía 35".
Altı dünyalı astronot, NASA'nın uzay mekiği Endeavor'da yörünge yolundalar.
Seis astronautas terrestres ocupan sus asientos en el transbordador espacial Endeavor, de la NASA camino a su órbita.
Ve Endeavor'un kalkışı gerçekleşti.
Y despega el transbordador Endeavor.
Endeavor'da bulunan son adammış.
Fue el último tío que montó en el Endeavor.
Endeavor'un oğlunun da 1. sınıf olduğunu duymuş muydun?
¿ sabías que el hijo de Endeavor está en primero este año?
Ve Endeavor emekliye ayrıldığından beri, eskisi gibi değil.
Y desde que Endeavor se retiró, esto no es lo que solía ser. Competencia feroz por la carrera.
1979'da, Endeavor'ı kurduk.
En 1979, creamos "Endeavor".
Endeavor mekiğinin durumu nedir?
¿ Cuál es el estado de la embarcación Endeavor?
- The Endeavor.
Coronel Pete Seabrook.
- Ne olmuş ona?
El Endeavor.
Devletin yaptığı iş mi?
Para un Gobierno Endeavor?