England Çeviri İspanyolca
510 parallel translation
Steve'i New England'a kadar takip etmiş.
Siguió a Steve a Nueva Inglaterra.
- Hey, bijon, hiç New England'a gitmemiştin değil mi?
Oye, bobo, nunca estuviste en Nueva Inglaterra, ¿ o si?
Bu gece New England'a gideceğiz.
Iremos a Nueva Inglaterra esta noche.
New England'a gidemem, bu gece olmaz.
No puedo ir a Nueva Inglaterra hoy.
Doğruca New England'a gideceksin?
Irás a Nueva Inglaterra.
- New England mı?
- ¿ Nueva Inglaterra?
Yani işin gerçeği New England'a gideceksin.
Bueno, en resumidas cuentas, tienes que ir a Nueva Inglaterra.
New England.
En Nueva Inglaterra.
New England'dan soylu bir Püriten ailesi, hayatım.
De una antigua y respetable familia puritana de Nueva Inglaterra, querida.
Sadece büyük yelkenliler, New England eyaletiyle ticari bağlantıya sahip. Zengin Mississiği Vadisi ile.
Sólo los grandes barcos a vela unen los estados de Nueva Inglaterra... con el rico Valle del Misisipí.
Bank of England kadar güvendesin.
- Como el Banco de Inglaterra.
- Benk of England kalıpları.
- ¿ El del robo al Banco de Londres?
Davidson Bank of England'ın klişe hazırlama bölümünde çok güvenilir kişi konumunda görev yaptı.
Davidson había estado trabajando durante años... en un puesto de extremada confianza... del departamento de impresión del Banco de Inglaterra.
- Ne? - Bank of England'ın kendi kalıpları mı?
¿ Las planchas del Banco de Inglaterra?
Bu kalıplarla bir kalpazanlar çetesi İngiltere'yi beş sterlinlik banknotlara boğabilir, çünkü bu banknotlar sözcüğün genel anlamında sahte olmayıp, gerçek Bank of England banknotlarından hiçbir şekilde ayırdedilemeyecek... -... banknotlardır.
Billetes falsos, en el sentido habitual de la palabra... pero totalmente imposible de diferenciar de... los auténticos billetes del Banco de Inglaterra.
Acaba, sözgelimi, Bank of England beş sterlinlik banknotların tasarımında köklü değişiklikler yapmayı ve diyelim ki, bundan yedi yıl sonra çalınan laıplardan elde edilen banknotların değersiz hale gelmesini mi planladı?
¿ El Banco de Londres tiene intención de... cambiar el diseño de los billetes de cinco libras... de modo que dentro de...
Davidson'un Bank of England kalıplarını Londra'da bir yerlere... gizlemiş olması dışında, Bay Holmes, ilerleme kaydettiğimizi göremiyorum.
Aparte de saber que... Davidson escondió las planchas en algún lugar de Londres... Mr.
Şu anda karşımızdakilerin elinde şifrenin üç parçası da bulunuyor ve bizse Bank of England kalıpları onların eline geçerken burada durmuş bekliyoruz.
Nuestros enemigos tienen las tres partes del código... y nosotros estamos aquí, mientras... las planchas del Banco de Inglaterra pasan a su poder.
Yazık ki, becerilerini çok yanlış yönlerde kullanmış. Bu kalıpların Bank of England'a iadesini sağlar mısınız, Müfettiş?
¿ Hará que devuelvan las planchas al Banco de Inglaterra, Inspector?
Binlerce yoktu elbette, ancak insan avı komşu şehirleri, eyaleti ve sonunda tüm New England'ı içine alarak yayıldı.
No fueron miles, pero el goteo... se convirtió en un arroyo al expandir la cacería... a otras ciudades, a todo el estado, y finalmente, a toda Nueva Inglaterra.
Sonra teyzesi gelip, yazı geçirmek için New England'a götürdü onu.
Después su tía se la llevó a Nueva Inglaterra para el verano.
O sene New England sahillerini dev dalgalar vurmuştu.
Fue el año que un maremoto azotó la costa de Nueva Inglaterra.
Teyzesi ile New England'a gitti dediniz. Gitmeden hemen önce onunlaydım.
Ha dicho que fue a Nueva Inglaterra con su tía, estuve con ella la noche anterior.
New England aksanını bir mil uzaktan anlayabilirim.
Reconozco el acento de Nueva Inglaterra.
Kaptan Roc, bunu benim için Yeni İngiltere'den getirdi.
El Capitán Roc me lo compró en New England.
Burası kış sporlarının yapıldığı New England Vermont'mu?
Esto es el paraiso de invierno de Nueva Inglaterra?
New England seçkisi ya da Vermont spesiyalitesi.
Manjares de Nueva Inglaterra o delicias de Vermont.
Biz getirmiyoruz. New England'ta onun tugayından olanlar sadece.
Solo los muchachos de Nueva Inglaterra.
Yanılıyorsam New England'ın dert ablalığı bölümünden istifa edeceğim.
Si lo estoy, dimitire como presidenta de la division de metomentodos anonimos de Nueva Inglaterra.
New England çevresinde yaşayan arkadaşlar için çok zor olmasa da.
Pero no sera demasiado dificil para quienes viven en Nueva Inglaterra.
Ve soğuk New England güneşi yavaşça levazımatçının ofisinin arkasından battı... Gizemden uzaklaşıp, uzaklardan,... cazibeli Sheridan Falls'dan ayrılıyoruz.
Mientras el frío sol de Nueva Inglaterra se hunde lentamente tras la oficina del forense nos despedimos de la misteriosa y lejana Sheridan Falls tierra de encantos.
New England'daki ufak bir kasaba ile ilgili bir film izledim geçen gün.
Vi un filme el otro día sobre un pueblo en Nueva Inglaterra.
- New England'dan muhabir var mı?
- ¿ Hay alguno de Nueva Inglaterra?
5 saat 48 dakikada ancak 115 km. ilerleyebildi Malone'un sayesinde tabii. New England'da adım başı treni durdurarak yaptı bunu.
Ha tardado 5 horas y 48 minutos en recorrer 72 millas... gracias a Harry Foster Malone que... ha trazado una ruta que pasa por cada pequeño apeadero de Nueva Inglaterra.
Menşei İngiltere.
Made in England.
- New England'a gidecektik.
- Pensaba ir al este con los niños.
Önce İngiltere'de, şimdi de New England'da.
Primero en Inglaterra, luego en Nueva Inglaterra.
Sağol, ama yarın New England bölgesini faturalandırmaya başlamalıyım.
Gracias, pero para mañana tengo que terminar la facturación de Nueva Inglaterra.
Siz New England'lıları işte bu yüzden çok seviyorum çok dost canlısısınız.
Eso es lo que me gusta de la gente de Nueva Inglaterra... son tan amistosos.
Charles Dexter Ward'ın New England'daki malikanesine döndüğünü öğrenecek.
Se enterará que Charles Dexter Ward... se jubiló a su finca en Nueva Inglaterra.
Tuhaflıklarla dolu 90 küsur sene önce... Hugh Crain adında bir adam, New England'ın... en ücra köşesinde, karısı ve kızı için yaptırmıştı bu evi.
Fue construida hace unos 90 años... por un hombre llamado Hugh Crain como vivienda para su mujer e hija... en el lugar más recóndito de Nueva Inglaterra que encontró.
Acaba bu New England fosili kaç para eder?
Me pregunto cuánto me darán por este fósil.
Resimleri yırtıp... New England'lı akrabalarıma Noel kartı niyetine yollayayım.
Arrancaré las imágenes... y se las enviaré por Navidad a mis parientes de Nueva Inglaterra.
"St George, He Was for England" veya "Bobbing Joan".
Que sea St. George he was for England o Bobbing Joan.
New England'da.
En Nueva Inglaterra.
Bu Crane'in ailesiyle beraber New England'dan geldi.
La familia de Crane lo trajo desde Nueva Inglaterra.
Ben kırkına merdiven dayamış evde kalmış New England'lı bir kızım.
Soy una solterona de casi cuarenta años.
Gus, New England'da kanunlar çok gevşek.
Gus, Nueva Inglaterra ofrece un mar de posibilidades.
Geçen ay New England'da bir turdaydı, efendim.
Eso, Massingale. ¿ Sabe dónde está?
Beyler, Bank of England kalıpları.
Caballeros, las planchas del Banco de Inglaterra.
New England.
Nueva Inglaterra.