Etmedin Çeviri İspanyolca
4,273 parallel translation
Onları davet etmedin değil mi?
¿ No los invitaste a venir, verdad?
Neden teslim etmedin?
¿ Por qué no lo has presentado?
LaGuerta'yla işi götürdüğünü söyleyen adamı hastanelik etmedin mi?
Digo, mandaste a un tipo al hospital por abrir la boca sobre cómo LaGuerta usaba la suya.
Etmedin mi?
¿ No has...?
Ama bana kendini beğenmiş yüzümü bir daha görmek istemediğini söylediğinden beri benimle tek bir kelime bile etmedin.
Pero no has tenido ninguna conversación conmigo desde que me dijiste que nunca querías ver mi cara de presuntuoso otra vez.
Hiç merak etmedin mi?
¿ No tienes ninguna curiosidad?
Çünkü kimseye haksızlık etmedin.
porque nunca cagaste a nadie.
- Hayır, etmedin.
- No es cierto.
Tezimi kabul etmedin çünkü rekabete dayanamıyordun.
Me rechazaste porque no podías soportar la competencia.
- Bir şey elde etmedin.
- No te reporta nada.
Nasıl fark etmedin bilmiyorum.
por si es necesario.
O halde Dünya'yı yok etmedin.
- Entonces no has destruido la Tierra.
- Merak etmedin mi?
- ¿ Y no te picó la curiosidad?
Seni reddetti sen de hayır cevabını kabul etmedin. Kaynak bulma gecesine gittin.
Ella le rechazó, y usted no aceptó un no por respuesta, y la estuvo acosando en la recaudación de fondos.
Onlara tecavüz etmedin mi yani?
Entonces, ¿ no las violabas?
- Niye etmedin?
- ¿ Por qué no lo hiciste?
Kıza sen tecavüz etmedin değil mi?
Usted no lo hizo, ¿ verdad?
Öldürdün ama tecavüz etmedin.
La mató pero no la violó.
Daha geçen gün ölen kız kardeşini hastanede terk etmedin mi?
¿ No acabas de abandonar en un hospital a tu hermana moribunda?
Etmedin mi?
¿ No es así?
Bunu fark etmedin mi? - Evet.
¿ No te das cuenta?
Daha Tamara'yla tanışmaya bile tenezzül etmedin.
- Ni te molestaste en conocer a Tamara.
Teşekkür bile etmedin.
No se me gracias.
Sana kalacağın bir yer vermek istedim ama sen kaldın ve hiç hareket etmedin.
Quería darte algún sitio para dormir, pero ahora estas chocando y quemando.
Bunu hak etmedin.
Todos sabemos que no lo ganan.
Tabii ki yemin etmedin.
Nunca dije que hice un juramento de silencio.
Hiç merak etmedin mi?
¿ Ni siquiera un poco de curiosidad?
Neden çavuş olmadığını hiç merak etmedin mi?
¿ No te has preguntado por qué nunca ascendiste a sargento?
Bunun geldiğini fark etmedin değildin?
No lo ves venir, ¿ lo ves?
Beni bir kere yemeğe bile davet etmedin.
Ni siquiera me has invitado a comer.
Sen fark etmedin mi?
Porque? ¿ Por qué no me detuviste aunque supieras que fui enviado por Gaia?
Ondan hiç söz etmedin.
Nunca le has mencionado.
Sook, geçen gün et lokantasında ben Meclis'e gitmek için silahlanırken neden delice ve normalden daha ırkçı davrandığımı merak etmedin mi?
Sook, el otro día cuando estábamos en la parrilla y yo estaba tomando las armas para ir contra la Autoridad ¿ no te preguntaste por qué estaba actuando... Por supuesto que me lo pregunté.
Gittiğini ya fark etmedin ya da umrunda bile olmadı.
Tampoco notó que desapareció ¡ o no le importó!
- Daha teklif etmedin mi?
- ¿ Aún no se lo has preguntado?
Tereddüt etmedin.
Sin dudas.
Hiç fark etmedin.
No te diste cuenta.
BCU Altın'daki arkadaşlarıma daha fazlasını satabilirsin. Ama yanımıza gelmeyi kabul etmedin.
Podrías vender mucho más BCU dorado a mis hermanas si vinieras a la casa.
Kız arkadaşına okula yerleştirdiğin bombadan söz etmedin mi?
¿ No le contó a su novia lo de la bomba que puso en el instituto?
- Neden ona yardım etmedin?
¿ Por qué no le ayudaste?
Hastanın sarkmış kordonunu yakaladığım için bana hâlâ teşekkür etmedin.
Aún no me has agradecido lo del cordón de tu paciente.
Pes etmedin.
No te rendiste.
- Merak da mı etmedin?
- ¿ No tienes curiosidad?
Ama masaj veya oda servisiyle ilgili şikayet etmedin...
Y no te has quejado de los masajes - ni del servicio de habitaciones.
Onunla konuştun ama yardım etmedin demek!
¿ Hablaste con ella y no la ayudaste?
Hiç acele etmedin.
Te ha llevado tiempo.
Orada bir kız gibi uysalca oturdun. Bir kelime etmedin.
Te quedaste sentado, dócil como una muchacha y no dijiste ni una palabra.
Hiçbir şeyi berbat etmedin.
No has arruinado nada.
- Hayır. Birilerinin sebile ulaşmasına yardım etmedin mi?
¿ Ayudó a alguien a acceder a la garrafa de agua?
Bunu kabul etmedin mi?
¿ No estuviste de acuerdo?
Son sayımı yaparken bir şeyin kaybolduğunu fark etmedin mi?
¿ No descubriste ningún faltante la última vez que hiciste el inventario?