Everett Çeviri İspanyolca
914 parallel translation
Hayır, hayır. Everett!
Ah, no. ¡ Everett!
- Everett. Elwood'a bakar mısın?
Everett. ¿ Te importa cuidar de Elwood?
İnsan ırkının olgunlaştıkça korkunç değişimlerden geçtiğini düşünmüyorsan sana Everett Winston'ın partisini hatırlatırım.
Si no crees que los humanos cambian a medida que maduran, acuérdate de la noche de la fiesta de Everett Winston.
Everett Winston partisi falan hatırlamıyorum ben.
- No me acuerdo.
Balayından döndüğümüz haftanın ertesinde Everett Winston bizi bir partiye davet etti.
Una semana después de la luna de miel, Ios Winston nos invitaron a una fiesta.
Yat kulübündeki partiye gitmeyip evde oturmak için bir sebep yok. Everett Winston'ın partisine gitmek yerine evde oturmamız dışında. Hayır.
Ya no hay razón para perderse la fiesta del club náutico.
Everett Winston kasabayı üç yıl önce terk etti.
Pero si hace tres años que se fue de la ciudad.
Lütfen Everett Winson'a özürlerimizi ilet.
- Diles a los Winston que no podemos ir.
Ben de bunu bilmeyi çok istiyorum, Bay Everett.
Me gustaría saberlo, Sir Everett.
Bay Everett dışında hiç kimseyle konuşmadılar.
Sólo quieren hablar con sir Everett.
Ne olmuş, Bay Everett?
¿ Qué pasa, Sir Everett?
- Adım Vince Everett.
- Me llamo ince Everett.
Vince Everett'ı alkışlayalım.
¡ Escuchemos a ince Everett!
Vince Everett.
Ince Everett.
Bu mektupların Vince Everett'a geldiği duyulursa... itibarım sarsılır.
Toda esta correspondencia para ince Everett, me hace quedar mal.
Evet, ama bunlar Everett'a gelmiş. Onu kim susturacak?
Si, pero es la correspondencia de Everett. ¿ Quién Io callará a él?
Müdürü iyi tanıyorum, mektupları Everett'a dünyada vermez.
Conociendo al carcelero, Everett jamás la recibirá.
Everett, hazır mısın?
Everett, ¿ listo?
Gerçek bir yıldızsın Everett.
Eres una estrella, Everett.
Everett deneme bandı 1, kayıt 1.
Everett demostración número uno, toma uno.
Everett deneme bandı 2, kayıt 1.
Everett demostración número dos, toma uno.
Seni arkadaşım Vince Everett'la tanıştırayım.
- Quiero presentarte a ince Everett.
Bu Bay Everett, Peggy'nin birlikte çalıştığı şarkıcı.
Mamá, este es el Sr. Everett, el cantante con quien Peggy trabaja.
Sizi gördüğümüze sevindik Bay Everett.
Es un placer conocerte.
Bay Everett cezaevindeydi.
- El Sr. Everett estuvo en la cárcel.
Eminim Bay Everett caz müziğiyle ilgileniyordur.
Seguro que al Sr. Everett le interesa el jazz.
Siz ne dersiniz Bay Everett?
¿ Qué opina, Sr. Everett?
Treat Me Nice, Vince Everett.
"'Trátame Bien', ince Everett ".
Reklamlar yüzünden Vince Everett'ın... şarkısını dinleyemediğinden yakınan o kadar çok kişi aradı ki... kaydı tekrar çalacağız.
Muchos se han quejado de que no pudieron oír el disco de ince Everett... debido al comercial, así que Io volveremos a poner.
İşte Vince Everett Treat Me Nice adlı şarkıyı söylüyor. Plak, yeni kurulan Laurel şirketinden çıkmış.
Aquí está, ince Everett cantando "Trátame bien"... de la nueva compañia Laurel.
Artık para kazanacağınızdan kuşkum yok Bay Everett.
Ahora confio en tu potencial, Sr. Everett.
Bunu tahmin etmiştim Bay Everett.
Tuve el presentimiento, Sr. Everett.
İlk plağının başarısından sonra... Bay Everett daha avantajlı anlaşmalar yaptı.
Después del éxito de su primer disco... el Sr. Everett pudo establecer contratos mejores.
Yeniyetmelerin, Bay Everett'ın eşsiz şarkı söyleme tarzını... iç gıcıklayıcı bulduğunu duydum.
Me dijeron que los adolescentes estaban encantados... con el estilo mágico del Sr. Everett.
Bay Everett'ın bu eğlencelerinin iş amaçlı olduğu konusunda... maliye bakanlığını ikna edebileceğimden emin değildim.
Dudaba de que podría convencer al Departamento de Impuestos... que todos los gastos de entretenimiento del Sr. Everett eran por negocios.
- Everett'ın arkadaşıymış.
- Es amigo de Everett.
Everett başımızı ağrıtabilir.
Everett podría chillar.
Everett için ne yapmış merak ediyorum doğrusu.
- Me pregunto qué hizo por Everett. - No tengo dinero...
Bay Everett, başrol oyuncumuz Bayan Sherry Wilson.
Sr. Everett, ella es Sherry Wilson, su primera actriz.
- Bay Everett nerede?
- ¿ Dónde está el Sr. Everett?
Bay Everett, biraz konuşabilir miyiz?
Sr. Everett. Debo hablarte.
Aynen geçen hafta göründüğü gibi Bay Everett.
Igual que la semana pasada :
Bakın Bay Everett... bu hastalıklı düşüncelerin size bir yararı yok.
Mire, Sr. Everett... esas fantasias morbosas no Io ayudan.
Talihsiz bir olay. Dr.Everett'e rastladım, o söyledi.
- Me lo ha dicho el Dr. Everett.
Papaz Everett?
¡ Everett Bishop!
Tabii.
Ah, sí. ¡ Everett!
Everett!
¡ Everett!
Everett, gel buraya!
¡ Everett, ven aquí!
Ne diyorsun sen?
Aun así, no vamos a la fiesta de Everett Winston.
Teşekkürler Bay Everett.
Gracias, Sr. Everett.
Everett'ın anlaşmasının bir parçasıydı.
Ino como parte del arreglo con Everett.