Exploit Çeviri İspanyolca
25 parallel translation
Gelen numarayı verirsen, ona bir sömür atabilirim.
Si me das el número de celular, puedo ponerle un exploit en él.
Sömür ne?
¿ Qué es un exploit?
Bir sömür kullanarak, çağrıyı işaretliyoruz, Üzerine etiketler vurulmasıyla hangi ülkelerin ziyaret edildiğini görüyoruz.
Usando un exploit, marcamos la llamado pegándole calcomanías para ver por qué países pasó.
Verdiğiniz cep telefonu numarası üzerine sömürü... uzaktan indirdim, arama başlar başlamaz,... diğer taraftaki konuşmanın hangi sunucu üzerinden gönderildiğini bulabilmeliyim.
Descargué remotamente el exploit en el celular del número una vez que inicie la llamada debería poder hallar qué servidor está enviando la otra mitad de la conversación.
Sen yetenekli bir yazılımcısın, Nathan. Bu yüzden çok iyi hatırlarsın bunu bir defa suiistimal edildiği zaman hep öyle kalır.
Eres un ingeniero talentoso, Nathan, así que deberías recordar que cualquier exploit es un exploit en su totalidad.
Ritalin alabilmek için online eczacılık sistemini manipüle edecek bir solucanı vardı.
El tenia un exploit para manipular una farmacia online y obtener Ritalin.
Yer bulucu istismarını bulacaklarına eminler.
Creen que serán capaces de inutilizar ese exploit de seguimiento y localización.
Yazdığım yüz tanıma atılımını biliyor musun?
¿ Pero recuerdas ese exploit de reconocimiento facial que escribí?
Ama aslinda Adalet'in istedigi buldugu acigin ciddi bir tehdit olabilecegini gosterip P.E.'den 10 milyon dolar koparmasini saglamakti.
Sí, pero era todo una trampa de Justice para demostrar que su exploit era una amenaza viable, algo por lo que P.E. pagaría 10 millones de dólares para que se detuviera.
uzerinde calistigim eski bir acik vardi zamaninda.
Era un viejo exploit en el que estaba trabajando... Hace un tiempo.
P.E.'yi arayip bu acigi haber verecegim.
Voy a llamar a P.E. y a avisarles sobre este nuevo exploit.
İnsanlar her zaman faydalarını düşünürler.
Las personas siempre son el mejor exploit.
İşte bu yüzden Bill Harper mükemmel bir tercih. Kuralları yıkıp beni içeri alacak kadar çaresiz.
Y es por eso que Bill Harper es el exploit perfecto, lo suficientemente desesperado para romper el protocolo y dejarme entrar.
Tyrell Wellick'in en büyük varlığı kibiri ve aynı zamanda kusuru da. - Bundan istifade edeceksin.
La cualidad más grande de Tyrell Wellick es su arrogancia, pero también es su defecto, tu exploit.
Çalışmaya başlamıştı ama sonra... Acaba kod muydu?
El exploit empezó a funcionar y luego... ¿ era el código?
- O kodu kendin mi yazdın?
¿ Escribiste ese exploit tú sola?
Kodu devriye arabasının PMD'sinde çalıştırabilmek için Bluetooth bağlantısında 30, 40 saniyeye ihtiyacım var.
Necesito de 30 a 40 segundos con la conexión de Bluetooth de la patrulla para que funcione el exploit en el PLC.
Program bilgisayarında.
El exploit está en su computadora.
Programı beklemeye aldım.
Pausé el exploit. Maneja.
Programı çalıştırmak için sadece bir tuşa basmam gerek.
Solo necesito presionar una tecla para que funcione el exploit.
Bu alet onun bilgisayarına girmemize ve şirketinin iletişim altyapısına girip E-postaları ve arama kayıtlarını göreceğiz
Tiene un exploit que te dará acceso a su computadora y a la infraestructura de telecomunicaciones registrada de su compañía... correos electrónicos, llamadas.
"Kızıl Ordu'nun Exploit'ları", dinle çocuklar...
"Osados del Ejército Rojo," escuchen muchachos...
Hâlâ programı yüklemem, test etmem...
Aún debo cargar el exploit, debo comprobarlo...
Annen sana hiç Stagefright açığı olan sitelere girmemeni söylemedi mi?
¿ Tu mamá nunca te dijo que no navegues en sitios que tienen incrustado el exploit Stagefright?
- Hayır, üniversite güvenlik duvarının arka kapısını yoklama. - Yüz tanımalı olan mı?
Y la única forma de hacerlo es con un exploit que escribí el semestre pasado.