English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ F ] / Fanî

Fanî Çeviri İspanyolca

317 parallel translation
Bir fani mi?
¿ Es un humano?
Yüce Tanrım, Kutsal Babamız biz zavallı fani kullarını o yüce makamında oturup izlerken. lütfen zaaflarımızı bağışla.
Dios, Padre nuestro... sentado en lo más alto mirándonos a nosotros pobres mortales... perdónanos nuestras flaquezas.
# Ne güzel olur fani ruhlarınız arınsa.
Vuestras almas mortales confesad
İnsan şu fani dünyada diğer insanlarla yaşamayı bilmelidir.
Un hombre debe vivir en compañía.
Yalnız fani bir zihniyet için sevilmek, kim bilir ne ıstırap içinde bırakmıştır seni. Sırf kıyafetin, içinde bulunduğun beden için sevilmek.
al ver lo frívola que he sido. por lo material de una belleza efíimera.
Ayrıca, bu parti ona senin fani paranla kaça mal olmuştur?
Y sin embargo, ¿ cuánto le costaría esta fiesta en tu dinero mortal?
Fani!
¡ Mortal!
Baban bu fani dünyadan çoktan göçtü.
ya no habita en este mundo.
Heyhat! Hiç şaşmam, ne de olsa fanisiniz! Hangi fani korkmaz böyle iblisten!
¡ Ay, no os culpo, pues siendo mortales, vuestros ojos no pueden resistir la mirada del demonio!
Kralın fani bedenine gücün yetti ama ruhunu ele geçiremezsin, onun için yok ol!
¡ Teníais poder sobre su cuerpo mortal, mas no sobre su alma! ¡ Alejaos, por tanto!
Şu fani dünyada çok az zamanımın var.
Tenemos muy poco tiempo en una vida tan corta.
"Ey Allah'ım, fani olayım ya da olmayayım, ben ölüyorum".
"O Padre, mortal e inmortal, aquí muero".
Dediğin gibi, hayat fani.
Como dices, la vida es efímera
Her fani ameline bakıp kendini günahkâr bulana kadar soru sormamalı.
No cuestiones a un hombre hasta que hayas examinado sus acciones y las hayas encontrado pecaminosas.
Kraliyet mumyası, Prenses Ananka'nın fani bedeni.
La momia real, restos mortales de la princesa Ananka,
Fani gözlerin bakmaması gerekeni gördüm.
- Lo preferiría. He visto lo que un humano no debería ver.
Fakat unutma ki bu fani hayatta tekrar karşına çıkamayabilecek... bir fırsatla karşı karşı karşıyasın.
Pero recuerde, considera una oportunidad que quizás no vuelva.
Fani hayatlarımız hakkındaki hislerinden konuştuk.
Habló con sensibilidad sobre la naturaleza efímera de la vida.
Fani dünyanın işleri, Rasta.
Todo en un día de trabajo, Rasta.
Senin sonsuz ve şaşmaz aleminde ne zaman..... her şeyden uzak ve daha az fani bir kavuşmamız olacak?
¿ Cuándo te decidirás a darme una esperanza menos efímera? ¿ Lejos de todo, en tu región de eterna certeza?
Bu fani umudu taşıyordum... Her şeyin bir yanılsama, hayal ve yalanlar olmayacağına dair
Tenia una pequeña esperanza... de que no todo fuera... producto de mi imaginación.
"Fani, madem bir gün öleceksin, işte o gün geldi!"
¡ Sois mortales, moriréis como es debido!
Şu fani dünyada, günlerimin sayılı olduğunun farkındayım, işte bu yüzden acele ediyorum.
Sé que mis días en este mundo ya están contados... Y por eso tengo prisa...
Şu fani dünyada zevklere sırt çevirmemek gerek.
¿ A qué viniste?
Fani zeka sonsuzluğu anlamaz,... ve Tanrı'dan gelen ruh sonsuzdur.
La mente finita no puede comprender la infinidad, y el alma que proviene de Dios es infinita.
Suç ilamı, bir parlamento kararına dayandırılmış... ki bu karar, Tanrı'nın kanunlarına... ve Kutsal Kilise'sine tamamen aykırı. Çünkü Yüce Kilise'nin idaresini, fani bir insan... bir yasa çikarıp kendi üstüne alamaz.
Dicho titulo está basado en un acta del parlamento... que repugna directamente... a la ley de Dios y a su Santa Iglesia, cuyo supremo gobierno, ninguna persona temporal, por muchas leyes que dicte, puede asumir.
Mukavva askerimiz de nihayetinde bir fani.
Después de todo, nuestro soldadito de cartón también es un mortal.
Bu adamın ruhunun derinliklerine baktım ve içinde kocaman bir boşluk gördüm. Korkunç gerçeği ortaya çıkartacak ne bir ruh ne de insani bir kıvılcım var onda. Ne de fani insan için çok önemli olan erdemden zerre kadar bile yok bu canavarda.
He mirado en las profundidades del alma de este hombre y he visto un gran vacío, que revela la horrible verdad, que no tiene alma, ninguna chispa humana, ni siquiera el más mínimo ápice de moral, tan querido por los humanos, posee este monstruo.
Tartışmayacağız, fani.
No discutiremos, mortal.
Bir adamın fani bedenine zarar veriyorsunuz.
Ud arruina el interior de un hombre cuando hace eso.
Artık bu fani dünyaya ait değiliz.
Ahora no pertenecemos al mundo mundano.
Bugün burada Millard Frymore'un fani bedenini gömmek için toplandık. Ya da gerçek adı her neyse.
Estamos aquí reunidos hoy para encomendar los restos mortales de Millard Frymore o como se llame.
" Bu fani ömür sona erdiğinde, ilelebet beraber olacağız.
Cuando esta vida fugaz haya terminado estaremos juntos para siempre
Unutma bu fani ömür sona erdiğinde, ilelebet beraber olacağız.
Recuerda... Cuando esta vida fugaz haya terminado estaremos juntas para siempre
İki kadına aşık bir adam erişilemez bir tanrıça ve fani bir kadın.
Un hombre tenía dos amores : una diosa inalcanzable y una mujer mortal.
Fani kadını, Lillie Langtry'e taptığından iki misli fazla seviyor.
Y ama a la mujer mortal el doble debido a su adoración por Lillie Langtry.
Zavallı bir ruh fani bedeninden ayrılıyor.
Un alma inmortal abandonando su cuerpo.
Bizler senin fani kullarınız.
Nosotros, tus indignos sirvientes.
Fiziksel güzellik geçiyor. Fani bir iyelik.
La belleza física es efímera, una mera posesión transitoria.
Çünkü o ölüm uykusunda, Şu fani bedenden sıyrılıp çıktığımızda,,
¿ Qué sueños traerá la muerte abandonado este despojo mortal?
Nehir kenarındaki, rıhtım boyundaki Clichy Meydanı'nın yağmurda ıslanan kaldırımlarındaki binlerce ve binlerce sessiz nöbetçi okyanus hayallerine dalarak deniz serpintisini, setleri aşan dalgaları deniz kuşlarının tiz çığlıklarını bekliyor, fani insanlar.
Ahí están. millares y millares, centinelas silenciosos, terrestres inmóviles, plantados a lo largo de los muelles, de las riberas. por las aceras inundadas de lluvia de la place Clichy, en pleno ensueño oceánico, esperando el romper de las olas, el desencadenamiento de las mareas la llamada ronca de las aves marinas.
İnanç ilkeleri, fani şüphelerden üstündür.
Buscar argumentos para cuestionar la fe es una ofensa.
Tanrı'nın selameti tüm fani çekişmelerden üstün olduğundan kalplerimizi İsa Mesih adına esirge. Amin!
" Y que la paz de Dios, superior al entendimiento humano... proteja nuestros corazones en Cristo Jesús.
Bu fani.
Todo es transitorio.
Uyanır, değiştirirdin sıradan Ve fani sözlerimizi.
Despertaste y transformaste el léxico de la humanidad.
Aşkım, gel bugün. Her şey fani bu hayatta.
Hoy, ven hoy, mi cariño... porque todo es efímero en la vida.
"Şimdi görüyoruz ki, sen fani yaratılıştan üstünsün."
Ahora vemos que estás por encima de la naturaleza mortal ".
Benim yaptığım gibi, bir fani kılığına girip, konuşmuş olabilir sizinle.
Tal vez se les apareció en figura mortal como yo.
Fani kılığına büründüğünüz için.
Bueno, eso es por tu envoltura mortal.
Şu an yine fani görünümündeyim, anlamaman normal.
Bien. Todavía estoy con el disfraz de mortal.
Bizlerle eskisi gibi ilişkilerini sürdürebilmek amacıyla kolaylık sağlasın diye, fani halini korumaya karar vermiştir.
Y para permitir que sus relaciones continúen como siempre, ha decidido, por conveniencia, conservar su forma mortal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]