English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ F ] / Farmacia

Farmacia Çeviri İspanyolca

1,977 parallel translation
Dr. Davis, eczaneyi arayınız.
Dr. Davis, por favor llame a la farmacia.
Dr. Davis, eczaneyi arayınız.
Dr. Davis, llame a la farmacia.
Eczaneniz nerede?
Sí, ¿ dónde queda su farmacia?
Eczaneye git ve bana birkaç kutu burun tıkanıklığı ilacı al.
Ve a la farmacia y consígueme unas cajas de pildoras descongestivas.
Eczaneye gitmen gerekiyor Dexter.
Dexter, necesito que pases por una farmacia de inmediato.
Eczane, mağaza, kuru temizlemeci, bakkal, benzinci...
Farmacia. Presupuesto de taller mecánico. Tintorería, alimentos, gasolina.
Arenadan eczaneye... Sonra da kaza oldu.
De la arena de boxeo, a la farmacia, y al choque.
Ailemiz eczaneler zincirine sahiptir.
Nuestra famila posee una cadena de drugstores * * ( Farmacia donde se venden también periódicos, comestibles etc... )
Ne fark eder bilmiyorum ama ben ayrıca ecza represantıyım.
También soy representante de farmacia, si eso significa algo para usted.
Bu gece eczaneden gece nöbetim var.
Tengo guardia en la farmacia cuando acabe aquí, pero escúchame, David.
Kendi eczaneni mi açıyorsun?
¿ Va a empezar su propia farmacia?
Uyuşturucu aldığını reddediyor ama çantası eczane gibiydi Benzodiazepine'ler, uyku hapları, barbitüratlar ve amfetaminler vardı.
Niega consumir drogas pero su cartera parece una farmacia. Benzodiacepínicos, opiáceos, barbitúricos y anfetaminas. Vamos.
- Hayır, eczaneden almam lazım.
- No, debo ir a la farmacia.
Reçeteyi hazırlatmak için eczaneye gitti.
Fue a buscar un medicamento a la farmacia.
Fark etmez. Bu sabah 8 : 00 civarında, ömrü boyu Louisville'de yaşamış olan 40 yaşındaki Darrin Call... Main ve Truxton caddelerinin... köşesindeki eczanenin müşterilerine saldırdı.
Justo después de las 8 : 00 de esta mañana Darrin Call de 40 años residente de toda la vida de Louisville atacó a clientes en una farmacia en la esquina de Main y la Avenida Truxton.
Louisville Polisi şehri tarıyor... ama eczaneden ayrıldığından beri gören olmamış.
La policía de Louisville ha cubierto la ciudad pero no han visto señales de él desde que dejó la farmacia.
Call'un evi eczaneye 5 dakika mesafede. Ama gelip kanı temizlediğini gösteren bir şey yok.
El departamento de Call está a cinco minutos de la farmacia pero nada indica que él haya venido aquí, a lavarse la sangre.
Kahvaltı yaptı, eczaneye gitti... ve 3 kişi öldürdü.
Terminó su cereal, caminó hacia la farmacia y mató a tres personas.
Çırağın bıçağı onu harekete geçirmiş olmalı.
El cuchillo del repositor. Eso fue lo que hizo explotar en la farmacia.
Başka bir rapor tutma sorunu için eczaneden birini mi ayarlayacaksın?
¿ Encontrarás alguien en la farmacia que confiese otro problema para llevar registros?
Öyleyse yapmamız gereken tek şey, reçete yazıp ilaçları almasını sağlamak.
Así que todo lo que tenemos que hacer ahora es escribir la prescripción y hacerle ir a recoger las píldoras a la farmacia.
Ucuz, her eczanede var ve yüksek dozda alınınca aptal etkisi yapar.
Es barato, disponible en la farmacia de la esquina, Y si es tomado en altas dosis, es una droga que atonta. Droga para bobos.
12.Cadde no : 19'da bir eczanede...
En una farmacia en la calle 12 y la 19.
Ne almış diye merak ettim. Dükkanı aradım.
Me hizo preguntar qué estaba comprando, así que llamé a la farmacia.
Önemli olan kalitedir. Ayrıca diş ipi almak için zaten parfümerideydim.
Se trata de la calidad, además se que ya compra en la farmacia el hilo dental.
Polisi bunu kullanması için ikna ettim. Eski Sheridan's Pharmacy Glendale'deki.
Convencí a la policía para que los usaran afuera de la vieja farmacia Sheridan en Glendale.
Eczane kayıtlarından göz at istersen.
Chequea los registros de farmacia.
Karıma eczanade alacak iyi birşey bulamadım burasıda arabama dönüş yolum üzerindeydi.
No pude encontrar nada lindo que comprarle en la farmacia, y este lugar estaba de regreso a mi auto.
- Benim eczacıya gitmem lazım.
- Conseguí ir a la farmacia.
Burası, daha önce gittiğim ot dükkânlarına benzemiyor.
Esta no se parece a ninguna de las farmacia de marihuana en las que he estado.
Uyandığımda eczanenin önündeydim.
Cuando desperté, estaba en la farmacia.
Eczane
Farmacia
Eczanedeydim ve kadınların, kucağında bebek olan erkekleri sanki koca memeli kadınları dikizleyen erkekler gibi dikizlediğini fark ettim.
Estaba en la farmacia y descubrí que las mujeres ven a un hombre con un bebé...
Kendi ecza dükkanını mı açıyorsun?
¿ Abrirás tu propia farmacia?
Eczane burası
Esta es la farmacia.
Hawthorne Eczanesi
Salud y Farmacia Hawthorne
Eczaneye onun için bir reçete bırakacağım.
Me aseguraré de que no hay una receta en la farmacia para él.
Eczaneye gitmelisin.
Necesito que vayas a la farmacia.
Sanki Azatioprin eczanesi gibi Paul...
Es como una farmacia. La azatioprina, Neoral...
Şimdi eczaneye gitmeni istiyorum.
Quiero que vayas a la farmacia.
Arabasını bir marketin park yerinde bulmuşlar.
Localizaron su auto a las afueras de una farmacia.
İlaç mutfakta.
La farmacia está en la cocina.
Eczanenin hediyesi.
Es un regalo de la farmacia.
Boots mağazasını bombalayalım.
Volemos alguna farmacia Boots.
- Eczaneden daha büyük bir şey düşünün.
Piensen en algo más grande que una farmacia.
Camide, eczanede ya da bir ördeğin üstünde değil.
Sólo que no en una mezquita, o en una farmacia o encima de un pato.
Eczanede attığım yeme atlayacak kadar çaresiz durumdaymış.
Gracias a Dios que está lo bastante sola y desesperada para creerse la flor de mentira que le dije en la farmacia.
Ama eczaneyi daha dün kontrol ettik.
Pero comprobamos la farmacia ayer.
Eczaneye.
La farmacia.
Eczaneden aradılar.
Llamaron de la farmacia.
Peki, eczanede neyiniz var?
¿ Y en la farmacia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]