Favor Çeviri İspanyolca
290,512 parallel translation
Lütfen.
Por favor.
Gitmeme izin verin.
Por favor, déjame ir.
Lütfen, lütfen, gitmeme izin verin.
Por favor, por favor, déjame ir.
Lütfen, izin verin.
Por favor déjame ir.
Jonah, lütfen.
Jonah, por favor.
Lütfen, hayır! Jonah.
¡ Por favor, no!
Shelley, lütfen.
Shelley, por favor.
- Lütfen!
- ¡ Por favor!
Kyle, lütfen.
¡ Kyle, por favor!
- Adrian lütfen yapma.
Adrian, por favor. Por favor, no lo hagas.
Connor, lütfen bize yardım et.
Connor, por favor, por favor, ayúdanos.
Connor, lütfen.
Connor, por favor.
- Lütfen, bizi terketmeyin!
- ¡ Por favor, no nos dejen!
Lütfen otumuzu ver de siktir olup gidelim. " dedik.
Por favor, danos la hierba así podemos irnos ".
- Lütfen.
- ¿ Por favor?
- Bir adım.
Hacedme un favor.
- Evet, hayır, iyiyim. İyiyim. Sadece işle ilgili bir şey.
Empieza tus tareas, por favor.
Lütfen beni ara.
Por favor, llámame.
Lütfen bana izlerini gizlediğini söyle, Raimy.
Por favor dime que cubriste tus huellas, Raimy.
İçeri gel lütfen.
Por favor, entra.
Bir seçeneğin var ve ben bunu bilmiyorum ama lütfen sadece bir şeyi açıklığa kavuşturalım.
Tienes elección, y no sé cuál es, pero por favor, solo piensa en algo.
Lütfen sadece eve geri dön.
Solo por favor vuelve a casa.
Lütfen, onu yardıma ihtiyacı var.
Por favor, necesita ayuda.
Gideon, lütfen.
- Gideon, por favor...
Bae, lütfen.
- Bae, por favor...
Gold, lütfen yapma.
- Gold, no, por favor.
Lütfen ben...
Por favor, yo...
Lütfen yapma. Böyle gizlice yaklaşma bana.
No, no, por favor... no aparezcas así de la nada.
Kapıyı çalar mısın lütfen?
¿ Podrías llamar, por favor?
Lütfen beni yargılama.
No me juzgues, por favor.
Yol açın, lütfen. Teşekkür ederim.
Apártense, por favor.
Yolu açın, lütfen.
Gracias. Despejen el camino, por favor.
Lütfen, sadece astarına bakayım?
Por favor, ¿ puede mostrarme el forro?
Bana limonlu bir soda ver, lütfen.
Tráeme agua con gas sabor a lima, por favor.
Ben dünyaya bir iyilik yaptım.
Le he hecho un favor al mundo.
Ona bir iyilik edilip bunların hiçbirini yapmayalım.
Hagámosle un favor y no hagamos todas esas cosas.
Ah dostum, bana neler yapmasına izin vermezdim ki...
Tío, le dejaría que me hiciera cosas... ¡ Por favor para!
Ve o anda başarı için ihtiyacım olan tüm bilgi ve yeteneklere sahiptim.
Bienvenidos a Empresas Dreyfuss. Por favor en fila.
- Acilen neler oluyor bize açıklamalısın.
Este es el lugar más seguro del edificio. Por favor.
Lütfen, istiyorsan...
Podrías por favor...
Yapma, lütfen yapma.
No lo hagas. Por favor, no lo hagas..
Yalvarırım.
Por favor, no.
Lütfen Kader Mızrağı'yle sırtını kaşımadığını söyle.
Por favor, dime que no has usado la Lanza del Destino para rascarte la espalda.
Eski dostum, lütfen affet beni.
Mi viejo amigo, por favor, perdóname.
Hanımefendi, lütfen bana yardım edin.
Señorita, por favor, ayúdeme.
Lütfen!
¡ Por favor!
- Meghan?
Por favor ayudadme.
Frank, neredesin? Raimy klarnetini arabanda unutmuş. Yarım saate kadar çıkacak.
Por favor, llámame.
Lütfen bunu yapma.
- Por favor, no lo hagas.
Selam millet.
Hola, chicos. Kai, ¿ puedes darnos un poco de privacidad, por favor?
Molly'ye zamanı gelince hiç şüphem yok ki doğru kelimeleri bulacaksınız.
Una situación de muerte a la vez, por favor.