Finiş Çeviri İspanyolca
88 parallel translation
Bitti, finiş.
Para siempre. Es definitivo.
Foto-finiş. - Fotoyla kaybettim.
- Por un pelo.
Yakın bir finiş olacak, kesinlikle çok yakın.
Va a ser un final muy peleado, muy peleado.
Hayat bir finiş direğidir, herkes yolun sonundaki bayrağı kapmak için koşar.
la vida está guardada, cerrada. Tú estás en la pista.
- Finiş çizgisinde beni öpüyor olacaksın.
- Me besarás cuando llegue a la meta.
Finiş görünüyor.
Tienes la meta a la vista.
Evet, I'Alpe d'Huez'deki finiş çizgisinden 20 kilometre uzaktayız.
Si, estamos a doce millas de la meta situada en la cumbre del Alpe d'Huez.
Her iki araç son dönüşte hızlarını azaltırlar. Arkada kalan araç hava akımından kurtulmaya çalışır. Öndeki aracı bir sapan gibi kenara fırlatır, finiş çizgisinde tokatlar.
Cuando estos dos autos salen a la ultima vuelta, el auto de atras pueden moverse fuera del emparejado, pasa al auto de adelante y apunta hacia la meta.
Finiş çizgisi yaklaşıyor, Cole Trickle kazanıyor!
Ahi esta la meta, y Cole Trickle gana!
Ve hep şu foto finiş'i çekerler...
Y siempre tienen esa foto del final.
Finiş için savaşıyorlar. Carpe Diem yol vermiyor.
Luchan por la llegada y Carpe Diem no cede.
İyi. Finiş çizgisinde görüşürüz.
Perfecto, te veré en la meta.
Hayır. Carmichael finiş çizgisinde.
Carmichael en la meta.
- Bana soracak olursan, dramatik finiş istiyor.
Yo creo que quiere hacer una entrada espectacular.
Sen benden önce finiş görebilirsin.
Lograrás llegar mucho antes que yo.
Romeo, Scuderia Ferrari'nin liderliğinde finiş gördü.
Romeo de la Escudería Ferrari Está en la punta...
Finiş düzlüğüne giriyorlar, Nuvolari, Nuvolari
¡ Entran en la recta final! Es Nuvolari, es Nuvolari
Eğer finiş çizgisini geçmesini engelleyemezsek.
A menos que podamos evitar que Muirios pueda cruzar la meta el primero.
İnanılmaz! Ne finiş!
¡ Increíble!
Ayrıca Warrick'in mücadeleye dahil olamayacağını söylemenize rağmen finiş çizgisine çok yaklaşmıştı.
Y también dijiste que ese Warrick no estaría en la competición,... y estuvo muy cerca de terminar esta carrera.
Finiş çizgisini geçtiğin zaman.
Donde cruzaste la línea de meta.
- Finiş çizgisinde kaza geçiriyor.
- Y luego él se estrella en la línea final.
Kazananı foto-finiş belirleyecek!
¡ Se barre en la base! ¡ Va a ser un final de fotografía en base de meta!
Finiş çizgisinde Bahama Mama V. Henry ve Pavlov'un Köpeği üçüncü.
Y cruza la meta Bahama Mama Henry V y el Perro de Pavlov.
Finiş çizgisinde görüşürüz.
Los espero allá en la meta.
Daha önce çok foto finiş gördüm, ama seninki gerçekten kıl payı oldu.
He visto finales cerrados, pero éste fue el peor.
Görünüşe göre sonucu foto-finiş belirleyecekmiş
Aparentemente, el menos probable ganaba en un final para foto...
Foto-Finiş.
Un final de foto.
Finiş düzlüğünde, King ve Broke kaldı.
Hacia la llegada son Rescate del Rey y Ya Quebrado.
Bu gerçek bir foto finiş.
¡ Es una final apretada!
Binicilik merkezine git... finiş çizgisine kadar dayan, Sonra al onu.
Vamos al centro ecuestre... aguardamos a que terminen de cabalgar, estarán lubricadas.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
La carrera puede ser a muerte, no solo hasta la meta.
Araçta bulduğumuz sakızı karşılaştırdığımızda finiş bayrağı gibi bize el salladı.
Bueno, una vez que coincida su ADN con el del chicle, será como la bandera a cuadros para nosotros.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
Una carrera puede ser hasta la muerte en vez de hasta la meta.
Teleferikle zirveye çıkacaklar sonra 3 dakikalık bir banzai selamı alıp 1000 metrelik dikey inişle küçük kartal pansiyonundaki finiş çizgisine gelecekler.
Correrán hasta la cima en el teleférico, y luego harán un descenso Banzai de 900 metros de altura hasta la línea de llegada en el refugio "Little Eagle".
Ve finiş çizgisinde. Bilmiyorum...
Y cruza la línea.
Güzel bir finiş çizgisi. Bravo.
Buen final cruzando la línea.
Hayır! Zaten finiş çizgisini geçtiğini ona söylemeli miyiz?
¡ No! ¿ Deberíamos decirle que ya ha cruzado la meta?
Onun finiş çizgisi olduğunu sanıyor.
Cree que la meta es esta.
Sana söylemem gerek, tam orada finiş çizgisini geçtin.
Quería decirtelo, cruzaste la linea de meta ahí.
Finiş çizgisi Key West'ten 160 mil ( 256km ) uzakta.. Amerika'nın en güney noktasıdır.
La línea de meta, a 260 km de distancia en Key West, el punto más meridional de los Estados Unidos.
Şu Lotus'a binip 160 mil ( 256km ) ile gideceğim. Finiş çizgisinde ortaya çıkacağım, hem de klima rahatlığında.
Voy a entrar en este Lotus, y en 260 km, voy a salir en la línea de meta con el confort del aire acondicionado.
Tıraş, monsieur.
- ¿ Una afeitada, monsieur? - ¿ Finis?
Evet madam, finis.
Sí, madame, ya terminó.
Ve son olarak, " Finis origine pendet.'"
Y finalmente, "Finis origine pendet."
Tanrım, ne yapacağız, Finis?
Santo cielo, Finis, ¿ qué vamos a hacer?
Finis, hemen yatağa gel.
Finis, ven a la cama ahora mismo.
Finis, bu insanları kim davet etti?
Finis, ¿ quién invitó a esta gente?
Finis.
¡ Finis!
- Ve finiş! - Evet!
Sí.
Doğu ışığına. C'est finis.
¡ La luz! "Ces finite".