Forensics Çeviri İspanyolca
28 parallel translation
Forensics ile konuştum. JoJo Ross'u.
Le hicieron una prueba a la bala que mató a JoJo Ross.
Forensics henüz cesetlerle işini bitirmedi.
Los médicos forenses aún no han terminado.
Forensics'i hemen buraya çağır.
Trae a los forences aquí.
"forensics" i heceleyerek yaz
Deletrea'forense'.
Neden kahrolası "forensics"'i heceleyeyim ki?
¡ No me joda! ¿ Para qué coño quiere que le deletree'forense'?
Forensics.
Ahí lo tiene. Forense.
Forensics üzerinden kalıplanmış küçük bir parça aldı.
Los forenses rasparon un poco del residuo oscuro que tenía pegado.
En azından Forensics'in söylediği oydu.
Al menos, eso dijeron los forenses.
Haklıydın. Forensics onu halletti. Salabilirler.
Exacto, los forenses han terminado y el cuerpo está a su disposición.
Forensics az önce bitirdi.
No encontraron huellas ni pelo ni fibras.
Bunu onaylaması için Forensics'i beklememiz gerekiyor ama görünüşe göre bu iki delikanlı, soyulan dükkanlardan saat 10-12 arası alışveriş yapmışlar ve ikisi de saat 14 : 00 civarı ölmüşler.
Esperemos a que los forenses confirmen, pero creo que los casquillos concuerdan. Tenemos a dos muchachos comprando en las mismas tiendas que fueron robadas entre las 10 y el mediodía. Y ambos están muertos para las 2 : 00.
Forensics'deki Wade idi.
Era Wade, el forense.
Evet, 4970 Richmond'dan Forensics'e ihtiyacım var.
Sí, necesito a los forenses en 4970 Richmond...
Forensics, dün Norcutlar'ın evini araştırdı.
Los forenses ayer registraron la casa de Norcut.
Forensics olay yerinde endüstriyel temizlik maddeleri buldu.
Los forenses encontraron un producto de limpieza industrial en la escena.
Adli Tıp Bülteni.
Forensics Quarterly.
Kandan her hangi bir şey elde edebilecek miyiz diye Forensics'den gelecek DNA raporunu bekliyorum.
Estoy esperando el informe de ADN del forense, para ver si halló algo en la sangre.
Forensics kimliği inceliyor.
El forense va a verificarlo.
Forensics'e söylesen de şunu bir incelese?
Llévaselo al forense.
Forensics ehliyet numarası olduğunu söylüyor.
El forense piensa que son números de licencias de conducir.
Peki... Olay yeri ön raporu. Bunu memeketteki ağabeylerinin kesinlikle görmemesi gerekir.
Forensics... este es uno definitivamente no apropiado para los hermanos en casa
Carty, Forensics'ten Natasha'yı ara.
Carty, llama a Natasha al centro forense.
Forensics az önce Wallace'ların evinde pencerelerden Adayemi'nin parmak izlerini çıkarttı.
Los forenses sacaron las huellas de Adeyemi de las puertas correderas de cristal en la casa de los Wallace.
Forensics üzerinde hala çalışıyor ama yüzü biraz asık.
Los forenses todavía están en ello pero el pronóstico es sombrío.
Forensics bodrumu incelemişti.
Los forenses ya miraron el sótano.
- Burada olay yeri inceleme çağırmalıyız.
Tenemos que conseguir Forensics aquí.
Adli Tıp Dergisi yani.
- ¿ Forensics Quarterly?