English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ F ] / Fredo

Fredo Çeviri İspanyolca

329 parallel translation
"Kundura" Fredo.
"El botas".
Fredo!
Eh, Fredo.
Hey, Fredo... Sen de ver.
Fredo, da tú también.
Herkesin evlenmeye hakkı var. Değil mi Fredo?
- Cualquiera puede casarse.
Geri dönmemiz gerekiyor.
Debemos volver, ¿ verdad, Fredo?
Louise'e iyi bak. Şu an onun için çok zor.Ben Fredo'nun karısını yollarım.
Cuída de Louise, llamaré a la mujer de Fredo para que la ayude.
Fredo bana çocuktan bahsetti.
Fredo me contó lo del niño.
Fredo, seni orospu çocuğu, harika görünüyorsun!
¡ Grandísimo hijo de perra! ¡ Estás estupendo!
- Fredo'nun eşi. - Memnun oldum.
Esposa de Fredo.
Fredo mu?
¿ Fredo?
Fredo, adamları, Rocco, Neri, herkes senin emrinde.
Sobre Fredo y sus hombres. Sobre Rocco, Neri, todos.
- Fredo, benim, Johnny Ola.
Fredo, habla Johnny Ola.
- İyi dinle, Fredo.
Pon atención.
Freddy, görüştüğümüze sevindim.
Fredo, gusto de verte.
Burayı kardeşim Fredo işletir.
Mi hermano Fredo administra este lugar.
Oğul olmak kolay değil, Fredo.
No es fácil ser hijo, Fredo.
Sen çingene değilsin, Fredo.
No es verdad.
Fredo'nun çanta dolusu para getirdiğini hissediyorum.
Mi sexto sentido me dice que Fredo trajo el dinero.
Ağabeyim Fredo'yu tanımazsın.
No conoces a mi hermano, ¿ verdad?
Johnny Ola, Fredo.
Johnny Ola, Fredo.
Fredo! Nereye gidiyorsun?
Fredo, ¿ adónde vas?
Senin olduğunu biliyorum, Fredo.
Sé que fuiste tú.
Fredo, benimle gel!
¡ Fredo, ven conmigo!
Hala ağabeyimsin. Fredo!
¡ Aún eres mi hermano!
Fredo'yu sordum.
- Te pregunté por Fredo.
Zavallı küçük Fredo. Zatürree geçiriyor.
Pobrecito Fredo, tiene pulmonía.
Ya, Fredo?
¿ Y Fredo?
Fredo ile konuşacağım.
Hablaré con Fredo.
- Seni her zaman kolladım, Fredo.
Siempre he cuidado de ti.
"Fredo'yu yolla, bunu yapsın, Fredo'yu yolla, şunu yapsın!"
¡ Que Fredo haga esto! ¡ Que Fredo haga lo otro!
"Fredo saçma sapan bir gece kulübünün icabına baksın."
¡ Que Fredo se haga cargo de algún cabaret barato!
"Fredo, git havaalanına, şunu al gel!"
¡ Que vaya al aeropuerto a recibir a fulano!
- Üzgünüm, Fredo. İmkansız.
Lo siento, Fredo, es inútil.
Fredo evde, annemizle beraber.
Fredo está en la casa con mamá.
Fredo'yu affedemez misin?
¿ No puedes perdonar tú a Fredo?
- Fredo'yu tanırsın.
Mi hermano Fredo.
- Elbette.
Conoces a Fredo.
Kasap Fredo kaçmış.
Fredo el carnicero se ha escapado.
Kimse yok. Fredo hapiste.
Seguro que no hay nadie.
Saçmalıktan başka bir şey değil.
Fredo está encerrado. Otra que cree en los fantasmas.
- Fredo, Josépha'yı kaçırdı.
Hable. Fredo el carnicero acaba de raptar a la coronela.
Nasılsın, Fredo?
 ¿ Cà ³ mo està ¡ s, Fredo?
Kardeşim Fredo. Bu Kay Adams.
Mi hermano Fredo, Ã © sta es Kay Adams.
Andiamo, Fredo.
Andiamo, Fredo.
- Fredo, biraz meyva alacağım.
- Fredo, voy a comprar algo de fruta.
Ben de Fredo'yu Las Vegas'a yolladım. L.A.'lı Don Francesco'nun korumasındaydı.
Voy a mandar a Fredo a Las Vegas, bajo la proteccià ³ n de Don Francesco.
Fredo.
Alfredo.
Fredo!
¡ Fredo!
Fredo!
No puedo controlarla.
Freddie Corleone.
Fredo Corleone.
Fredo artık benim gözümde bir hiçsin.
Ya no eres nada para mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]