Fritos Çeviri İspanyolca
899 parallel translation
Bir kahve, bir sahanda yumurta.
Un café, una orden de huevos fritos.
İki sahanda yumurta, iki çılbır yumurta... iki omlet ve iki rafadan yumurta.
Y dos huevos fritos, dos huevos cocidos... dos huevos revueltos y dos huevos tibios.
Henüz bu sabah botlarınıza, tereyağına ve kepekli ekmeğe karşı kullandınız, efendim. O mu?
Esta misma mañana, señor, la ha utilizado con las botas... la mantequilla y los huevos fritos.
Bana yağda iki yumurta getir, biraz jambon ve bir bardak da şarap.
Prepárame dos huevos fritos, una buena loncha de jamón y vino blanco. ¡ Estoy hambriento!
Bu senin Kızılderili kadının birkaç Apaçi bulup buraya getirecek.
Si esa india encuentra a los apaches y los trae aquí estamos fritos.
Ana, bu sefer işini bitirdik galiba.
Bueno, amá, ahora sí que estamos fritos.
Bu sabah yumurtanızı nasıl istersiniz?
¿ Cómo quiere los huevos? ¿ Cocidos o fritos?
Kaynamış, yağda.
Los huevos. Cocidos y fritos.
- Çıkmaz sokaktı.
- Estábamos fritos.
- İyi pişsin.
- Fritos.
Sahanda yumurta, iki tane.
Dos huevos fritos.
Üç tane.
3 huevos fritos.
- Eğer anlarsa soğuk sandviç olduk demektir.
- Si Io piensa, estamos fritos.
Taze fıstık, mısır.
Cacahuetes fritos.
Taze fıstık, mısır var.
Cacahuetes fritos.
Mantar kızartması, mantar haşlaması, mantar çorbası, her yerde mantar var.
Champiñones fritos, champiñones hervidos y sopa de champiñones.
Daha kızarmış tatlı yemek zorunda, ayrıca sıcak şarap içecek.
Mi almuerzo no ha terminado. Tenemos que comer los dulces fritos y el vino caliente.
- Bana iki yumurta haşla.
- Hazme dos huevos fritos.
Omleti veya tavada pişirmeyi biliyorum ama tahta üzerinde pişirmeyi bilmiyorum.
Conozco los fritos y los revueltos, pero no conozco los huevos en pan.
Özel yemeğimizi aldınız, soya hamburgeri ve kızarmış soya fasulye.
Pidió el especial, la hamburguesa de soya con frijoles de soya fritos.
Biraz tavuk yahnisi pişirmeye hazır olun.
Prepárate para ver algunos pollos fritos.
Evet... Hayır, de ki bu yumurtaları kahvaltıda yiyeceğim.
Dile que mañana los tomaré fritos para desayunar.
Yağda yumurta ve kahve, lütfen.
¿ Me pone huevos fritos y una taza de café, por favor?
Evet efendim. Bol jambon ve yumurtalardan daha çok hayır işleri aklımda tutuyorum.
Recuerdo cuando unos huevos fritos eran algo más que una bendición.
Kızarmış yumurta.
Huevos fritos.
Bu dünyada güvenli yerler yok mu?
Estamos fritos. ¿ Y no hay un sitio donde podamos estar seguros?
- Biftek mi, peynir mi yoksa kızarmış yumurta mı?
- ¿ Bistec, queso o huevos fritos?
Kızarmış yemek kokuyor.
Hiede a filetes fritos.
Bird'lerin hiç şansı yok, yoksa var mı?
Los Thunderbirds están fritos, ¿ o no?
- Güzel. Altı tane kadar kızarmış yumurta yerim.
Me comería seis huevos fritos.
- Bana yumurta ve domuz pastirmasi.
- Entonces, beicon y huevos fritos.
Onları nasıl yiyeceksin Leo? Haşlanmış mı? Yağda mı?
¿ Cómo los quieres, Leo, escalfados o fritos?
30 yumurtadan bir omlet, 2 dilimlenmiş salam, 4 kilo peynir en az 40 tane ekmek, ve 30 şişe bira. Bira önemli.
40 Panecillos, 30 huevos fritos, 2 jamones cortados en lonchas, y 30 botellas de cerveza.
Omlet veya reçel mi istersin?
¿ Con huevos fritos y jamón?
Sanırım iki sahanda yumurta ve bir tost.
Creo que dos huevos fritos, tostadas
Kızarmışına bayılırım.
Me encantan fritos.
- Dört yumurta, tavada. Biraz da güveç.
- Quiero 4 huevos fritos y un poco de guiso.
Bugün sarısı ve beyazı karışmadan istiyorum.
Los dias soleados me gustan fritos
Çırpılmış veya yağda yapılmış... haşlanmış olmak için yalvarıyorlar... Hepsi de büyük ve sulu bir omletin içine atılmaya hazır.
Ideales para comerlos revueltos, fritos o escalfados o para batirlos y preparar una gran, gorda y jugosa tortilla.
Son dört haftadır tek yediğimiz lupin çorbası, ızgara lupin buharda lupin, lupin soslu lupin lupinli sote lupin lupin keki, lupin tatlısı.
Llevamos un mes comiendo altramuces. En la sopa, asados, al vapor... estofados... fritos, en tarta y en sorbete.
Yaşam sigortası ve televizyon olmadan yapayalnız, iki pişmiş yumurtayla yüzleşme korkusu.
Es el miedo a encontrarse a solas una noche con dos huevos fritos, sin tele y sin seguro de vida.
Evet, yağda pişmiş yumurta, salam ve tarçınlı ekmek.
Sí, quiero huevos fritos con tocino y tostadas con canela.
Kızarmış mantar oldukça ilginç görünüyor.
Los champiñones fritos se ven muy interesantes.
Adamların siyah kuşak sahibi olabilir ama yoluma çıkarlarsa görecekleri son şey zifiri karanlık olur. - Yuen Chung'ı, kimin ortadan kaldıracağı beni ilgilendirmiyor. - Bundan emin olabilirsin.
Serán cinturones negros, pero si se me cruzan, acabarán morados o fritos.
Fikrimce, artık duruma gerçekçi bir... yaklaşımda bulunma zamanı geldi. Tanrılar bize karşı, biliyoruz.
Los Dioses nos enfrentan, estamos fritos.
Biz takılırız.
Nos tiene fritos.
Bitirin işlerini!
¡ Déjenlos fritos!
KIZARMIŞ MİDYE PATATES KIZARTMASI
"FRITURA MEJILLONES FRITOS"
Sucuklu yumurta...
Huevos fritos y beicon.
- Biz yakalandık.
- Estamos fritos.
Kızarmış?
¿ Fritos?