Fry Çeviri İspanyolca
1,360 parallel translation
- İlişkimiz yürümüyor, Fry.
- ¡ Lo nuestro no funciona, Fry!
Hey, Fry.
Oye, Fry.
- Başardın, Fry!
- ¡ Lo conseguiste!
Deneysel anti-basınç haplarımı denemek için Fry'a bir şans bu.
Podemos probar la píldora anti-presión con Fry.
Orada nasılsın, Fry?
¿ Cómo te encuentras, Fry?
Dikkatli ol, Fry.
Cuidado, Fry.
Ne oldu, Fry?
¿ Qué tienes, Fry?
Fry, lokmanı yut, öyle konuş.
Fry, traga la comida, y después habla.
Korkarım ki Fry, okyanus çılgınlığı geçiriyor.
Fry padece de locura oceánica.
- Ben de Fry.
- Yo soy Fry.
Bay Fry, devam edin!
Sr. Fry, ¡ sigue, sigue!
- Fry nerede? - Ben öldürmedim.
- ¿ Dónde está Fry?
Fry, yaşadığını biliyordum!
¡ Fry, sabía que estabas vivo!
Haydi, Fry.
Vamos, Fry.
Fry, seni yarı-çılgın, yarı-çatlak manyak!
Fry, ¡ estás medio loco y enajenado!
Biliyorsun, Fry, şehrin dışında ufak bir yerim var.
¿ Sabes, Fry? Me he hecho una casita a las afueras.
Fry, beni denizkızından bir denizkadını yapmanı istiyorum.
Quiero que hagas una mujer de esta sirenita.
- Fry, iyi misin?
- ¿ Estás bien?
Fry, yediğin Popplersları dışarı atmanı beklerdim.
Fry, a ver si tiras estos Popplers pasados.
- Fry gibi.
- Como Fry.
- Fry gibi!
- ¡ Como Fry!
Fry gibi!
¡ Como Fry!
Dikkatli ol, Fry.
Ten cuidado, Fry.
- Silahını şarj et, Fry!
- ¡ Carga tu arma, Fry!
Fry, seni beyinsiz korkak!
Fry, ¡ cobarde gallina con tripa!
Er Fry, bundan böyle, Kif'in asistanı olacaksın.
Soldado, serás el ayudante de Kif.
- Fry, beni tanımadın mı?
- Fry, ¿ es que no me reconoces?
Eğlenceye hazırlan, Fry.
Vas a pasártelo bien.
Fry, seni aptal!
¡ Idiota!
Fry, bu insanlarıma hakarettir!
Fry, ¡ eso es un insulto hacia nosotros!
Fry zindanda.
Fry está en la mazmorra.
Bu sterno-nicoise'ı denemen lazım.
¡ Oh, Fry! Prueba este mechero a la provenzal.
- Beni rahatsız etme, Fry!
- ¡ Deja de molestarme!
Direksiyona döndüm, Fry. Her şey kontrol altında.
Vuelvo a estar al volante, Fry.
Fry, Sadie'nin Sütyen Cenneti dergin. Ve Leela, Paçalı Don dergin.
Fry, tu "Desfile de sujetadores." Y Leela, tu "Ropa interior al por mayor."
- Fry, uzak dur!
- ¡ Fry, quédate ahí!
Fry, seni gördüğüme çok sevindim. Seni incittim mi?
Fry, cómo me alegro de verte. ¿ No te hice daño?
Fry, bu birşey ifade etmez.
Eso no significa nada.
Fry, dikkatini dağıt!
¡ Fry, distráelo!
Ama Fry'a ne oldu?
Pero, ¿ qué le ha pasado a Fry?
Biliyor musun Fry, yanında havadan sudan konuşacak bir arkadaşının olması güzel birşey.
Qué bien que puedo hablar con alguien de cosas y de bobadas.
Tebrik ederim Fry, mükemmel kızı bulmuşsun.
Has cazado a la novia perfecta.
Fry?
¿ Fry?
Biliyor musun, Fry, Seninle zaman geçirmeyi seviyorum.
Me gusta mucho estar contigo.
Hayır. Fry, yarın işin var mı?
No. ¿ Estás ocupado mañana?
Görünen o ki artık birlikte daha çok vakit geçireceğiz, Fry.
Parece que vamos a pasar más tiempo juntos, Fry.
- Fry? - Üzgünüm.
Perdona.
Sana uygun eş bende var, Fry.
Tengo lo que buscas.
Tamam Fry, sütyenle işimiz bitti.
Vale, ya me he puesto el sujetador.
Söylemeliyimki Amy, harika görünüyorsun. Tıpkı Fry'ın eşine görüneceği gibi. Anladın mı?
Amy, eres tan increíble como la cita de Fry. ¿ Lo pillas?
Evet.
Sí. ¿ Sabes, Fry?