Fusion Çeviri İspanyolca
97 parallel translation
- SON- çvr : fusion
FIN
Büyük oranda elektromanyetik. Füzyon jeneratörü % 30 güç kaybetti.
La mayoria electromagnetico generador de fusion abajo en 30 porciento
Neredeyse yıllar önce Vulkan Sarek ile akıl birleştirme yapmıştık.
Fue hace apenas un ano que comparti una fusion mental con el Vulcano Sarek.
"RADYOAKTİF ERGİME ŞEHRİ TERKEDİN"
FUSION. HUYA DE LA CIUDAD.
Aile bağları yüzünden milyar dolarlık bir birleşmeyi geri mi çevireyim?
¿ Descalificarme a mí mismo de una fusion de un billon de dolares a causa de conexiones familiares?
- O kadar çok rekabet... - Hayatımdan söz ediyorsun!
Tenemos tanta competencia en esta fusion...
Birleşme tamamlanacak.
La fusion se cerrará.
Bir evlilik, bir birleşme olacaktı ve engel oldun.
Había un matrimonio, había una fusion. Te interpusiste.
Ron'ları ve Tyson'ları birleşme konusunda acil toplantıya çağır.
Después llama aqui a los Ron y los Tyson para una reunion de emergencia sobre la fusion.
Patrick ve birleşme ne olacak?
¿ Que hay de Patrick y la fusion?
Bu birleşmede potansiyel gördük ve kimse bunun başarılı bir birleşme olabileceğinden kuşku duymadı.
Vimos el potencial de esta fusion y nadie duda que podria haber sido una aventura enormemente exitosa.
Birleşme için onayın. Bu da yeni mevkiimde hak ettiğim zammı almamı sağlayacaktır.
Es tu autorizacion para la fusion y esto me da el ascenso que merezco por mi nueva posición.
Bu birleşmenin doğuracağı borç yükünden dolayı nakit kaybına yol açan birkaç bölüm yeniden yapılandırılmalı.
El peso de la deuda que esta fusion acumulará hace esencial que se reestructure un par de divisiones que estan generando perdidas.
Evlatlık kız kardeşin Sandra'nın mahallesi eridiğinde ortaya çıkan bir yan ürün bunlar.
Ellas fueron un subproducto de la, uh fusion de su hermana adoptada Sandra de la ciudad.
Saat 7'deki Hall of Fusion gideceksek, çıksak iyi olur.
Debemos apurarnos si queremos llegar al concierto.
Zor bir sınav verecek. Gerçeği ortaya çıkarabileceğini düşünüyor.
El comandante está haciendo una fusion para hacer surgir la verdad.
Güney California yok oldu... Nükleer patlama yüzünden 22 yıl önce.
El sureste de California desaparecio... en una fusion nuclear hace 22 años.
Dur tahmin edeyim Füzyon Enerjili Damıtıcı.
Dejame adivinar... Poder de fusion concentrado.
Aynı zamanda kendi yerinde şefti ve spesiyalitesi moda yemekleri ruh yemekleriyle karıştırmaktı.
Y la chef y dueña de Fusion especializada en mezclar comida clásica con sabores modernos.
Şehir dışında, Samantha kendini kraliçe gibi hissediyordu.
En Fusion, la propia Samantha se sentía como una reina.
İnternette onun DNA birleştirme karşılaştırmalarını ve üç-ayaklı iblis araştırmalarını okumuşlar.
han leido en la red su articulo sobre la fusion de DNA en demonios tri-ped.
Telepati kurmamızın bir yolu var mı?
¿ Hay alguna manera de que haga una fusion mental?
Soğuk füzyon, Cetian enerji üretiminde yüzyıllar boyunca temel sistem oldu.
La fusion en frio le sirvio a Ceti para la produccion de energia durante siglos.
Yani mesela ben fusion'dan anlarım. Kenny daha çok Latin Jazz. - ( O ne?
A mí por ejemplo me va el rollo fusión, pero Kenny es más de jazz.
Howard Moon günlüğü, 6. gün.
Rudi Van Der Saniel guitarrista de Jazz Fusion
- Fusion'dan çıkıyor.
Está saliendo de "FUSION"
- Fusion da ne?
¿ Qué es una fusión?
- Fusion, Nayako'nun kulübü.
"Fusion" es el Club de Nayako.
Nayako'nun kulübü Fusion'da eğlenmek ister misin?
¿ Quieres bailar en el Club de Nayako?
Fusion'a hoş geldiniz.
Bienvenidos a Fusion.
- Doğaçlama mı? Yoksa fusion mı?
¿ Tradicional o fusión?
Salsa?
¿ Salsa fusion?
Crank Prank Zaman Telefonu bir delibratör, karşı-madde füzyon konisi ve 30 adet HF vat tetiğiyle birlikte.
El telefono temporal Crank Prank viene con un temporizador Cono de fusion anti-matéria Y treinta disipadores de HF
Düşündükçe, aslında parlak bir bileşim olmuş,...
Si lo piensas, es una brillante fusion entre...
- Jazz Fusion *? - Evet.
- ¿ Jazz fusion?
Jazz-fusion tarzı bir şey.
Algo dentro del estilo del jazz-fusión. Probablemente esté comiendo su almuerzo en la morgue.
Bahsettiğin United Fusion Şirketi.
Eso es Fusión Unida, Stan.
Şöyle bir baktık da... United Fusion iddia ettiği tutarı kazanamayacak gibi görünüyor.
- Volvimos a estudiarlo, y no creemos que Fusión Unida vaya a lograr lo que promete.
United Fusion'ın batmasını istemiyorsan tabii.
A menos que quieras que falle.
United Fusion'ın bu işi becereceğini anlayınca şirketi ortadan kaldırdı.
Vio que la fusión era posible, así que le negó el dinero.
United Fusion'a yazılmış 100 milyonluk bir çek yatırdım.
Así que deposité un cheque por $ 1 00 millones a nombre de Fusión Unida.
Fusion mu?
Fusión?
Birleşmeden sonra ve şimdi de N.F.L. yüzünden bazılarını ihmal ettim.
Bueno, desde la fusion y ahora con la NFL, He... he descuidado a algunos de ellos.
Bir Ford Fusion.
Es un Ford Fusion.
Ejder Füzyon. Devasa çevrim içi rol yapma oyunu.
El "Dragon Fusion", Mmorpg.
Aslından bundan fazlası var az kalsın 2 milyar dolarlık bir birleşmeyi berbat ediyordum çünkü aptalın teki cep telefonumu havuza attı.
Creo que tuvo que ver con que casi cago una fusion de 2 mil millones... por que algún idiota saltó a la piscina con mi BlackBerry.
Fusion adını kullanıyor olacağız.
Vamos por el nombre de fusión.
Fusion ve Uçan Adımlar.
Fusión y la Plaza de vuelo.
Yo, Fusion.
Yo, Fusión.
Şüphesiz bu birleşme... Prensesle cesur, ama tehlikeli şövalye... Camelot'lu Sir Lancelot arasındaki bu birleşme...
Y estoy seguro de que la fusiön, la uniön, entre la Princesa... y el valiente pero peligroso Sir Lancelot de Camelot...
Bir de ben, Cole Fusion.
y yo..