Füme Çeviri İspanyolca
161 parallel translation
Steve, bifteği şimdilik bir kenara bırakırsak buradaki menüde yazdığına göre istiridye, havyar, somon füme... -... kızarmış, ızgarada ya da haşlanmış dilbalığı var. - Ama ben...
Además del bistec, tenemos ostras, caviar, salmón ahumado lenguado frito, asado o hervido.
Füme balık ve Simit'in yanında... -... ilk kez şampanya içiyorum.
Nunca he mezclado champán con panecillos y cócteles antes.
- Bugün hindi füme var.
- Hoy hay pavo.
" Ringa füme verelim.
" Démosle arenques.
50 parça füme jambon, yağsızından.
Cincuenta trozos de bacon, magro.
"Devasa bir jambon, pişmiş ve tuğla kırmızısı füme..."
Un jamón colosal, frito y de buena pinta
Ah! Füme varmış.
- Sí, puede olerlo.
- Füme balık?
- ¿ Quieres salmón?
Küçük patates dilimlerinde havyar, füme İskoç somon balığı yarım kabuklu istiridyeler, şampanya ve Rus votkası?
Caviar en finas cáscaras de patata, salmón ahumado ostras abiertas, champán y vodka ruso.
Nova Scotia'dan som balığı füme, kilosu $ 24.95.
Mas salmón verdadero de Canadá. cuesta $ 24.99 dólares.
Zavallı Obelix, o kadar sosisi, tuzlu etleri, füme domuz etlerimi ve de biberlerimi yedikten sonra susamasına şaşmamak gerekir.
Pobre Obelix, sin importar lo sediento que estuviera, se comió mis salsas los salados, mis jamones ahumados y también mis anchoas.
Tuzlasak mı acaba, yoksa füme mi yapsak?
¿ Los salaríamos o ahumaríamos?
Güneş Peynir adası üzerinde yükselirken sosis çalılıkları arasından uzun gölgeler yaparken bal ağaçlarının tepelerini aydınlatırken ve füme somon tarlalarını ısıtırken dünyaca ünlü olan ben, Baron Munchausen gerçeği söyleyeceğime, bütün gerçeği ve sadece gerçeği...
Al despuntar el sol sobre la Isla del Queso, dando largas sombras a los arbustos de salchichas, iluminando las copas de los árboles de miel y calentando los campos de salmón ahumado, - - yo, el Barón Munchausen, mundialmente famoso por decir la verdad, toda la verdad y nada más que la verdad...
Size iyi fiyat vereceğim, Başkan Koch, "Nasılım ama" diyen çikolatalı gazoz içen, simitle füme somon yiyen, Yahudi g... tü!
Tengo un buen precio para ti. Alcalde Kochie, "¿ Qué tal voy?", bebedor de batidos de chocolate, comedor de bollos, cabrón judío.
Füme istiridye.
Ostiones ahumados.
Ben Ağabey, elimizde iki muhasebe defteri ve bir kaşarlı füme domuz var.
Hermano Ben, tenemos dos libros de cuentas y un cochinillo.
Jer, belli ki bir şeyleri yakmamız gerekiyor... ayrıca füme domuzunu da yakmak istemeyiz değil mi?
Jerry, evidentemente hay que quemar algo. Y como no queremos achicharrar tu cochinillo...
Hawai kaplan balığı ile Virginia'dan hindi füme karışımı.
Pescado tigre hawaiano combinado con... pavo ahumado de Virginia.
Hindi füme mi?
¿ Pavo ahumado?
Hindi füme için 350. 000 dolar.
$ 350,000 por pavo ahumado.
Sana takas benim füme istiridye bazılarıdır.
Te los cambio por algunas de mis ostras ahumadas.
Istiridye Füme? Neden, ben yaparsam ben umursamıyorum.
¿ Ostras ahumadas?
Füme değil.
No es ahumado.
Sıvı füme.
Humeado líquido.
- Füme istiridye.
- ¿ Comida favorita?
Hiç seviştikten sonra somon füme yedin mi, Louise?
¿ Alguna vez has comido salmón ahumado después de hacer el amor, Louise?
Somon füme sevmem ben.
No me gusta el salmón ahumado.
Köpük köpük şampanya ve... çok lezzetli füme balıkla, haşlanmış küçük yumurtalar. Ve kremalı... muhteşem bir... limon sufle.
Champaña burbujeante y... sabroso salmón escalfado con huevitos de codorniz y... un cremoso maravilloso...
Jöleli tart ile füme et var.
Galletas y carne seca.
Tamamdır. Füme balık, sandviç, krem peynir.
Uh, lox, bagels con crema de queso.
- Şu kurutulmuş füme hindi etine bir bak.
Espera a probar este pavo recién ahumado.
Bu benim favori tabağım, füme dil.
Y este es mi plato preferido : Lengua ahumada.
Uzmanlığım Cheyonne Füme Bıldırcın.
... Mi especialidad es la Shian Humeantes Codorniz.
Ayrıca, füme jambon ve hindi.
Aquí hay jamón ahumado y pavo.
Anne, bu senin için, 7 kiloluk Vancouver füme somon balığı.
Mamá, esto es para ti : 7 kilos de salmón ahumado de Vancouver.
Piña colada, tutku meyvesi, muz... Füme et!
Piña colada, passion fruit, banana.... panceta ahumada?
Füme takım elbiseli bir eleman da diğer müşterileri sizlere gösterecek.
Bien, para las demás les espera un viejo ejecutivo que les enseñará a quitarse la ropa. Un segundo.
Kışın, bir şarküterinin üzerinde yaşıyoruz. Füme jambon sever misin?
En invierno, vivimos en un restaurante. ¿ Te gusta el rosbif?
Saks'tan aldığım füme rengini giyeyim.
- Está bien. Okey.
Füme midye, biraz et ve kek.
Ostras ahumadas, carnes, unas tortas.
- Füme istiridyeler.
- Ostras ahumadas.
Sen füme ile karamelin farkını bilen birine benziyorsun.
Por favor. Luces como si fueras alguien quien sabe la diferencia entre un tupé y un caramelo.
Kaz ciğeri ezmesi ve füme somonla birlikte... onu etkilemek için çok uğraştığın zannedilebilir.
Bueno, con el foie gras y el salmón ahumado... igual parece que intentas impresionarlo por todos los medios.
Eğer şimdiye dek bunun kendi savaşın olduğunu anlamadıysan... koca götünü kaldır ve kulübene ve füme etlerine götür. Kusura bakma kardeşim!
Si no sabes que es nuestra guerra regresa con tu carne ahumada.
Yeşil biber, 100 gram füme jambon, 150 gram baharatlı füme sosis ve son olarak, 220 gram karides.
# Pimienta verde, 100 gramos de jamón ahumado, # 150 gramos de salchicha ahumada picante # y por último, media libra de gambas.
Somon füme söylemiştim ama nerede göremiyorum. Onu göremiyorum. "
Vaya, "Disculpe ordené los canapés de salmón ahumado, pero no los encuentro, no los encuentro".
Geceyi Mirgorod'daki handa geçiririz somon füme ve votkayla. Mühim değil.
En efecto.
Füme etimizi al.
Te llevarás la carne ahumada.
Ne de olsa, füme et ağırdır.
Insisto.
Füme Çetnikler!
¡ Chetniks ahumados!
- Yediğim en güzel somon füme.
- Delicioso Salmón ahumado.