Garthe Çeviri İspanyolca
49 parallel translation
Garthe?
- ¿ Garthe? No.
Sonrasında bildiğim tek şey, şu gizemli adam oldu. Hani şu sana benzettiğim kişi vardı ya, Garthe. Bir an olsun peşimi bırakmıyordu.
Al poco tiempo, un hombre misterioso que se parece mucho a ti, Garthe... empezó a acosarme.
Garthe bunu yapamayacağını belli etti.
Garthe dejó en claro que para él no era así.
Ron, Garthe'tan kuşkulandı.
Ron empezó a sospechar de Garthe.
Michael, onun başına birşey geldi, ve bu işin arkasında kesin Garthe var, bunu biliyorum.
Michael, algo le sucedió a Ron y Garthe está detrás de esto, estoy segura.
Şöyle özetleyeyim. Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Por desgracia parece que Garthe Knight, el único hijo de Wilton... se las ha ingeniado para evadir una condena de tres cadenas perpetuas en África.
Wilton Knight, Garthe'ın görüntüsünü yüzüme verip ne yaptı böyle?
¿ Qué hizo Wilton Knight? ¿ Le puso mi rostro a Garthe?
Şey, Garthe'ın bir daha kimse tarafından görülmeyeceğinden o da emindi, tıpkı hepimizin olduğu gibi.
Él estaba seguro, al igual que nosotros, de que nadie volvería a ver a Garthe.
Garthe ve Elizabeth'in formülün peşinde olduklarına inanıyorum.
Y estoy convencido de que Garthe y Elizabeth quieren obtener la fórmula.
Kim'in kulağına gider? Garthe'ın mı?
¿ A Garthe sí le prestas atención?
Bantlarında hep bundan bahsedip duruyordu. Kızıl Kayalık'tan ve Garthe Knight'tan.
De eso habla en las cintas, de Red Bluff y Garthe Knight.
Garthe ve Elizabeth formülü eline geçirmiş, Michael.
Garthe y Elizabeth tienen la fórmula, Michael.
Garthe'ın Afrika'da geçirdiği süre içerisinde yaptıklarını bir araştırdım.
investigué las actividades de Garthe en África.
Garthe'ın siyasi bir hayvan olması, her nasılsa beni pek etkilemedi.
Garthe no parece hecho para la política.
Garthe ve Tsombe'nin iş ortağı olduklarını düşünüyoruz.
Creemos que Garthe y Tsombe se hicieron socios.
Garthe'ın güvensiz elmas madenleriyle kontratı, Tsombe'nin de bir emriyle, uğruna dünyanın öbür ucuna gidebileceği, binlerce müridi vardı.
Garthe tenía los contratos de explotación de varias minas de diamante... y Tsombe tenía miles de seguidores que irían con él hasta el fin del mundo... si se los ordenaba.
Sence Garthe ne yapmaya çalışıyor?
¿ qué crees que está planeando Garthe?
Elizabeth, bu çılgınlığa bir son vermenizi istiyorum. Sen ve Garthe her ne planladıysanız.
Elizabeth, quiero que termines con este delirio que tú y Garthe están planeando.
Garthe, ben buraya seni ve anneni sağ duyulu olmaya çağırmak için geldim.
Garthe, vine a hacerlos entrar en razón, a ti y a tu madre.
Ama sanırım Garthe'ın şu üç ayrı müebbet hapis cezasından nasıl yırttığını biliyorum.
Pero creo saber cómo hizo Garthe para evitar esas tres condenas consecutivas.
Garthe için yapmayacağı şey yoktur.
Me pregunto qué no haría ella por Garthe.
Garthe için mi yoksa, kendisi için mi?
¿ Por Garthe o por ella misma?
Garthe'ın teklifini kabul etmeye karar verdim.
- Decidí aprovechar la oferta de Garthe.
Garthe ona öğle vakti bir gösteri yapmayı planlıyor.
Garthe quiere hacerle una demostración al mediodía.
İlk önce Garthe'ın gösterisinin ne olduğunu görmek istiyorum.
Antes quiero ver en qué consiste la demostración de Garthe.
Bakalım Garthe'ın aklında ne var?
Veamos qué se trae Garthe entre manos.
Garthe ne düşünüyorsa onu yapma niyetindeyim ahbap.
Eso mismo quiero que crea Garthe.
Meğer Garthe bana çaktırmadan, Michael'a bilgi vermemi sağlıyormuş.
Estoy nuevamente con Garthe y le paso información a Michael.
Korkarım, Garthe muhtemelen, en çok senden şüpheleniyordur.
Por desgracia, es muy probable que Garthe ya sospeche de usted.
Elbette öyle, sevgili Garthe.
Claro que sí, mi querido Garthe.
Garthe Knight tarafından imzalanmış bir beyanname olmadan, kurduğu planın ayrıntılarına hiç kimse inanmayacak.
Sin una confesión firmada por Garthe Knight detallando su plan... nadie creerá nada.
Garthe ve Elizabeth niçin böyle bir işe giriştiler ki?
¿ Para qué hacen todo esto Garthe y Elizabeth?
Garthe, beni orada öldürebilirdi.
Garthe podría haberme matado.
Garthe, benim karşımda kaybetmeye hiçbir şekilde tahammül edemez. Nerede ve ne zaman olursa olsun.
Garthe no soportaría que yo lo derrote, sea donde sea y cuando sea.
Garthe'ın egosu geri kalanı halledecektir.
- El ego de Garthe hará el resto.
Merhaba, Garthe.
Hola, Garthe.
Garthe!
- ¡ Garthe!
Garthe'ın çatı katı boş.
El penthouse de Garthe está vacío.
Tsombe, Garthe'ı daha fazla beklemeyi reddetti.
Tsombe no quiso esperar más a Garthe.
Garthe burada olacak.
- Garthe vendrá.
Garthe, bu işten öyle çabuk sıyrılamayacağını biliyorsun!
¡ Garthe, sabes que no puedes salirte con la tuya!
Garthe söyledi.
Garthe me lo dijo.
Ben Garthe Knight'ım, unuttun mu?
Soy Garthe Knight, ¿ recuerdas?
Garthe, bize katılman ne hoş.
Garthe, me alegra que hayas venido.
Garthe bu.
Es Garthe.
Garthe, sen aklını kaçırmışsın.
- Garthe, te has vuelto loco.
Garthe'ı bulmamız gerek, ahbap.
- Debo encontrar a Garthe, amigo.
İçimden bir ses, kimsenin uzunca bir zaman Garthe Knight'ı ortalarda görmeyeceğini söylüyor.
Presiento que pasará muchísimo tiempo... sin que nadie vea a Garthe Knight.
Kongre üyesi Garth'ın Connecticut'taki bürosuna küçük bir ziyaret gerçekleştirmiş.
Dijo que le hiciste una pequeña visita a la oficina del congresista Garthe en Connecticut... ¿ Diste algunos pisotones?