Gazi Çeviri İspanyolca
424 parallel translation
"Burada çarpışan cesur gazi ve şehitler... "... onu bizim aciz gücümüzün çok ötesinde kutlu kılmışlardır.
Los valientes, hombres vivos y muertos que lucharon aquí lo han consagrada ya muy por encima de nuestro pobre poder de añadir o restarle algo.
Gazi'yle birlikte Türkiye'nin özgürlüğü için savaştım. Başardığımız muazzam şeyleri korumak için canımı feda etmeye hazırım.
Daría la vida para proteger lo que hemos conseguido.
Albay El Gazi görünüşe göre şubeniz içerisinde sorunlar var.
Coronel Al Ghazi. Tengo problemas dentro de su departamento
Bu odada doğuştan bu güdüye sahip birini görüyorum Albay El Gazi.
Me lo dijo uno de mis mejores guías. Todo lo que les digo.
Size söylediğim her şey suç mahallinde bizi korumakla görevli olan Albay El Gazi'nin gözlemleri.
Él estaba observando la escena del crimen.... y protegiendolo sin estar en servicio.
Kendine bir bak, Bay El Gazi elindeki gücü hissedebiliyor musun?
¿ Sienten su poder? ¿ Tú lo sientes?
Peki neden bu işe girdin, El Gazi?
¿ Por qué sigues haciendo esto? ¿ Hacer qué?
Örneğin "Gazi Kredileri Kanunu".
Esta "Ayuda a soldados", por ejemplo.
Gazi kredisi için başvuracak.
Completé el formulario. Quiere un préstamo para soldados.
- Gazi Madalyalı çocuk.
- El Corazón Púrpura.
Gazi pozlarında, akıllı uslu bir işte çalışamaz.
Se hace el mártir. No quiere un trabajo honrado.
Burası bir gazi hastanesi ve sizler birer hiç kimse, birer hiçsiniz.
Esto es un hospital y vosotros no sois nadie. No sois nadie.
hepsi 16 o bir gazi. 14 yaşında katılmış o kendimi çok genç hissetmemi sağlıyor ve aynı zamandada çok yaşlı
Dieciséis. Él se nos unió con 14 años. Me hace sentir joven y vieja a la vez.
Birinci Dünya Savaşı'nda benim gibi gazi olmuş insanlar... tanıdığımı fark ettim.
Me di cuenta de que había conocido a tipos de la primera guerra iguales a mí.
Ona söyledim, tabiki, Daimi Gazi Hastanesi'nde daha iyi olursun.
Le dije, por supuesto, que estaría mejor en un hospital para veteranos. ¿ Qué hace?
Hiçbir şey olmayacak, iki Bermuda Savaşı geçirmiş gazi olarak konuşuyorum.
No pasará nada, hablo como veterano de dos campañas en las Bermudas.
Bazı gazi arkadaşları ve bazı Amerikan Piyadeleri de onunlaymış.
Hizo que algunos colegas y el de las fuerzas especiales se unieran a él.
- Gazi aylığı var.
- Tiene la pensión de guerra.
- Gazi maaşıyla, savaş yaraları.
- Soy pensionista, señor. Inválido de guerra.
Büyük Savaş'tan sakat kalmış bir gazi.
El mutilado de la gran guerra, otro personaje aterrador.
Scott Arnold, gazi, kaya gibi sağlam.
Scott Arnold, un veterano, firme como una rocha.
MİLANO 1947-İTALYA'NIN KUZEYİNDE SANAYİNİN DESTEKLENMESİ İÇİN METAN GAZI BORU HATLARININ ÇOĞALMASI EKONOMİK BÜYÜMEYİ GARANTİ EDECEK.
Milán, 1947-Distribuida por una red de tubería capilar, el metano suministrará combustible a las industrias del norte de Italia.
Bir gazi olduğunuza eminim efendim.
Seguro que usted es un veterano, señor.
Sen de ömür boyu gazi maaşı alırsın.
Tendrás una pensión de por vida y estarás establecida.
Gördüğün gibi, bu belge senin direnişe katıldığını gösteriyor ve sana gazi maaşı sağlıyor.
Como ves, es una declaración de que estuviste en la resistencia, que te da derecho a una pensión de guerra.
Vietnam'da vurulup gazi oldum, ilgisizlikten sefillik içinde açlıktan ölmek işten değil.
"Fuimos a Vietnam y recibimos un disparo por el derecho a vivir en un gueto".
Gazi Devlet Hastanesi, iyi günler.
Hospital de Veteranos. Buenas tardes.
Bugün Gazi Parkı'na gelip Joe Morgan ile tanışın.
Vengan hoy al Parque de los Veteranos a conocer a Joe Morgan.
Gazi hastanesine gidip tedavi olmanız gerekiyor.
Ustedes van a tener que volver al hospital de veteranos.
Daha bir hafta önce Gazi hastanesinde havlu atmaya hazırlanırken Murdock ve görünmez arkadaşlarıyla konuşuyorduk.
Hace una semana, estábamos en el hospital de veteranos a punto de tirar la toalla y hablando con Murdock y sus amigos invisibles.
Bu adamlar gazi.
Scott, estos hombres son duros veteranos.
Vietnam'daki ABD askerlerinin esir olup olmadığının bilinmesidir. Amerika'daki gazi örgütü Vietnam'dan evine dönmeyen 2,500 asker olduğunu bildirdi.
En los últimos meses, las organizaciones de veteranos de guerra han exigido más información sobre los aproximadamente 2.500 soldados norteamericanos que no regresaron a casa después de la guerra de Vietnam.
Çocuklar, inandığı yolda gazi olmuş bir dostunuz var artık.
Tienen un amigo que es un verdadero mártir.
Aynı şeyi yapan dört gazi gördüm. İşlerini iyi yapıyorlardı.
He visto a otros cuatro veteranos hacer lo mismo, y lo hacian muy bien...
Kaplamamdaki yamuk yüzünden... gazi hastanesine dönmem gerekecek.
Me va a enviar de vuelta al Hospital VA con este hueco en mi plato.
Bronx Gazi Hastanesi - 1968 lşıl ışıl güneş parlıyor içimde Böyle bulutlu bir günde
En un día nublado... tengo del sol los rayos.
Neden tanıdığım hiçbir gazi kadınlarla anlaşamıyor?
¿ Por qué los veteranos no congenian con mujeres?
Kafasında çelik plaka olan bir gazi.
- Es un veterano de guerra. Sufrió heridas graves en la cabeza.
Gazi olarak tedavi gördüm.
Estuve en el programa de veteranos externos.
Ama o bir gazi.
- Es un veterano, Henry.
Evsiz Gazi Gida ve Para Yardimi Yapin
Veterano sin hogar Necesito comida y dinero
Bununla birlikte gazi sayılırım.
A pesar de todo... fui herido.
Evet gazi oldun... bilardo topuyla!
Por una bola en una sala de billar.
El Gazi hala burada olduğun için kendini şanslı say.
Al Ghazi. Considerate afortunado de aún tener algo
- El Gazi?
Los veré mañana.
El Gazi, El Saha videosunu gördün mü?
¿ Vió el video de Alzaha?
Siz beylerin gazi olduğunu varsayıyorum.
Vosotros sois veteranos.
Ayrıca bir çatışmadan gazi olarak kurtuldu.
No, ¡ coronel...!
Agzïmï kapadïm ve Bn. Withers'ïn bütün gazï solumasïnï bekledim.
Me cubrí la boca y dejé que la señorita Withers lo aspirara todo.
Adam gazi.
Es un veterano.
Onu daha çok sakat bir gazi gibi sevecektir.
Ella le amaría aún más...