Geçiyordum Çeviri İspanyolca
1,687 parallel translation
Güvenlikten geçiyordum.
Estaba pasando por seguridad.
Dalga geçiyordum.
Estaba bromeando.
Buradan geçiyordum.
Pasaba por el barrio.
Geçiyordum da ne yapıyorsun, bir bakayım dedim.
Pasaba por aquí y quería ver cómo te iba.
- Dalga geçiyordum.
Estaba bromeando.
Dalga geçiyordum.
Estaba tomándote el pelo. - Te engañé, ¿ verdad?
Ben şuradaki Dr. Dorian ile dalga geçiyordum.
Yo sólo bromeaba con el Dr. Dorian.
Buradan geçiyordum olanları gördüm ve sana yardım edebileceğimi düşünerek durdum.
Yo pasaba por aquí, ví la situación y decidí darle la noche libre a Crystal y ocuparme de llevarte a casa.
Arabayla geçiyordum.
Pasé con el auto.
geçiyordum ışıkları gördüm...
Pasé con el auto y vi las luces encendidas.
Öylesine geçiyordum burdan.
Solo estaba pasando.
Ben şöyle bir geçiyordum.
Solo estaba de paso.
Ah, yalnızca buradan geçiyordum ve bir bakayım dedim...
Estaba por aquí cerca, sólo quería revisar...
Dostum, dalga geçiyordum.
Estoy bromeando.
Hayır, hayır. Sadece geçiyordum.
No, no, estoy sólo de paso.
Buradan geçiyordum.
Justo pasaba por acá.
Şöyle bir geçiyordum da Şerif uğrayabileceğimi söylemişti ne zaman istersem.
Justo pasaba y el Sheriff me dijo que entrara cuando quisiera.
O ara yoldan geçiyordum,
Bueno, estaba acortando a través del callejón.
Her şeyin üzerinden bir daha geçiyordum.
He estado sobre todo esto.
Evinin yanından geçiyordum, içeri baktım, adamın öldüğünü gördüm.
Mire, Por casualidad pasaba por su casa,
Buradan geçiyordum ve şu down sendromlu insanlara bağırma olayını merak ettim.
Pasaba por aquí. Quería aclarar esa tontería de que tienes algo contra la gente con Síndrome de Down.
Ben de işleri bitirmek için ofise geçiyordum.
Bueno,... yo tengo que volver a la oficina, puede que llegue tarde.
Ben de işleri bitirmek için ofise geçiyordum. Biraz gecikebilirim ama Fi evde. Evde buluşalım mı?
Bueno,... tengo que terminar en la oficina, puede que llegue tarde, pero Fi está en casa.
Oh, öylece geçiyordum.
Bueno, pasaba por aquí.
Sadece buradan geçiyordum.
Yo solo- - Solo estaba de pasada.
- Buradan geçiyordum.
- Estaba en el vecindario.
"Cumartesi sabahı koşarak tarladan geçiyordum."
Estaba corriendo por un campo en la mañana de un sábado.
Geçiyordum, uğrayıp bunu bırakayım dedim.
Bueno, estaba por aquí cerca y pensé en traerte esto.
Ben de buralardan geçiyordum, ve ihtiyacınız olabilir diye uğrayıp bırakmak istedim.
Hum... Estaba cerca y pensé en pasar y dejarlo aquí, por si lo necesitábais.
Ben de telefonda gülmeye başladım çünkü ben rolle dalga geçiyordum.
Y empecé a reírme al teléfono porque yo me estaba burlando del papel.
Ben sadece geçiyordum.
Sólo pasaba por aquí.
Sadece burdan geçiyordum.
_ Sólo pasaba por aquí.
Şey, önceden, partine gelmek istemediğimi söylediğimde sadece dalga geçiyordum!
Bueno, antes, cuando te dije que no quería ir a tu fiesta, sólo estaba bromeando.
- Tommy, dalga geçiyordum.
- Tommy, estaba bromeando.
Her gün onun evinin önünden geçiyordum.
Solía ir a su casa todos los días.
Mahalleden geçiyordum.
- Estaba por el vecindario...
Hey, dalga geçiyordum.
¿ Hola? Hey, estaba bromeando.
Sadece geçiyordum. Sana bir şeyler getireyim dedim.
Sólo pasaba por aquí y pensé en traerte un regalo.
Her günkü gibi parkın yanından geçiyordum.
Estaba paseando por el parque, como todos los días.
Yine dalga geçiyordum.
Qué fácil caes. Oye, mira lo que sigue.
- Sadece trafiği kontrol ediyordum. - Ben de sadece dalga geçiyordum.
- Sólo ordenaba el tráfico. - Estaba siendo sarcástico.
Sadece Kettering'den geçiyordum ve "Hafta sonu için Kettering'e giden birini tanıyorum." dedim.
Y me acordé de que venías a Kettering este finde
Dalga geçiyordum.
Estaba siendo sarcástica.
Sadece geçiyordum ve onu yok etmeye karar verdim. Teşekkür etmenize gerek yok.
Sólo pasé por aquí y decidí eliminarlo.
Geçiyordum uğradım. Acemi Mike'a rastladım.
Estaba por el vecindario, me encontre con el novato Mike.
- Buradan geçiyordum.
- Sólo conducía.
Ben, sadece geçiyordum ve ugramak istedim.
Bueno, pasaba por aquí y no he podido resistirme.
Oradan geçiyordum.
Sólo iba pasando.
Ben, buralardan geçiyordum da.
Yo... pasaba por aquí.
Ben bir ara yoldan karşıya geçiyordum.
Fue en una clase de Economía.
Sadece dalga geçiyordum.
- Sí.