Golf Çeviri İspanyolca
6,792 parallel translation
O, tüm hakkı onun golf çantası eldiven var?
Ha guantes en su bolsa de golf consiguió, bien?
Bir de golf turnuvası var, değil mi?
Y el torneo de golf, ¿ no?
"Kanadalı ortaklarla golf oynamaya Connecticut'a gitmem gerekiyor." dedi.
"En Connecticut. Con los canadienses".
Bak siz golf kulüplerine katılırsınız, biz de "zenci" deriz.
- Ustedes tienen clubes de campo. Nosotros decimos "negro".
Golften ya da hatunlarımızdan ne haber dostum?
¿ Qué hay del golf? - ¿ O todas nuestras chicas?
Buraya golf için geldik ve sen yinede beni bu haberle mi onurlandırıyorsun?
¿ Venimos a jugar y me das esa bendición?
Yaptığınız aramalarda hiç pahalı golf sopaları buldunuz mu?
En las búsquedas, ¿ hallaste unos palos de golf muy elegantes?
Golf oynamam bile!
¡ Ni siquiera juego golf!
Bu sopalarla mı golf oynamıyorsun? Onlar benim değil.
- ¿ Los palos con los que no juega golf?
Sopalar güzelmiş.
- Lindos palos de golf.
İş zamanı golf turlarına katılıyor mudur?
¿ Viaje de golf en los trabajos?
Tamamdır paralar ödendi, hadi golf oynayalım.
La cuota del campo está pagada. Juguemos el juego del golf.
Şu an golf pantolonu ve kel şapkası takmam dışında. Pekiyi bu ne için?
Sólo que ahora tengo los calzones y una gorra calva. ¿ Y para qué?
Golf kulübünün oralarda büyük hos bir evin var degil mi?
Tienes una casa linda, grande, en el club de campo, ¿ verdad?
Peppy golfü.
Golf Peppy.
Golf oynamak için.
Para ver si jugábamos golf.
Golf kulübünde.
En el club de golf.
Tıpkı golf gibi. 18 çukurlu oynarsan, buna göre puan kazanırsın.
Es como el golf. Juegas 18 hoyos de cierta manera.
Düz yüzlü golf sopası mı kullanacaksın?
¿ Usas un putter en una trampa de arena?
Şeytan Hermann! Kuzenimle birlikte ondan golf sopası yürütmüştük.
¡ Maldito Hermann!
Moorpark GOLF KULÜBÜ
CLUB DE CAMPO Moorpark
Golf uzmanlığınızı bizimle paylaşmak isterseniz, buyurun.
Quizá quieran mostrarnos su experiencia en golf.
Kafama golf topu çarptı.
Me golpeó una pelota de golf.
Golf hariç.
Excepto el golf.
Sadece biraz golf oynadık.
Sólo fuimos a golpear unas bolas.
Aynı golf oynamak gibi.
Como el golf.
Tung Chung golf sahası, Sabah Vakti.
Campo de golf de Tung Chung, mañana.
Ayın 13'ünde golf oynayacağını duydum.
He oído que tienes un hoyo en uno en la 13ª.
Golf izlemeye çalışıyorum.
Estoy tratando de ver el golf. Entonces, ¿ quién murió?
Belki golf.
Quizás golf.
- Sadece git. Golfe geç kalacaksın.
- Vete, llegarás tarde al golf.
- Golfe geç kalmak diye bir şey olmaz.
- En realidad no llegas tarde al golf.
Golf harikaydı.
El golf estuvo genial.
Özel aperitifleri olan yumurtalı havyar, bir golf kulübüne öğle yemeğine gelenleri etkilemek için gibiydi doğrusu.
El aperitivo estrella para un club de campo típico, es el huevo con caviar.
Golf izleyeceğim.
Estaré viendo el golf.
Şehir hayatına uyum sağlayan insan kategorisini bir kenara atıp yerine golf kulübü üyeliklerini ve ve deri cüzdanları koydu.
Chupó nuestras habilidades callejeras... y las reemplazó con... membrecías en clubs... y... papel tapiz de cuero.
Hayır. Golf.
No.
Benimle golf oynamak isterler.
Quieren que juegue al golf.
Veya bildiğimiz her şeyden uzak bir golf merkezinde yaşamak istemiyorum.
O vivir en un maldito campo de golf a kilómetros de todo lo que conocemos.
Önemli bir spor etkinliği varsa bölmeyin, golf hariç.
No interrumpen ningún gran evento deportivo a menos que sea golf.
Sen oradaki golf arabasını sürmeyi sever misin
¿ Te gusta conducir esas cosas?
Babalar günü golfü doktorun söylediği şey.
Bien. Golf en el día del padre es lo que me aconsejó el médico.
Golftan bahsetmedin mi yoksa?
¿ No le contaste del golf?
Arkadaşlar, babalar gününde golfa gidiyor ben de gidebilir miyim diye düşünüyordum.
Los muchachos irán al golf el día del padre, y yo me preguntaba si podría ir con ellos.
Az önce dedin ki golf oynayacak arkadaşlarınla zaman geçirmek istiyormuşsun.
Me acabas de decir que quieres pasarlo con los muchachos jugando al golf.
Golf oynuyor.
Jugará al golf.
Ayrıca, Ward burada olmazsa, golf sahasında kimi ezeceğim ben, ha?
Además, si Ward no está... ¿ A quién voy a destrozar al golf?
- İyi. Golf nasıldı?
- Bien. ¿ Qué tal el golf?
- Ward sizinle golfa götürmekle beni tehdit edip duruyor.
- Ward sigue amenazando con llevarme al golf con ustedes.
Sonrasında gelip bana ;
"Tengo que ir a jugar golf".
Pazar günü, biz golftayken.
Tal vez el domingo cuando estemos en el golf.