English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Goran

Goran Çeviri İspanyolca

356 parallel translation
Hadi Goran gidelim.
Veámonos, Goran.
O dua ediyor. Pis işleri ise buna veriyor.
El predica y Goran hace el trabajo sucio.
Goran nerede?
¿ Donde está Goran?
Goran'ın cesedini bulmuş olmalılar.
Debieron de haber encontrado el cadáver de Goran.
- Goran'ı ben vurdum.
Yo le disparé a Goran.
Sensör araçlarımız Maru'nun Goran sisteminde olduğunu söylüyor.
Nuestros drones sensores han seguido la Maru al sistema de Goran.
Goran sistemine rota çiz.
Establece un curso para el sistema de Goran.
Goran sistemini bir kez daha tarasak mı acaba?
¿ Qué pasaría si escaneamos el sistema Goran una vez más?
Goran Davitz.
Goran Davitz.
- Goran.
- Hola, Goran.
- Goran Davitz'i tanıyor musun?
- ¿ Conoce a Goran Davitz?
Ben paramı Goran Davitz'e, mankenci adama koyuyorum.
Mi apuesta es Goran Davitz, el de modelaje.
Peki ya Goran Davitz?
¿ Qué me dices de Goran Davitz?
Bu Goran Davitz'in arabası mı?
- ¿ Éste es el auto de Goran Davitz?
- Goran Davitz'in şoförü müsün?
- ¿ Conduce para Goran Davitz?
Geçen cuma Goran Davitz'e şoförlük yaptın mı?
¿ Llevó a Goran Davitz la noche del viernes?
Hayır ama Goran Davitz artı iki kişi.
No, pero el nombre de Goran sí, "más dos".
Eğer bu kadar kızgın bir şekilde Goran gibi bir adamı gidersen bunu hemen anlar.
Pero si presionas mucho a un tipo como Goran sabrá lo que pasa a un kilómetro de distancia.
Dinle Goran senin işin umrumuzda değil.
Escuche, Goran no nos importa su negocio.
O zaman az önce Goran'ın ne kadar iyi bir yalancı olduğuna tanık olduk.
Entonces lo que nos dijo Goran fue una completa mentira.
Goran'ın şoförüyle tekrar konuşmam gerek.
Hablaré con el chofer de Goran otra vez.
Ve o gece Goran'ı eve götürmedin değil mi?
Y no llevó a Goran a casa esa noche, ¿ verdad?
Goran'ın limuzin şoförü Brady'nin hikayesini doğruluyor.
El chofer de la limosina de Goran confirma la historia de Brady.
Ayrıca Goran, Eve ve Rina'yı gece kulübünden sonra SoHo Luxe'e götürdüğünü de söyledi.
Y nos dijo que llevó a Goran, Eve y Rina al SoHo Luxe después del club.
Interpol'e göre Goran, New York'a gelmeden önce Avrupa'da kadın ticareti yapmaktan aranıyormuş.
Y según Interpol a Goran lo buscan por negocios de prostitución en Europa antes de venir a Nueva York.
- Goran kızları Fallon'a pazarlıyordu.
Y Goran le ofreció las chicas a Fallon.
Göran Strindberg Yapım sorumlusu :
Göran Strindberg Jefe de Producción :
Göran!
¡ Göran!
Goran.
Goran.
- Göran seni götürecek.
Te llevará Gran.
Göran, Orada bir beyin var mı?
¿ Te has vuelto loco, o qué?
Göran, sen dünyanın en nazik, en tatlı, en iyi insanısın...
¡ Gran! Eres el hombre más tierno y más amable del mundo.
Ben gidip Göran ve diğerleriyle konuşacağım.
Voy a charlar un rato con Gran y con los demás.
Göran'ı mı düşünüyorsun?
¿ Estás pensando en Gran?
- İyi geceler Göran, iyi uykular.
- Que duermas bien, Gran.
Göran'a gitmek zorundayım.
Tengo que ir con Gran.
Göran.
¡ Gran!
Göran'la postanaye gittiğimizde bir sürü adam bakıyor.
- Cuando estás con alguien... Cuando voy al correo con Gran los tipos miran.
Göran'la işler nasıI?
¿ Y qué tal van las cosas en casa de Gran?
Göran.
- ¡ Gran!
Hadi Göran.
- ¡ Vamos, Gran!
Göran, sakin ol. Bu sadece biraz et.
Gran, cálmate, solo es un poco de carne.
- Ortaya çıktın Göran.
- Te han descubierto.
Nedir bu? Sen Göran'a kızgınsın.
- ¡ Tú estás loco, Gran!
Göran'a masayı hazırlaması için yardım eder misin?
¡ Ven a ayudar a Gran a poner la mesa! ¡ Ya voy!
Göran, bırak gideyim.
¡ Gran, suéltame!
- Göran, sakin ol.
¡ Gran, cálmate!
Hayır Göran. Lütfen beni içeri al.
¡ No, Gran, déjame entrar!
Göran, sen bizdensin.
¡ Gran, tú vas con nosotros!
Pekala Göran. Senden hoşlanıyorum.
- De acuerdo, Gran, te quiero.
Goran Davitz, Eve'nin içeri girmesine yardım ettikten sonra onu görmediğini söyledi. Şunu dinle.
Escucha esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]