Gospel Çeviri İspanyolca
147 parallel translation
- Bu sözcükler Gospel İncil'inden.
Son palabras del Evangelio.
Çünkü Gospel incili papazı olmak istedim!
¡ Porque quería jugar a ser pastor del Evangelio!
Ve emekli olduğumuzda Gospel'leri yazabiliriz
Así, cuando nos retiremos podremos escribir los evangelios
Ve emekli olduğumuzda Gospel'leri yazabiliriz
Así cuando nos retiremos podremos escribir los evangelios
Bugünkü prοgramda gοspel... rhythm and blues, νe caz dinleyeceksiniz.
En el programa de hoy, podremos escuchar... ¡ Gospel y Rhythm and Blues, y Jazz!
- Sanırım dini şarkılar söylüyorlar.
- Creo que están tocando gospel. - Oh, ¡ qué bonito!
Hayır, değil. Dini müzik şarkıcısı.
No, es una cantante de gospel.
Gospel Misyoner Birliği.
La Sociedad Misionera del Evangelio.
St. Louis, Missouri'deki "Kurtuluş Kilisesi'nden"... "canlı yayımladığımız"... ayin şarkılarına yer veren "bu pazarki program sona eriyor". "Muhterem peder Wıllard Wıllman".
Y así termina la hora de Gospel en esta noche dominical, en vivo desde la iglesia Four Square Gospel... de la Salvación Divina, en San Luis, Missouri, cuyo reverendo es Willard Willman.
Matta'da John Gospel, Son Yemek'ten hemen sonra İsa ve havarilerinin İsa gitmeden önce yalnızca bir ilahi söylediğinden bahseder. Fakat burda tüm ilahi İsa'nın ortasında bulunduğu bir çember halindeyken söylenir.
Crees que fue en este período, donde el hombre era cazador que se comenzó a concebir una historia, de imaginación mítica la maravilla de lo desconocido.
La Onda'nın ilkelerini Billy Graham stiliyle yayacağız.
Vamos a expandir el gospel de La Onda al estilo de Billy Graham.
Ben de bir miktar parayı Foursquare Gospel Kilisesi'ne verdim.
Así que di un montón de dinero a la iglesia.
Peki "Ağlayan Adam", hiç ilahi söylemeyi düşündün mü?
Entonces, "Crying Man", alguna vez pensaste en cantar gospel?
Rahip William A. Dexter, Gospel Misyonu Baptist Kilisesi'nin başıyım.
Reverendo William Dexter, Cabeza de la Iglesia Baptista del auténtico evangelio.
Harikaydı. Rock, salsa, gospel.
Rock, salsa, gospel, de todo.
- Dini müzik festivali için gelmişler.
- Venían a un festival de gospel.
- Lucy'nin din korosu solistleri.
- El coro de gospel de Lucy.
Yaş 55, erkek, baş ağrısı ve göğüs ağrısı, dini koroyla beraber.
Varón de 55 años, se queja de dolor de cabeza y pecho y de su coro gospel.
Bunu Harlem-freaking-Gospel Korosu olmaksızın da yapabilirsin?
¿ Para oír una serenata del maldito Coro de Harlem?
Sağ olun, Güneşışığı İlahi Korosu'ndaki kardeşlerim.
Gracias hermanos y hermanas del coro de Gospel Sunshine.
Beulah Kilisesi İlahi Şarkılar Korosu'nun işi.
La Beulah Baptist Gospel Coro.
Beulah Vaftiz Kilise Korosu, Monte Carlo, Georgia.
El coro Beulah Baptist Gospel, de Monte Carlo, Georgia.
Funk, gospel var.
Hay funk, gospel.
John'un Gospel'i İsa'nın çarmıha gerilişinden iki kuşak sonra yazılmıştır
EL EVANGELIO DE JUAN FUE ESCRITO DOS GENERACIONES DESPUES DE LA CRUFICICCIÓN DE JESUCRISTO
Gospel ortaya çıkmakta olan kilise ve Musevi dindarlığının... gelişimi arasındaki benzersiz bir polemik dönemini yansıtmaktadır.
EL EVANGELIO REFLEJA UN PERIODO SIN PRECEDENTES DE POLEMICA Y ANTAGONISMO ENTRE LA IGLESIA EMERGENTE Y... LA RELIGIOSIDAD ESTABLECIDA DE LA GENTE JUDIA.
Evet, kilise korosunda. Seninkiler İskoçya'da mı?
Sí, un coro de gospel. ¿ Tienes amigos en Escocia?
Yarın gece'Mutluluk Bulutları'adlı bir konser varmış ve belki bir arkadaşınızla gidersiniz diye düşündüm.
Hay un concierto de "gospel" mañana noche, "Las Poderosas Nubes de la Alegría", y pensé que usted y alguna amiga de la iglesia podrían...
Biliyor musun, King Bee, aslına bakarsan, dinî müziği gerçekten çok seviyorum.
Me encanta la música religiosa, del tipo gospel.
Bütün Pazar günü, dinî müzik çalacağız ama şimdi, Ray Charles'tan biraz daha'Çalkala'dinleyelim.
El domingo estará dedicado a la música gospel. Pero ahora volvamos a Mess Around.
Bu dinî bir şarkı.
¡ Es una canción gospel!
Bak, ben hayatım boyunca dinî müzik ve blues çaldım. Ben, buyum.
He tocado y cantado música gospel toda mi vida.
Daha önce kimse RB ile dinî müziği birleştirmemişti.
Nadie había combinado los blues y el jazz con la música gospel.
Bu söylediğin dinî şarkı!
¡ Estás cantando gospel!
Ah, Mary Ann, senden bir aşk şarkısını dinî şarkı duygusuyla söylemeni istesem, ne hissederdin?
Mary Ann, ¿ si te pidiera una canción romántica, al estilo gospel?
İyi de, dinî müziğin bütün konusu aşktır zaten, değil mi?
La música gospel es de amor, ¿ no?
Her ilkbaharda İncil turuna çıkıyoruz.
Haremos una gira. Gospel toda la primavera.
Her şey çok abartıIıydı.
Coros de gospel.
Üzgünüm, daha fazla kilise müziği pazarlayamam.
Lo siento. No puedo promocionar más gospel.
Ve bu tür müzik satmıyor.
Y ese gospel no se vende.
Sorun müzik mi, söyleyiş tarzım mı?
¿ Es por el gospel o por cómo canto?
- Kilise şarkımızı beğenmedi.
- No le gustó nuestro gospel.
İlham verirlerdi insana. Gospel şarkıları da böyledir.
Y te inspiraban. igual que el gospel.
Eğer beyaz ya da Asyalı olamayacaksam... o zaman üçüncü tercih olarak Afro-Amerikan olmayı isterdim... çünkü hep bir gospel müzisyeni olmayı istemişimdir... ve ayrıca kalçanın büyümesini en az dert edecek olanlar zenci erkeklerdir.
Si no fuera blanca, y no fuera Asiática mi tercera opción seria Afro-Americana por que siempre he querido ser cantante de gospel y los hombres perdonan mas si tu trasero se pone grande.
Ama makalemin devamı, John Gospel'i yazmadan önceden beri senin okuduğun bölümde.
Pero mi artículo va después de la sección que has estado leyendo Desde antes de que Juan escribiera su evangelio.
Ve şey gibiydi, gospel programı gibi.
Y era... como un programa religioso.
Gospel programıyla.
Un programa religioso.
Ama o gospel müziğini San Quentin ( hapishane )'de öğrendi.
Pero él aprendió a cantar gospel en San Quentin.
Soul, gospel, RB, caz, blues. Beyazların elimizden aldığı ne varsa.
Soul, gospel, RB, jazz, blues, todo lo que los blancos nos han quitado.
Gospel kasetlerini alacağız.
Entonces, agarremos las del evangelio.
Gospel'de böyle diyor.
Un hombre... con demonios adentro.
Ayin müziği mi?
¿ Música "gospel"?