Grenier Çeviri İspanyolca
28 parallel translation
Deniz mahsulü severseniz Grenier var.
Si le gustan los mariscos, está Grenier.
86, Général Grenier Bulvarı, Neuilly'de.
Bulevar General Grenier, 86. En Neuilly.
Adı Mon Grenier du Livre.
Se llama Mon Grenier du Vivre.
Dedektif Grenier.
Detective Grenier.
Sonuncusu Dedektif Grenier ben hariç her şeyi düşünüyordu.
El último, el detective Grenier pensaba en cualquier cosa menos en mí.
Bir gece yarısı babamın, iş ortağı Andy Grenier'le tartıştığını duyarak uyandım.
Me desperté a medianoche por el sonido de mi padre discutiendo con su socio, Andy Grenier.
Lord Grenier.
Lord Grenier.
Lord Grenier Charles ile samimileşti hediyelerle desteğini kazanmaya çalışıyor.
Lord Grenier ha estado intimando con Carlos, cortejándolo con regalos.
Lord Grenier kral ve naibinin aralarında....... bir güven kurulmadan çalışamayacığını biliyor.
Lord Grenier sabe que un rey y su regente no pueden trabajar juntos sin establecer confianza.
Grenier'in kendisini mevkii için hazırladığını düşünüyoruz.
Creemos que Grenier está postulándose para esa posición.
Lord Grenier kendine çok güveniyor gibi gözüktü oylamaya hâlâ haftalar kalmasına rağmen sanki çoktan kazanmış gibiydi.
Lord Grenier parecía muy confiado, como si ya hubiera ganado, a pesar de que la votación es en unas semanas.
Grenier Meclisde gücümün tükendiğini görmek istiyor.
Grenier quiere asegurarse de que no tenga ningún poder en la corte.
Lord Grenier ile ilgili bilmen gereken bir şey var.
Hay algo que necesitas saber sobre lord Grenier.
Grenier beni sadakatinin hediyelerle alınabileceği bir çocuk olduğumu sanıyor.
Grenier cree que soy un niño cuya lealtad se puede comprar con regalos.
Grenier'ı kendim halletmek istedim.
Quería manejar a Grenier yo mismo.
Lord Grenier de kendini mevki için favori olarak yerleştirdi.
Y lord Grenier se ha posicionado como el principal candidato.
Grenier İskoya'daki her bir Fransız askeri geri çekecek.
Grenier sacará hasta el último soldado francés de Escocia.
- O vakit Grenier'i durdurmalıyız.
- Entonces tenemos que parar a Grenier.
Lord Grenier en büyük olan üzüm bağını yeni sattı.
Lord Grenier recientemente vendió su viñedo más grande.
Banka kayıtları Lord Grenier'in Kraliyet Danışma Meclisine rüşvet vermesiyle ilgili kanıt içermiyordu.
Los registros bancarios no muestran pruebas de que lord Grenier haya sobornado al consejo.
Grenier sekssiz bir evlilik içinde.
Grenier se encuentra en un matrimonio sin sexo.
Ya Lady Grenier?
¿ Y lady Grenier?
Lady Grenier o günden beri teselli edilemez halde.
Lady Grenier ha estado inconsolable desde entonces.
Lady Grenier'i rahatlatacak birini bul. Kocasıyla ilgili her sırrı dökecekmiş gibi bir şüphem var.
Encuentra a alguien que consuele a lady Grenier, y tengo mis sospechas de que derramará cada secreto de su esposo.
Umarım Lady Grenier ilişki sonrası konuşandır.
Como había esperado, lady Grenier es bastante habladora después del coito.
Kraliyete karşı olan komplon Fransa'ya bir hakaret. Lord Grenier.
Vuestro complot contra la corona es una afrenta a Francia, lord Grenier.
Grenier'in aksine Meclis benim niyetlerimi bilecek.
Y a diferencia de Grenier, el consejo sabrá mis intenciones.
Grenier'in kaçtığı söylendi. Hem de aceleyle.
Se dice que Grenier huyó, y rápidamente.