Griffin Çeviri İspanyolca
2,609 parallel translation
"Umut Nedir?" Chris ve Meg Griffin.
"¿ Qué es la Esperanza?" por Chris y Meg Griffin.
Her neyse, adı Laura Griffin.
Bien, su nombre es Laura Griffin.
Griffin, Kuzey Kore sınırında. Ne oldu?
Griffin : en la frontera de Corea del Norte.
Şimdi Kathy Griffin ödülüne geçiyoruz.
Y ahora el premio Kathy Griffin.
Kathy Griffin ödülünü, gerçekten buraya gelip ödülü alma olasılığı en yüksek olan kişiye vereceğiz.
El premio Kathy Griffin se dará cada año a la persona que es más probable que se presente a recibir el premio Kathy Griffin.
Demek Stewie Griffin zaman makinesini icat etti.
Entonces... Stewie Griffin inventó una máquina del tiempo.
Sen Brian Griffin misin?
¿ Eres Brian Griffin?
Doğru Griffin.
Así es Griffin.
Griffin Page.
Griffin Page.
Griffin Page'le savaş odası.
"Habitación de Guerra con Griffin Page"
O zamana kadar habere çıkacak gibi olmazsam dünya Griffin Page'i tekrar gördüğünde hava durumu kanalında yüksek basın alanların anlatıyor olacağım.
Y si no estoy de vuelta en directo para entonces, la próxima vez que el mundo vea a Griffin Page será describiendo las zonas de altas presiones en el canal del tiempo.
Griffin?
¿ Griffin?
Sarhoşun seans yapamayız.
No podemos hacer la sesión si vas borracho, Griffin.
Griffin, bence bu bir hata.
Griffin, creo que es un error.
Önce aramam gerekirdi biliyorum. Ama Griffin burada mı?
Sé que debería haber llamado antes o algo, pero, esto, ¿ está Griffin aquí?
Griffin deliriyor.
Creo que Griffin está perdido.
Ben Griffin'in terapistiyim. Bana söylediği hiçbir şeyi söylemem. Ama güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyorsan...
Bueno, soy la terapeuta de Griffin, así que no puedo divulgar nada de lo que me dice, pero si crees que estás en peligro...
Griff bana hiç el kaldırmadı.
Griffin nunca me pondría la mano encima.
Griff'le tanıştığımızda ben onun haber editörüydüm.
Cuando Griffin y yo nos conocimos, yo era su editor de asignaciones.
Griffin geri geldiğinde söyle lütfen yarın seansa gelsin.
Mira, cuando Griffin vuelva, Por favor, por favor dile Que venga a su cita de mañana, ¿ vale?
Griffin.
Griffin.
Oğlun bir yaşında değil mi?
Griffin ¿ tu hijo tiene apenas un año, verdad?
Griffin...
Griffin...
Dedektif Griffin, bu da Dedektif Burkhardt. Biraz zamanınız var mıydı?
Somos los detectives Griffin y Burkhardt. ¿ Tiene un momento?
Bir griffin oldu?
¿ Era un grifo?
Griffin mitolojik bir yaratık oldu O, bir aslan gövdesi vardı kartal kafası ve kanatları ile.
El Grifo era una criatura mitológica que tenía el cuerpo de un león, con la cabeza y las alas de un águila.
Şimdi aslan, hayvanların kralı kartal, kuşların kralı böylece Griffin kralıydı Bütün yaratıklar.
El león es el rey de las bestias, el águila es el rey de las aves, de modo que el Grifo era el rey de todas las criaturas.
Minotaur gibi, Hydra, ve hatta Griffin.
Como el Minotauro, la Hydra e incluso el Grifo.
Griffin Ailesi'nin kaderiyle tanışma vakti geldi.
Es hora de que los Griffin conozcan su destino.
Ben Peter Griffin.
Este es Peter Griffin.
Adı Griffin ama bunun takma bir isim olduğundan şüpheleniyorum.
Se llama Griffin, pero sospecho a que es un nombre de guerra.
Griffin benim peşimde.
Griffin va tras de mí.
Arka plan ne kadar soyut olursa Griffin'in uyum sağlaması o kadar zorlaşır.
Cuando más abstracto sea el entorno, más difícil será para Griffin mezclarse dentro.
Griffin'in veda hediyesiydi sanırım.
Era algo que Griffin me lanzó como regalo de fiestas, supongo.
Griffin'i bularak ve Kern'in yeteneğini saptayarak hepimizi kurtardın.
Ya sabes, nos... has salvado a todos... abandonando a Griffin y detectando la habilidad de Kern.
Griffin'den biz iz yok.
No hay señal de Griffin.
Şu görünmez hatun Griffin'in Stanton Parish'i bulmam gerektiğini söylediğini hatırlıyorsun değil mi?
Sabes cómo esa chica invisible, Griffin, dijo que tenía que averiguar quien o que era Stanton Parish, ¿ verdad?
- Dedektif Burkhardt ve Griffin.
- Detectives Burkhardt y Griffin.
- Peter. Peter Griffin.
Peter, Peter Griffin.
Dedi ki, ben izlerken Peter Griffin'in çıplak ayakla yavru bir kuşu ezmesi mümkün değilmiş.
Por ejemplo, dijo que es imposible que Peter Griffin aplastase a un pájaro bebé con su pie descalzo mientras yo viese.
Bay Griffin, sözleriniz hepimizi derinden etkiledi.
Sr. Griffin, creo que sus palabras nos han conmovido.
Bay Griffin, 11 Eylül, Irak'ın yanında hiçbir şey değil.
Sr. Griffin, Irak no tuvo nada que ver con el 9 / 11.
Ve halam "Bacakları Göğe Değen" Griffin gibi görünene kadar durmayacağım.
Y no pararé hasta que me vea tan bien como mi Tía Abuela "las piernas van hasta arriba" Griffin.
- Siz Bay Griffin olmalısınız.
¿ Hey, uh, Ezequiel? Usted debe ser el Sr. Griffin.
Bay Griffin, saygısızlık etmek istemem ama ailelerimiz farklı dünyaların insanları.
Sr. Griffin, con todo respeto vivimos en dos mundos diferentes.
- Olabilir, Bay Griffin.
Quizá, Sr. Griffin.
- Biliyorum, Bayan Griffin.
Lo sé, Sra. Griffin.
Evet Griffin.
Sí Griffin.
Griffin'de. Şehir merkezinde.
Tenemos una reservación a las 8 PM en el Griffin.
Quahog, en büyük kahramanının heykeline tören düzenliyor. Quahoglu Brian Griffin'ın akıl almaz bir komployu önlemesinin üzerinden tam 10 yıl geçti. Evet, Tom.
Así es, Tom.
Bu amatör video Griffin'in El Kaide adlı terör örgütüne karşı göstermiş olduğu kahramanlığı gözler önüne seriyor.
Hace diez años de que una trama casi inconcebible para destruir el World Trade Center que fue frustrada por Brian Griffin, de Quahog. Este vídeo aficionado capturó el heroísmo de Griffin en cara a la sombra de la organización terrorista llamada... joder, mira todas esas vocales...