Gross Çeviri İspanyolca
305 parallel translation
Gross, "Davar", Tel Aviv.
Gross, "Davar", Tel Aviv.
İmmelman, Gross, Farber'n McGuire.
Emerlan, Gross, Farver y McGuire.
Daha önce dediğim gibi Bayan Gross... mümkün olduğu sürece isimleri belirtin.
Como he dicho antes, Srta. Gross, siempre que sea posible, aporte nombres.
Gross Sankt Florian :
Gross Sankt Florian :
Harry Gross davasından sonraki en büyük olay olabilir.
Esto podría ser la cosa más grande... - desde el caso Harry Gross.
- Harry Gross'tan beri en büyük olay "?
Bueno, "la cosa más grande desde Harry Gross". Eso fue lo que dijiste.
Bu organ işlevini yitirdiğinde, sonuç ; kaçınılmaz tek gerçek olan ölümdür.
Cuando este órgano dejó de funcionar, el resultado fue la muerte. Dr. Gross : Esa es la única realidad que no podemos evitar.
İşlem basit.
Dr. Gross : El proceso es sencillo.
Korkunç ayinleri bir grup seksle sonuçlandı.
Dr. Gross : Esta grotezca ceremonia termino en orgia.
İzlediğiniz kayıt ulusal parkı ziyaret eden ve aynı ayıyı keşfetmek üzere olan iki turist tarafından çekilmiştir.
Dr. Gross : Esta escena fue filmada por dos turistas que descubrieron al mismo oso en un parque nacional.
Nükleer enerji, daha temiz bir çevre için alternatif olarak düşünülmüş.
Dr. Gross : Se penso que la energia nuclear podria ser la clave para una energia mas limpia.
Yaşayan bir kabus mu?
Dr. Gross : ¿ Pesadilla viviente?
Bayan Gross.
La Sra. Gross.
Greenwald. Klein. Grosz. "
Greenwald, Klein, Gross. "
Burası Gross Pointe Kır Kulübüne benziyor.
Esto parece el Club Campestre Grosse Pointe.
Yoksa cennet Gross Pointe Kır Kulübü m?
¿ El cielo es el Club Campestre Grosse Pointe?
Ducksworth, Saver ve Gross, firma halka olan borcunu ödüyor. Böylece biz iyi adamlar oluruz.
Le ponemos el nombre de la firma y de pronto somos los buenos.
Michigan, Grosse Pointe'liyim.
Verás, soy de Gross Point, Michigan.
gross.
Repugnante.
- 100 gross ( Ç.N. gross = 12 düzine ) kendinden sürgülü kilitle.
- Aquí Dax. ¿ Estás bien?
Sorun şu ki, yüz gross kendinden sürgülü kilitle ne yapacağız?
Se escaparon a esta luna hace 18 años. Yo llevo aquí 40. Nos ha ido muy bien juntos.
Sizinle oturabilirdim, ama Bay Gross...
Me iba a sentar contigo, pero el Sr. Gross...
Jack Gross.
Jack Gross.
- Evet. İlginç bir geceydi, teşekkür ederim, Bay Gross.
Bueno, muchísimas gracias... por una noche muy estimulante, Sr. Gross.
Ve Muriel... Jack Gross ile evlendi, adam onun parasını aldı ve ülkeden kaçtı.
Y Muriel... se casó con Jack Gross... que le quitó el dinero y huyó del país.
Kendine "seviyesiz" dediği için Amanda Gross'un annesini yumruklayan adam.
Golpeaste a la madre de Amanda Gross cuando ella te llamó "inferior".
Lanet olası iğrenç ayyaş...
Gross, que asco....
Senin annen Gross Edna mı?
¿ Tu mama es Gross Edna "luk"?
Tanıştığımıza memnun oldum. Bayan Gross Edna.
Gusto en conocerla Sra. Gross Edna.
Gross Edna hanım.
Es "Señorita" Gross Edna.
Bay Gross Edna, Bayan kusursuz kıç ile beraber kaçtı.
Veras, Mr. Gross Edna no convina con "Señorita Perfecto Trasero".
Gross, al şunu üstümden!
¡ Qué asco, quita!
- Reçetedeki isim nedir? - Gross.
- ¿ A nombre de quién está la receta?
G-R-O-S-S.
- Gross. G-R-O-S-S.
- Gross, adını bile anma.
- Asqueroso, ni siquiera lo digas.
DAVID GROSS ( Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara ) : Bu teori, şu anda fiziğin Vahşi Batı'sıdır.
La Teoría de las Cuerdas es verdaderamente el Salvaje Oeste de la Física.
DAVID GROSS : Kullandığımız formüller anlamsız sonuçlar vermeye başlar.
" Las fórmulas que usamos empiezan a dar respuestas que no tienen sentido.
- Gross, hayır.
Que asco, no.
Dün akşam aklımı çelmiş gözüküyor, bu yüzden bu sabah gururumu boşverdim ve Dr. Gross'dan beni tekrar almasını istedim.
Lo de anoche me dejó bastante mal, así que esta mañana me tragué mi orgullo y le pedí al Dr. Gross otra oportunidad.
Gross'u arayıp yardımcı olur mu öğrenin
Llamemos a Bob Gross, a ver si nos puede ayudar.
Haksızlık da söz konusu.
Gross injustice es otra.
Harvard'daki Dr. Gross, aort kavisinin solunda daralan bir çentiği ancak Tanrı'nın düzeltebileceğini söyledi.
El Doctor Gross en Harvard dijo que sólo Dios puede corregir un estrechamiento en el lado izquierdo del arco de la aorta.
Tamam çocuklar, haydi Bay Şişko'nun yağlarını alalım.
Muy bien, niños, extraigámosle la grasa al Sr. Gross.
Aslında, Bay Şişko kulak ameliyatı olmak için burada.
De hecho, el Sr. Gross solicitó una auriculoplastía.
Merhaba. Adım Albert Gross
Hola, me llamo Albert Gross.
Adilik.
Gross.
Ben, Dr. Frances Gröss.
Yo soy el doctor Frances Gröss.
Timsahı korusun diye tutulmuş bir adam, onu korumaya çalışırken canından oldu.
Un hombre cuyo encargo era proteger al caimán perdió su vida... Dr. Gröss : Por el animal que juró proteger.
Ama bir çeşit katil daha var hiçbir sebep yokken öldüren insan tipi.
Dr. Gröss : Pero hay otro tipo de asesino : El ser humano que mata sin motivo alguno.
Birkaç saat sonra, Lawrence'in tek kişilik isyanı bastırıldı.
Dr. Gröss : Despues de varias horas, La rebellión de Lawrence fue finalmente derrotada.
- İğrenç.Ben kaçtım.
[Danny riendo] - Gross. Estoy fuera de aquí.