Groupie Çeviri İspanyolca
139 parallel translation
- Last Exit to Brooklyn veya Groupie'yi bulundurur musunuz?
Por ejemplo, Almacenaría "Última salida para Brooklyn" o "Groupie"?
Eğer benim hayranım olursan ben de senin hayranın olurum.
Seré tu groupie si tú eres el mío.
Bir daha bana dokunma! Beni ne sandın, hayranlarından biri mi?
¿ Te crees que soy una groupie desgraciada?
Bir hayranın mı?
¿ Una groupie?
LA'de sarışın gençlerden oluşan bir gruba ulaşmak ne kadar zor olabilirdi ki?
¿ Que dificultad tiene encontrar a una groupie rubia en L.A.?
Zuzu Petals, Bobby Black'in grubundaydı.
Asi que Zuzu Petalos era groupie de Bobby Black.
Grup üyelerini öldüren bir psikopat.
Una groupie psicopata asesina.
Üzgünüz efendim, grup üyelerini öldüren psikopatın burada olduğu hakkında ihbar aldık.
Lo siento, pero nos han informado de que la groupie psicopata esta aqui.
Müzik gruplarının peşinde dolanan gençler gibi hissettim.
- Me sentía como una puta groupie, ¿ sí?
- Burada böyle groupie'lerle takılacağına.
- En lugar de andar con grupis.
- Ben groupie değilim.
- Yo no soy una grupi.
Tatlım, sence ben,. müziklerini sevdiğim için mi bir Manudo'groupie'siyim?
Querida, ¿ crees que soy fan de Menudo porque me gusta su música? ¿ No va contra la naturaleza...?
Galiba hayranlarından biri oldum.
Creo que soy una groupie.
Ben projeni hala beğeniyorum. Kulağa groupieymişim gibi geleceğini biliyorum ama seninle arkadaş olmayı gerçekten çok isterim.
Pero a mí me gusta el proyecto y tomando el riesgo de sonar como una groupie me gustaría que fuéramos amigas.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Charlotte sevgili olmaktan çıkmış bir yıldız hayranı olmuştu.
En el transcurso de una noche, Charlotte había pasado de novia a groupie.
- Ama Carrie senin ufaklık kalamaz.
Tu groupie no puede quedarse, Carrie.
Ben bir grup manyağı değilim.
No soy un groupie.
Bu yaz, daha düne kadar o grup manyağıyla Penny'yle yatıyordun.
Tú te has acostado con esa puta groupie hasta ayer.
"Grup manyağı?"
¿ "Esa puta groupie"?
Ne düşündün, Ray Barone'un peşinde koşanlardan olduğumu mu?
- ¿ Y qué creíste que era una "groupie" de Ray Barone? ¿ Sabes qué?
Sana değil, "Ray Barone'un peşinde koşanlar" demesine gülüyorum.
No eres tú es que ella dijo "Groupie de Ray Barone".
Demek başkanın hanımı Banger Kardeşlerden biri olacak.
¿ La Primera Dama podría ser una Hermana Groupie?
Ben Banger Kardeş değilim.
Yo no soy una Hermana Groupie.
Siz kapatmaydınız ha?
¿ Tú eras una groupie?
Kapatmaydık da ne demek?
¿ Cómo que eras una groupie?
Öyleyse yakın bir hayran mı?
Hmm. Entonces... ¿ groupie?
- Yemek yiyelim. "Groupie" olarak geleceğimi kurtarmanın bir yolunu düşünelim.
- Bien, vamos a comer A Ver si podemos pensar una forma de salvar mi futuro como groupier.
Onların groupies biri?
¿ Es una groupie?
"Groupie" niz olacak.
- como un grupi. - No, de hecho tiene una cita.
Ayının teki olabilirim ama ruhsatlı ve anlaşmalı bir ayıyım. Bazıları gibi sadece hırdavatçı dükkânı meraklısı değilim.
Discúlpeme, yo quizá sea un patón pero soy un patán con licencia y seguro y no un groupie de ferretería como mucha gente.
Ben sizin hayranınızım.
- Soy tu groupie.
Bir popçu için mi?
¿ Por una groupie?
Crystal bir popçu değil.
Crystal no es una groupie.
Peşinde koşan kız olurum.
Yo sere tu groupie.
Grubun hayranısın.
- Aww, me encanta. Eres una groupie.
Pek öyle sayılmaz, çünkü Henry grupta değil.
Digo, técnicamente no soy una groupie, porque Henry no está en la banda.
Ayrıca sinsice yaklaşman sorun değil.
Soy la groupie del padre de Dan por el dia, entonces voy a libertad bajo fianza, como, cinco.
Anlıyorum. Yani artık o benim fanatiğim değil. Yani ben de onun yerine başka birini bulacağım, bu mu senin teorin?
Oh, entiendo, por tanto ella ya no sigue siendo mi groupie, y entonces yo encuentro a alguien... para reemplazarla, ¿ es esta tú teoría?
Yani o benim artık hayranım değil ve ben de onun yerine başkasını buldum. Düşündüğün bu mu? Ne yaptığını görüyor musun?
Así que ella ya no es mi groupie así que busco a alguien para reemplazarla, ¿ esa es tu teoría?
O gerçek bir hayran değil.
- No es una auténtica groupie
Grupla konuştu. O bir hayran.
Habló con el grupo, es una groupie.
Sıradan biri değil, çok sıkı bir hayran.
Y no es simplemente una fan, es una groupie
Buraya her geldiğinde bir groupie'yi sikiyor.
Cada vez que viene aquí, termina empalándose a alguna fan.
Kaltak popçu.
Puta groupie.
"Eli bıçaklı bi groupie stüdyoyu basmış."
"Una fan con un cuchillo irrumpió en el estudio."
Nick'e gelince, Benim para avcısı olduğumu düşünmesini istemedim.
Con Nick, no quería que pensara que era una groupie que lo acosaba y estaba detrás de su dinero.
Gitarlarını hayranıymışçasına taşıdım.
Cargué una de sus guitarras como una groupie.
Biraz hayranımızdan al!
- Pruebe algunos groupie!
- Last Exit to Brooklyn veya Groupie'yi bulundurur musunuz?
¿ Has visto a los vecinos de al lado?
Onu seviyorum.
Crystal no es una groupie, Nathan...
Her zaman bir groupie * olmak istemişimdir.
Siempre he querido ser una groupie