English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Gunner

Gunner Çeviri İspanyolca

193 parallel translation
- Gunner.
- Artillero.
Gunner Thorgerson, Gwynneth Livingston.
Artillero Thorgerson, Gwynneth Livingston.
Mucize. Gunner Thorgerson yaşıyor.
La época de los milagros.
- Gunner Thorgerson.
- Artillero Thorgerson.
Sakın söyleme. Gunner'la aynı hastanede misin?
No me digas que estás en el mismo hospital que el artillero.
Gunner oranın başında.
ÉI está al mando.
- Peki Gunner.
- Vale, artillero.
Hadi Gunner.
- Vamos, artillero.
Teşekkürler Gunner.
Gracias, artillero.
Nasılsın Gunner?
¿ Cómo estás?
Daha şimdiden Gunner Geçidinde kar fırtınası başladı bile.
- Es todo lo que queda. Miradlo.
Eğer zorlukları ve soğuk kışı bahane edersek, bahara kadar Denver'a bir araba bile viski gelmeyecek.
En el paso de Gunner ya han caído copos de nieve.
Peşinden git, Gunner!
¡ Tras él, Gunner!
Gunner!
¡ Gunner!
Gunner, neredesin?
Gunner, ¿ dónde estás?
" Gunner!
" ¡ Gunner!
Gunner! " Çok yazık oldu!
¡ Gunner! " ¡ Daba lástima!
Asistan Gunner'ın arkadaşı.
Ayudante de artillería. Esa es Mary.
- Asistan Gunner'ın arkadaşı, Bernard Dunckle. - ABD. Pennsylvania.
Ayudante de artillería Bernard Dunckle, acorazado Pennsylvania.
Tankçı. Bir el oynayalım mı Pat?
- "Tank Gunner". ¿ Una partida?
Calaway, Gunner'ın arkadaşı, 2'nci sınıf,'44,'46.
Calaway, ayudante de artillero, segunda clase.
Gunner'ın arkadaşı.
Ayudante de artillero.
Çavuş Gunner vefat etti.
EL sargento Gunner acaba de morir.
- Gunner! - Geliyorum!
- Pasando!
Gunner'ın ikinci kaptanı Snowhill'in bir yalancı olduğuna inanıyorum.
¡ Creo que Snowhill miente!
Düşündüm de sonra bir yürüyüşe çıkabiliriz. Belki son bir defa baş başa kalırız.
Estaba pensando... que quizá podíamos dar un paseo más tarde, tal vez ir al Pasaje de Gunner una última vez.
Yapma Topçu. Joaney olmasa ne olurdun sen?
Vamos, Gunner. ¿ Dónde estarías sin tu Joan?
Topçu Tate, ortasıklet. Her zaman sarhoş.
Gunner Tate, peso mediano, siempre borracho...
- Deli Topçu Tate. - Deli Jack Dodds.
El Loco Gunner Tate.
Benim için bir zevk. Jack de bunu beklerdi.
Será un placer, Gunner.
Hadi Topçu.
Vamos, Gunner.
- Posta odasında çalışıyorsun, değil mi?
Tú trabajas en correspondencia, ¿ no, Gunner? - Sí.
- Gunner nerede?
- ¿ Dónde está Gunner?
Gunner, motoru hedefle.
Artillero, apunta a esa motocicleta.
Selam. Ben Herb Gunner.
Hola, Herb Gunner,
- Al bakalım Gunner.
- ¡ Aquí tienes, Gunner! - ¿ Tienes hambre?
Al bakalım. Aç mısın?
Aquí tienes, Gunner.
Gunner, arabaya.
¡ Gunner, al coche!
Ben senim.
Yo soy tú. ¡ Gunner, al coche!
Gunner, arabaya.
Yo soy Gunner. ¡ Gunner, al coche!
Yavaşla Gunner.
¡ Más despacio, Gunner!
Gunner.
Es Gunner.
Gunner, dur.
¡ Gunner! ¡ Basta! ¡ Siéntate!
- Dur.
¡ Basta, Gunner!
- Dur.
- ¡ Basta ya, Gunner!
Gunner, yatağa mı çıkmak istiyorsun?
Hola, Gunner. ¿ Quieres meterte a la cama, amigo?
Hiç bir zaman gunner la boy ölçüşmemeliyim.
Nunca debes tratar de enfrentar tu ingenio con el de Gunnar.
Selam tatlı anne Beni mi görmek istedin evet Gunner sahneyi çekmeye hazır mısın?
¡ Hola, mamacita! - ¿ Querías verme? - Sí, Gunnar. ¿ Listo para tu escena?
Selam Gunner.
Hola. Hola.
- Gunner benim kucağımda oturuyor.
- Fue un gas. ¡ Qué asco!
- Gunner!
- ¡ Artillero!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]